Otoyolun Bursa sınırları S.O.S. veriyor

Konu biliniyor zaten.

Defaten anlatmaya gerek de yok.

Ama hatırlatmak önemli olsa gerek.

Biz de minvalde hatırlatıyoruz.

Zira Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu Bursa'da.

Kendisine de hatırlatılması faydalı olacaktır.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başta olmak üzere AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan'ın her fırsatta dile getirmesi kaçınılmazdır.

Hatta tüm milletvekillerinin bu konuya vurgu yapması elzemdir.

Bilindiği üzere Gebze-Bursa-İzmir Otoyolu son derece konforlu bir ulaşım sunmakta.

Osmangazi Köprüsü geçişiyle birlikte İstanbul'dan Bursa'ya ve İzmir'e ulaşmak çok daha kolay hale gelmiş durumda.

Köprü ve otoyol ücretleri ile ilgili eleştirimiz saklı kalmak kaydıyla değerlendirdiğimizde bu konforlu ulaşım standartlarını hayli yükselttiğini söylüyoruz.

İstanbul'dan yola çıkan bir araba İzmir'e 3 buçuk 4 saat içinde ulaşabilmekte; Bursa'dan İstanbul'a ve Bursa'da İzmir'e yola çıkan başka bir araba da zamandan tasarruf ederek hedefine ulaşabilmekte.

Güvenlik açısından da benzer yaklaşımı dile getirebilmek mümkün.

Ancak burada bir sorun ortaya çıkmakta.

Şöyle ki; İstanbul'dan yola çıkan araç sürücüsü 1 saatte Bursa'ya ulaşabilirken, özellikle belirli saatlerde 15 dakikalık yolu 1 saatte kat edebilmekte.

Yani Yalova Yolu Demirtaş Kavşağına gelindiğinde trafik sıkışıklığı başlamış oluyor.

Mudanya Kavşağına kadar bu sıkışık trafik devam etmekte.

Çünkü artık Bursa merkez sınırları içindeki otoyol artık şehir içi yola dönüşmüş durumda.

Mudanya Yolu, Bademli girişi ve Balat girişi nedeniyle günün belirli saatlerinde otoyolun konforundan söz edebilmek mümkün olmadığı gibi kent içi trafik açısından da sorunlu olmaya başladı.

Şehir hastanesinin açılması da bu yoğunluğu artırıyor olabilmekte.

O halde çözüm belli.

Dediğimiz gibi çözüm belli.

Proje de belli.

Yalova Yolu'ndan başlayarak Minteks kavşağına kadar olan yol otoyoldan bağımsız hale getirilmeli.

Dolayısıyla otoyolun bu güzergahı ve bölümü için yeni yol yapılmalı.

Hem artık şehir içi yola dönüşen bölüm rahatlamış olur hem de İstanbul-İzmir Otoyolunu kullananlar konforlu ulaşımlarının sekteye uğramasından kurtulurlar.

Bu konu 2023 yılındaki öncellikler arasında ne derece yer alacaktır bilinmez ama çözüme kavuşturmak için daha fazla çaba gerekmekte.    

Unutulmamalıdır ki, bu konu Ulaştırma Bakanlığı marifetiyle ve muhtemelen kamu özel sektör ortaklığı ile çözülebilecek nitelikte.