Yalancı bahar!

Bursaspor İnfo Yatırım; başından sonuna düşük şut yüzdesiyle oynayıp; (25/58 saha içi (%43,1), 20/36 iki sayı (%43,1) 5/22 üç sayı (% 22,7), 10/ 16 serbest atış (%62,25)

21/2 gibi rekor sayıda hücum ribaundu vererek tamamladığı maçta Galatasaray Ekmas'a 65-81 yenilerek filmi yeniden başa sardı.

Profesyonelleşmiş yabancılar çemberden seken toplardan sonra en önemli detay olan 'box out' yapmaktan imtina edince; Galatasaray Ekmas son çeyreği adeta 'tek pota maç' gibi oynadı.

Girmeyen şutların ribauntlarını toplayıp; tekrar tekrar hücum etme şansı buldular.

Bütün istatistiklerde Galatasaray Ekmas karşısında zayıf kalan Bursaspor; kritik sekanslarda 4 top kaybı yaparken, rakibine 4/15 gibi rekor sayıda ikinci sayı şansı tanıdı.

Benchten gelen katkı da önceki haftalar oranla oldukça düşüktü. (23 / 33 )

Maça gelecek olursak;

Geçen hafta kendisinden bütçe ve kadro potansiyeli itibariyle çok daha yukarılarda bulunan Bahçeşehir Koleji'ni İstanbul' da farklı yenerek taraftarlarına 'yalancı baharı' yaşatan Bursaspor; bugün Galatasaray önünde Telekom ve P. KSK maçlarını anımsatan bir performans sergileyince; kazanılmış bu ekstra galibiyet sıfırlamış kadar oldu.

Takım halinde de önceki bildiklerini unutmuş bir görüntü verdiler!

Sonuç itibariyle;

Bursaspor'un savunmasız, enerjisiz, temposuz başlayıp, öyle devam ettiği maçı fırsata dönüştüren Galatasaray EKMAS; zorlanacağını umduğu karşılaşmayı güle oynaya ve çok rahat kazanarak evine döndü.

Risk gerekince ve rakibe göre alınırsa bir işe yarar!

Serhan Kavut geçen hafta; haftalardır formsuz olan skorer off guard Jordan Floyd'un maçın kadrosuna kadroya almayarak kulağını çekmişti!

Ayni riski Galatasaray karşısında da sürdürünce;sarı kırmızılılar bu blöfün üstüne mal bulmuş mağribi gibi atlayıp, fırsata dönüştürdü!

Anthony Brown dışında net atıcıcı olmayan  Bursaspor; ( o da ritmini bulunca) şut özürlü Dave Michineau ile, 'bir var, bir yok' Michael Young'un eline kaldı.

Galatasaray sert ve temaslı savunmasından hiç ödün vermezken; bu iki oyuncunun şutlarını mesafe bırakmadan pasifleştirmeyi başardı.

Biz sokamadıkça; kapılan toplar fast break üzerinden potamıza yağmur gibi yağdı durdu.

Alev alan De Bost'un mesafe tanımayan üçlükleriyle yara alan Bursaspor gemisi; çember altında da Göksenin Köksal ile McCormac'ın sertliğine direnç gösteremeyince su alarak battı.

Jordan Floyd istediği kadar kötü olsun; şut standardı olan bir kısa.

Ele ısınınca seri halinde soktuğu gibi, bire birler üzerinden ve omzunu dayanarak çembere giderek bitirebilmesiyle de önemli bir skor tehdidi.

'İstanbul'da tutturdum' diye Bursa'daki önemi fazla maçta ayni tercihinde ısrarcı olup kadroya almaması büyük bir coaching hatası oldu.

Belki Floyd oynasaydı da Galatasaray'a kaybedecektik ama; sorumlu pozisyondaki antrenörler maç, maç değil, sezonun geneline bakarak değerlendirme yapmak zorundadır.

