Siyasette her türlü senaryoya hazır olmak lazım

Birçok söz var bu konuda.
Birçok da örnek.
"Siyasette 24 saat çok uzundur" sözü esasen kısa zamanda çok büyük hamleler olabileceğine işaret etmekte.
Yine DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'in MHP aleyhine söylediği sözlere rağmen koalisyon kurulmuştu. 
Söylenen sözler sineye çekilmiş ve yola devam edilmişti. 
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Anlatmaya çalışacağımız konuya çağırışım olmuştur herhalde. 

Günümüzde de aklımıza sürekli gelecek bir sözü hatırlatmak isteriz. 
Profesör Dr. İdris Küçükömer, Türkiye'de solun sağ olduğunu sağın da sol olduğunu dile getirmişti. 
Biraz düşünürsek bu söze hak veririz herhalde. 
Özellikle Soğuk Savaş sonrasında kavramların değişmeye başladığını da belirtmek gerekiyor.
Dünya'nın iki kutuplu yapıdan ABD ağırlıklı çok kutuplu bir yapıya evrilmesiyle birlikte Türkiye'nin Dünya'daki konumu da değişmişti ister istemez.
Özellikle belirtmek gerekirse Türkiye çok uzun zamandan beri Dünya'daki gelişmelerden etkilenmekte.
Buna göre de yönetimler politik değişikliğe gitmekte.
Genelde Türkiye'deki politika değişimleri hükümet değişimleriyle olmakta. 
Tayyip Erdoğan ise 2002 yılından itibaren politika değişimlerini kendi içinde yapabildi. 
AK Parti'yi hep diri tutabildi.
Muhalefet partileriyle ilişkilerini de politik uyum çerçevesinde sürdürebildi.
2002'den itibaren dikkatli bir incelemeyle bu görülecektir.
Farklı partilerle yakınlık ve uzaklaşma göze çarpacaktır. 
MHP ile olan ittifak da bu şekilde görülmeli.
Başkanlık sistemine geçilmesiyle birlikte ittifaklar zorunlu hale geldi zaten. 
Ancak MHP ile kurulan ittifak dönemiyle aynı şartlarda değil Türkiye şu anda. 
Öyle ki, yavaş yavaş uyum sorunu gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır. 
Bu konuyla ilgili daha fazla değerlendirme yapmak mümkün elbette. 
Anlatmak istediğimiz konuya gelelim...

Önümüzdeki süreç çok daha hareketli ve değişimlere açık olacak gibi görünüyor.
Zira izlenecek politikalarda değişimler ortaya çıkacak gibi duruyor.
Bu değişimin de başladığını söylemeliyiz.
Yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu değişimi daha belirgin hale getireceğini görmek şaşırtıcı olmayacaktır. 
Belki lanse edilme şekli çok açık olmayacaktır ya da başka şekille sunulacaktır ama köklü bir politika değişimi yüksek ihtimaldir. 
Yeni dönemde neo liberal politikaların unsurlarının hissedilir şekilde ortaya çıkması muhtemeldir.
Bu politika değişimleri ile birlikte siyasette de yeni ittifakları imkansız görmemek gerekir. 
Dolayısıyla özellikle tabanda çok keskin duruş sergilemek hayal kırıklığı yaratabilecektir.
Liderlerin yeni ittifakları topluma anlatmaları daha kolaydır ama tabanda bu iş daha zordur.

Netice itibariyle 2023 seçimleri yaklaştıkça hareketliliğin ve geçişlerin hissedilir derecede olacağını öngörmek uzak ihtimal görülmemeli.
Yazımızın girişinde söylediğimiz üzere siyasette 24 saatin çok uzun bir zaman olduğu ve DSP ile MHP'nin sarf edilen sözleri sineye çekerek koalisyon ortağı olmaları unutulmamalı. 
Dolayısıyla önümüzdeki süreçte de ittifaklarda yeni formüllerin çıkması olasıdır.