Bakanların aday olması ne anlama gelmekte?

Adaylar belli oldu. 

Cumhurbaşkanlığı için 4 aday seçmenden oy isteyecek. 

Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce ve Sinan Oğan Cumhurbaşkanı olmak için yarışacak.

İlk turda %50 artı 1 alan aday olmazsa seçim ikinci tura kalacak ve en çok oy alan iki adaydan biri ipi göğüsleyecek.

TBMM seçimlerinde ise ittifakların durumu göze çarpmakta.

Cumhur İttifakında bulunan 4 parti kendi listeleriyle yarışa katılacak.

DSP ve Hüda-Par Genel Başkanları ise AK Parti listelerinde seçmenden oy isteyecek.

Millet İttifakının bileşenleri olan partilerden İP, kendi listeleri ile yarışa katılacak.

Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti ile DEVA Partileri ise CHP listelerinde seçime girmiş olacak.

İttifak protokolüne göre bazı bölgelerde ise CHP ve İYİ Parti'nin ortak listeleri olacak. 

Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklayan HDP'de ise partinin önemli isimleri Yeşil Sol Parti bünyesinde yarışa katılacak. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden seçilmesiyle ilgili bir sorun görmemekte.

Millet İttifakı da iddialı söylemler dile getirse de toplumda Erdoğan'ın yeniden seçilme ihtimali yüksek görülmekte.

Ancak TBMM'de çoğunluğu elde etme ile ilgili kaygılar/ihtimaller yer almakta. 

Buradan hareketle başlıktaki konuyu irdeleyelim.

Erdoğan 17 bakanın milletvekili adayı olacağını açıklamıştı.

Sağlık Bakanı ile Turizm Bakanı feragat ederek aday olmak istemediklerini dile getirdiler.

Zaten listelerde de yer almadılar.

Diğer 15 bakan farklı illerde ön sıralara konulmuş oldu.

Bu tavır ilk olarak TBMM'de çoğunluğu elde etme ile ilgili bir hamle olarak görülmekte.

Bu görüşe katılıyoruz.

Diğer bir husus ise kabine revizyonu açısından bir hamle.

Çünkü istisnalar olur mu, bilemiyoruz ama milletvekilliğinden istifa etme zorunluluğu olduğu için yeniden bakan olacaklarını öngörmemek gerekmekte.

Dolayısıyla bu açıdan bir görüş ortaya koymaktayız.

Bir başka neden de muhalefet partileri tarafından dile getirilmekte. 

Bu da bakanların dokunulmazlık zırhına bürünmeleri tezini içermekte.

Ve iktidarın değişeceği teziyle desteklenmekte.

Böylesi bir düşünce dile getirilse de partinin önemli isimlerinin 3 dönem kuralına takılmaları ve bu kuralın esnetilmemesine bakıldığında bu tez çürümüş olmakta.

Böyle bir düşünce öncelikli olsaydı partinin ağır topları olan isimler listelere yer alırdı. 

Sonuç olarak söz konusu bakanların adaylığının önemli bir hamle olduğunu düşünmek mümkün.

Sonuçlarını da görmek 15 Mayıs sabahı mümkün olacak.