DEVA Partisi, Babacan ve gelecek vizyonu 

Ortam hareketli.
Hem de çok.
Pandemideki sakin günler geride kaldı neredeyse.
Seçim sürecinde değiliz ama havası esiyor.
İttifak senaryoları, olası ittifak içindeki liderlerin birbirleri ile çekişmeleri ve hamleleri, sistem tartışmaları, seçim yasasına yönelik değişim hareketleri ve daha birçok unsur hareketliliğin içeriği. 
Muhalefet partileri bir süredir sahada.
Pandemideki kriz ortamı da avantajları.
Zira kriz vatandaşın cebine ve tenceresine dokunmaya başladı.
Bu da iktidarı sorgulayan ve değişim isteyen muhalefet partilerinin halkı ikna etmesi noktasında umut doğurdu.
DEVA Partisi de bu bağlama dikkat çeken partilerden.

AK Parti Hükümetlerinde bakanlıklar yapan Ali Babacan'ın partisi DEVA da kısa sürede örgütlenmesini belirli seviyeye getirerek seçime girme yeterliliğini elde etti.
Ve hızlı bir şekilde sahaya indi.
Daha doğrusu sahaya inmesinden kast ettiğimiz; partilerini anlatmaya başlamaları ve hükümeti eleştirmeye yoğun bir şekilde başlamaları.
Yoksa saha siyaseti açısından parti yönetimlerinin uyumlu olduklarını söylemek kolay değil.
DEVA Partisi başlangıç olarak biraz daha salon siyaseti ile ön plana çıkacak gibi görünüyor.
Yaklaşık iki hafta önce İnegöl'e gelen Ali Babacan Osmangazi kongresi için yeniden Bursa'daydı.
Kongre sonrası ile gazetecilerle bir araya geldi ve değerlendirmelerde bulundu. 

"Yakında seçim mi var?" sorusuna karşılık ilginç bir yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçmişte "erken seçim yok" demesine rağmen sandık başına gidildiğini dolayısıyla her an seçim olma ihtimaline karşı hazır olmak gerektiğini kaydetti.
Bu nedenle de teşkilatlarını hazır tuttuklarını anlattı.
Ancak Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin 2022 yılının sonbaharından önce seçimi tercih edeceklerini sanmadığını vurguladı.

Ekonomi açısından Türkiye'nin zor durumda olduğunu savunan Babacan, çözüm olarak da hükümetin değişmesinin şart olduğunu dile getirdi. 
Babacan para politikası bakımından Çiller dönemindeki 5 Nisan kararlarının olduğu dönemden de 2001 krizindeki dönemden de kötü durumda olunduğunu iddia etti.
Elbette yazdıklarımız eleştirilerinden sadece birkaç tanesi.

Babacan'ın Osmangazi kongresindeki konuşmasında moralinin yüksek olduğu görüldü. 
Merinos'taki Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde salon doluydu.
Dolu olmasından ziyade partililer ilgili ve heyecanlıydı.
Kongre sonrasında fotoğraf çekilme talepleri Babacan'a olan ilginin bir göstergesiydi. 

Netice olarak iktidara yürüyen bir parti olma durumu kolay değil.
Öyle ya AK Parti ve Erdoğan tüm ekonomik olumsuzluklara ve politik cepheleşmeye  rağmen güçlü. 
Zaten muhalefette tüm partiler ancak birleşerek AK Parti iktidarını değiştireceklerini düşünüyorlar.
Yoksa CHP ve İYİ Parti'nin bile anketlerdeki oy oranları son seçimlerdekinin çok üzerinde değil.
Ancak İstanbul seçimlerinde olduğu gibi %1'in altındaki partiler bile sonuca etki edebiliyorlar.
Yeni kurulan partiler seçime girme koşullarını yerine getirdiklerinde değerli olabiliyorlar.
Elbette DEVA Partisi için bunu söylemiyoruz.
Babacan politika üretme noktasında hayli değerli.
Önümüzdeki süreçte DEVA Partisi'nin ve Babacan'ın söylemlerinin değer bulacağını düşünmek zor değil.
Toplum nezdinde ne şekilde kabul göreceğini ise zaman gösterecek.