''Zehra Güneş bacağını gösterdi'' ne demek?

Nasıl yani!?

Kim bu Zehra Güneş?

Film ya da dizi oyuncusu mu?

Yoksa Türkiye'nin diline pelesenk olan sultanların prensesi voleybolcu Zehra'mı?

Az çok tahmin etmişsinizdir;

Bu köşede spor yazdığımız için yazımızın öznesi voleybolcu Zehra Güneş elbette.

Asparagas içeriklerine eksantrik başlıklar atarak okuru enayi yerine koymada açık ara bir numara olan söz konusu gazetenin manşeti böyleydi önceki gün!

Aklı uçkuruna takılı yaşayan abazalar 'yüzde bir milyon' eminim ki numaralanmış kutuları birer birer tıklayarak Zehra Güneş'in gösterdiği bacağını aramışlardır!

Minisinin altındaki bacağı mı acaba?

Yoksa yırtmacından görünen kısmı mı?

Bazı tipler de merakından 'acaba selülitü var mıydı?' diyerek o fotoğraf karelerine büyüteçle bakmadılarsa ben bir şey bilmiyorum!

Manken değil ki Zehra;

Film yıldızı da;

Bodrum'un Çeşme'nin plajlarında da olamaz an itibariyle;

Şu an Paris 2024 Olimpiyatlarına hazırlanan milli takımın hazırlık kampında çalışmaya devam ediyor.

Sadede gelelim.

Kızcağızın bacak filan gösterdiği yok!

Bacağındaki çorabına yazdığı İngilizce mesajda takım arkadaşlarına iyi dileklerini iletmiş hepsi o kadar.

Bir kaç tane daha fazla satacağım diye bir çorabın üzerindeki masumane mesajın içeriğinden 'bacak gösterdi' anlamı çıkartarak bunu manşetinden veren o medyaya söyleyecek söz bulamıyorum.

Aslında çok şey söylerim de, biraz ayıp kaçar, bana yakışmaz, sizlere saygısızlık olur.

Fotoğraflara erotik çağrışımlarla takla attırarak nefsine hakim olmada zorlanan sapkın kafaları başka yerlere yönlendirmek yakışıyor mu sizlere sevgili meslektaşlar!

Bu pespaye manşetle ne kadar kaldıysa artık okurunuzla alay etmiyor, resmen tahrik ediyorsunuz.

Yazılı medyanın ruhuna rahmet okuyalı seneler olmuşken;

'Daha iyi nasıl gazete yapar da ayakta kalırım' diye düşünmenin yerine cinsel objeli çağrışımlardan medet ummak mesleki olarak da etik değil üstelik.

Bir de kimliğinize yazılı 'muhafazakarlık' bir apolet gibi üzerinize yapışmışken.

Basit kelime hileleriyle işin kolayına kaçmak hiç olmadı, hiç yakışmadı.

Bitmiş bir mecranın ruhuna el fatihe okudunuz resmen.

Başka da bir şey diyemiyorum.

Allah hepinize akıl fikir versin!