Son yıllarda artış gösteren şiddet ve cinayet olaylarının çoğunlukla ateşli silahlarla işlenmesinin olası psikolojik etkilerini Bursada Bugün'e anlatan Klinik Psikolog Melis Çaplı, "Bu olaylarla öfke kontrolü yapamayan bir toplum olduğumuz görülmektedir" dedi.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Toplumda son yıllarda şiddet olayları artış gösterdi. Haberlere konu olan şiddet olaylarının faillerinin genellikle ateşli silahlar kullandıkları göze çarptı. Ateşli silahlarla yaşanan şiddet ve cinayet olaylarının olası psikolojik etkilerini Klinik Psikolog Melis Çaplı, Bursada Bugün'e anlattı.
Klinik Psikolog Melis Çaplı, şiddet, günümüzde önü alınamayan bir şekilde toplumsal ve bireysel boyutta arttığını belirterek, "Şiddetin en uç noktası olan bireysel silahlanma önemli bir güvenlik ve yaşam hakkı problemi olarak devamlılığını sürdürmektedir. Türkiye'de yapılmış olan bazı çalışmalarda ateşli silahların %66 ila %75.6'sının ruhsatsız olduğu sonucuna varılmıştır. Bireysel silahlanma arttıkça, ateşli silahların sebep olduğu olumsuz durumlar da artmaktadır" şeklinde konuştu.
"SİLAH TAŞIMANIN EN ÖNEMLİ FAKTÖRLERİNDEN BİRİ KİŞİNİN ADALETE GÜVENİNİN SARSILMASIDIR"Çaplı, bireysel silahlanmanın etkilerini, "Bireysel silahlanma, sivillerin ideolojik amaçlarına göre arttığı gibi güvenlik ihtiyacı, sosyal, ekonomik vb. gibi nedenler doğrultusunda da artmaktadır. Cinsiyet, yaş, gelir seviyesi, kırsalda veya kentte yaşama ve güvenlik algısı gibi birçok faktör bireysel silahlanmayı etkileyebilmektedir. Silah taşımanın altında yatabilecek önemli faktörlerden biri de kişinin adalete karşı güveninin sarsılması olarak söylenebilir. Kişinin adaleti kendi verme isteği, saldırganlık kültürü, kendini koruma ihtiyacı silah taşımanın altında yatan sebeplerden olabilmektedir. Saldırganlık dürtüsüne sahip olan veya kendini silahla koruyabileceğini düşünen insanlar silah taşıyabilmektedir" şeklinde açıklayarak bu tür kişilerde silah taşımanın altında güvensizlik duygusu bulunabileceğini belirtti.
"BU ALETLER SAYESİNDE EKSİK OLAN GÜVEN DUYGUSU TAMAMLANIYOR"Güven duygusundan eksik olan saldırgan bazı insanların kendilerine korumaya yönelik alet bulundurduklarını belirten Çaplı, "Adaletin çözüm alanı olduğunu düşünmeyen, polise, jandarmaya, hukuka güvenmeyen insanlarda kendilerini bu şekilde koruyacaklarına dair bir algı bulunmaktadır. Kendilerini güvende hissetmek için bu yola başvurabiliyorlar. Güven duygusundan eksik olan veya saldırgan insanlar evlerinde, işyerlerinde, arabalarında mutlaka kendilerini korumaya yönelik bir alet taşıyor. Bu aletler sayesinde de eksik olan güven duygusu tamamlanmış oluyor. O alet yanında olmadığında kişi kendini güvende hissetmiyor. Şiddet ve silah kullanmaya aşırı eğilimin bulunması ifade yetersizliği, aşırı güvensizlik, kişilik bozukluğuna varan psikolojik sorunlardan kaynaklanabilmektedir. Ateşli silah sahipliği oranının daha yüksek olduğu ülkeler daha yüksek oranlarda kişi ölümüne ve intihar olgusuna tanıklık etmektedirler. Bu nedenle şiddet ve silah kullanma bir toplum sağlığı sorunudur" dedi.
"ÖFKE KONTROLÜ YAPAMAYAN BİR TOPLUM OLDUĞUMUZ GÖRÜLMEKTEDİR"Çaplı, silah taşımanın altında özellikle güven eksikliği ve saldırganlık duygusunun yattığını düşündüğünü belirterek, "Şiddet eğilimli ve öfke kontrolünü yapamayan bir toplum olduğumuz görülmektedir. Yaşadığımız toplumda saldırganlık kültürü ağır basıyor. Ayrıca güven duygusundan eksik olan insanlar evlerinde, işyerlerinde, arabalarında mutlaka kendilerini korumaya yönelik bir alet taşıyor. Bu aletler sayesinde de eksik olan güven duygusu tamamlanmış oluyor. Yapılan araştırmalara göre, silah bulunduran ve taşıyanların, daha önce suça karışma ihtimalleri silaha hiç erişmemiş olanlara göre daha yüksek. Yani silah taşıma isteğinin altında saldırganlık, şiddet eğilimi ve öfke problemi yatabilir. Aynı zamanda güvensizlik duygusu da silah taşıma isteğine sebep olabilmektedir. Örneğin Türkiye, 2015-2018 yılları arasında ve hala bugünlerde farklı kategorilerde sınıflandırabilecek birçok kolektif şiddet olayına şahit olmakta. Böyle zamanlarda bireyde artan endişe ve belirsizlik, kendisini güvensiz hissetmesinde sebep olabilmektedir. Amerikan Psikoloji Derneği'ne göre, silaha erişme isteğine neden olan etkenlerden biri, kişinin yaşadığı yere ve sosyal ortamına karşı hissettiği güvensizlik duygusu olabilir. Eğitim seviyesinin yüksek olduğu, toplumsal cinsiyet rollerinin görece daha az değer taşıdığı, genç nüfusun gelecek kaygısının minimum ve sosyalleşme olanaklarının daha nitelikli olduğu, gelir adaleti ve hukuki öngörülebilirliğin daha iyi olduğu ülkelerde, bireysel silanlanma oranlarının daha düşük olduğu görülmektedir. Bu sebeple yukarıdaki bahsedilen durumların uzun vadede düzeltilmesiyle birlikte altta yatan asıl sebeplerin etkisi de azalabilir" şeklinde açıkladı.
Ateşli silah taşımanın psikolojik etkileri nelerdir?
Sağlık, 2024.10.19 16:08