İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Bayramı için çelenk sunumu gerçekleştirildi.
MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN
İYİ Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Cumhuriyet Bayramı için çelenk sunumu Heykel'de düzenlendi.
Yapılan çelenk sunma törenine İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya, İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ve çok sayıda partili katıldı.
Günün anlam ve önemine dair konuşan İYİ Parti Bursa İl Başkanı İsmail Kaya'nın konuşmasından satır başları şöyle;
Bundan tam 101 yıl önce çileli ülkemizin dört bir yanı yedi düvelin işgaline uğramış, Milletimiz adeta yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı. Vatanımızı doğudan, batıdan, güneyden, kuzeyden saran emperyalist ülkeler, Anadolu'yu neredeyse baştan başa teslim almış, düşman çizmeleri Ankara'nın 50 km yakınına kadar gelmişlerdi. Milletimiz işte böylesine zor bir dönemde Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde birleşerek, dünyada eşi benzeri olmayan bir kurtuluş destanı yazdı. Tam 3 yıl boyunca süren Kurtuluş Savaşı'nda; genç, yaşlı, kadın, erkek demeden göğüs göğüse çarpışan Kahraman Halkımız, bir milletin adeta yeniden doğuşuna imzasını attı.
29 Ekim 1923 tarihi son bağımsız Türk Devleti'nin dünya aleme ilan edildiği bir şanlı tarihtir... Bu anlamlı günde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yeni kurulan Türk devletinin adının 'Türkiye Cumhuriyeti, yönetim şeklinin de 'Cumhuriyet' olduğunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden bütün dünyaya gururla duyurdu. 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' diyerek de halkın iktidarına vurgu yapan Büyük Atatürk, Cumhuriyet ilanının, aynı zamanda, Türk Milleti için 'En Büyük Bayram' olduğunu ifade etti.
"ÜLKEMİZİN GELECEKTEKİ UMUDU OLDUK"Biliyorsunuz bizler, İYİ Parti'yi kurup çok zor günleri aşarak, bugün rant hırsından , günü kurtarma derdinden başka bir şey düşünmeyen iktidarının çıkmaza soktuğu ülkemizin gelecekteki umudu olduk. Milletimizin teveccühüyle de ne mutlu ki, saflarımız her geçen gün daha bir sıklaşıyor. İşte Cesurlar Hareketi olarak, bugün buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki; Milletimizin kendi kendini özgürce yönetebileceği bir yönetim şekli olan Şanlı Cumhuriyetimizi her zaman korumaya da, kollamaya da, savunmaya da kararlıyız.
Milletin iradesini teslim alan İktidar, özellikle son 15 yılda Cumhuriyetin kazanımlarını bir bir yok etmedi mi? Bu iktidarın bir Maliye Bakanı vardı:
"Satacağız, satacağız. Her şeyi satacağız. Kâr edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Devleti ekonomik faaliyetlerden kurtarıncaya kadar satacağız. Pamuk eller cebe. Yerli yabancı herkes gelsin" diye bas bas bağırmadı mı?
Kağıt fabrikalarını, şeker fabrikalarını, çimento fabrikalarını, gübre fabrikalarını, tohum fabrikalarını, un fabrikalarını, ipek fabrikalarını, tekstil fabrikalarını, Sümerbank'ı satmadılar mı? Limanları, marinaları, HES'leri, elektrik dağıtım şirketlerini, devletin doğalgaz şirketlerini, enerji şirketlerini, nerde ne var ne yok tüm maden tesislerini, petrokimya şirketlerini, turizm tesislerini, tatil köylerini, otelleri, sosyal tesisleri satmadılar mı?
101 yaşındaki Cumhuriyetimizin birikimi olan yerli ve milli ne kadar kamusal değeri olan varlıklarımız varsa, hepsini elden çıkarmadılar mı? Şimdi de o ellere kimlerin elinin değdiğine şahit oluyoruz. Kimler kimlerle birlikte hayretler içinde izliyoruz.
Ağızlarında 2. Açılım süreci diye başka bir garabeti geveliyorlar. Yeni anayasa ile ilgili, Değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk dört maddenin tartışma masasına yatırılmasından sonra, Etnik köken üzerinden mülahazalar, İmralı canisinin serbest bırakılması, Bir siyasi partinin grup kürsüsünden konuşturulması, Kandil üzerinden kurulan köprüler, Suriye'nin kuzeyindeki yapıların tanınması, yeni açılım senaryoları gibi konular kamuoyunun gündemini meşgul ediyorlar. Bebek katilini Meclis'te konuşmaya davet edecek kadar gözlerini kararttılar. Yaşanan bu tartışmalar, iş başında bulunan iktidarın gerçek niyetini deşifre etmeye yeterlidir.
Ancak bunların olacağını biliyorduk, 100 yıl önce muhteşem bir öngörüyü ortaya koyan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ''İstikbal'de dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahların olacaktır.'' Sözlerinden biliyorduk. Bugün bu ülkeyi yönetenlerin, Cumhuriyetimizin 101. Yılını layık olduğu gibi kutlamayışlarına hiç şaşırmıyoruz.
Bugün Cumhuriyet Bayramı kutlanmasın diyenler var. Sen kutlama kardeşim, herkes kendi bayramını kutlasın bak Cumhuriyet sevdalıları Atatürk'ün evlatları burada. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Cumhuriyet milletin bayramıdır, işte evlerini, barklarını, dükkanlarını, işyerlerini, caddeleri, sokakları ay yıldızlı bayraklarla donatan milletimiz de gereğini yapıyor. İşte buradayız, alandayız, sahadayız ve 101 yıllık şanlı Cumhuriyetimiz için gereğini yapıyoruz. Elbette ki; Bundan böyle de hep birlikte onurla, gururla, coşkuyla kutlamaya da devam edeceğiz.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Cumhuriyet'in 101. yılına dikkat çekerek, ülke gündeminde yaşanan gelişmelere sert tepki gösterdi. Türkoğlu, "Bugün 101. yılında, kendi cumhuriyetimizde Türk milleti rehin alınmak istenmektedir. Filmin özeti şu: HÜDAPAR'ın başlattığı süreç, Meclis Başkanı'nın eklemesi, Cumhurbaşkanı'nın söylemleri ve ardından MHP Genel Başkanı'nın çağrılarıyla nereye gidiyoruz?" dedi.
Türkoğlu, geçmişte yaşanan "açılım sürecini" hatırlatarak, "Biz bu açılım ve ihanet sürecini daha önce yaşadık. Binlerce evladımızı bu süreçlerde şehit verdik. Şimdi ise nerede olduğu belirsiz, hormonlanmış ve genişletilmiş yeni bir açılım süreci ile karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı.
Son olarak Türkoğlu, "Cumhuriyetin temel değerlerini, kurucu iradeyi, Türk'ün bağımsızlığını ve Anayasamızın değiştirilemez maddelerini hiç kimseye dokundurtmayacağız," diyerek ülkenin birlik ve bütünlüğü için mücadele edeceklerini belirtti.
Bursa Bölge, 2024.10.29 13:02