Bu sonuçtan sonra bitime 7 maç kala kördüğüm olan  'ateş çemberinde' Reeder Samsunspor dışında 'düşecek ikinci aday kim olacak?' soru işareti gibi duruyor!

Öyle anlaşılıyor ki ligin sonuna kadar da bu çemberi yırtarak, yukarılara kendimizi atabilmek hayli zor bir ihtimal.

En büyük handikap da; fikstürün dezavantajlı bir kulvara giriyor olması.

Reeer Samsunspor dışında 'kazanırız' diyebileceği kağıt üzerinde başka bir maçı yok Bursaspor'un.

Samsun sonrası Tofaş'la oynanacak Bursa derbisi rahat olmayan iki takım açısından da önem kazanmış durumda.

İki şampiyonluk adayı Anadolu Efes ve Fenerbahçe BEKO maçlarının da son 7 haftaya denk gelmesi kötü oldu.

Kendisini barajın dışına atmak için canını dişine takan Yukatel Merkezefendi Belediye ile play-off kovalayan Aliağa PETKİM maçları deplasmanda oynanacak.

Bizimle karşılaşacağı haftaya kadar pozisyonu netleşirse; Manisa BŞB Spor karşılaşması dişimize göre tek rakip gibi durmakta.

Bursaspor İnfo Yatırımlı oyuncuların bir pofesyonele yakışmayacak ölçüde basit top kayıpları yapıp, oyuna hiç motive olamamaları düşündürücüydü.

Enerjisiz, heyecansız ve temposuz oyun devam edince; maçın momentumu ilk çeyrek itibariyla Galatasaray'ın eline geçti.

Bursaspor'u logodan başlattığı yüksek show uplarıyla karşılayan ve sert oynayarak düzeni dışına çıkartan Galatasaray; topu çok iyi paylaşan ve iyi birer şutör olan kısa adamlarıyla da farkını ortaya koydu.

İlk çeyrek başlayan ritmini sonuna kadar koruyarak toplamda 6/9 üçlük sokan De Bost Bursaspor'un çözümleyemediği oyuncu olarak maçın X faktörü oldu.

Diğer kısalarda çok üretken ve verimli oynadılar.

Kenardan gelen İsmet Akpınar yumuşak Bursaspor savunmasına kritik zamanda gelen üçlükleriyle cezayı keserken; (3/7) geçen yıl Beşiktaş'ın kümede kalmasında önemli katkısı olan back up point guard Cartwright'da delici penetreleriyle çembere giderek bitirmeyi başardı. (2/9 iki sayı, 2/2 serbest atış).

Çemberden seken toplardan ekstra 21 hücum şansı bulan Galatasaray'da bu departmanda da David McCormand'ın fiziksel üstünlüğü ile atletizmi etkili oldu. (5'i hücum, 6sı savunma toplam 11 ribaunt).

1 numaradan hiç organize olamamamız; bir kez daha oyun kurucu sorununu gündeme taşıdı.

Michineau geçen haftanın altında kalarak standardını tutturamazken; Erick Neal fiziksel zaafları nedeniyle sert oynayan Galatasaray kısalarına karşı fazlaca zayıf kaldı.

David Mutaf bu maçı da yerli rotasyonun yüz akı olarak tamamladı.

3/3 ikilik, 1/3 üçlük toplam 12 sayı atan Mutaf'a karşılık, ilginç bir şekilde 'air ball' atışlarıyla dikkati çeken Metin Türen'le, çember altındaki boş atışları bile ıskalayan (!) Semih Erden'den 3'en sayılık katkı geldi.

Galatasaray; Bursaspor'un kategorisindekilerin çok üzerinde bir takım.

Yabancısı, yerlisi ile potansiyelli bir kadroları var.

Kazanabilseydik ikinci ekstra galibiyet olarak önümüzü açacaktı.

Yeni hedef Samsun maçını kazaya uğramadan avantaja dönüştürmektir.

Bursaspor'da Michael Young 4/7 saha içi, 4/6 iki sayı, 0/1 üç sayı, 4/5 çizgiden toplam 12 sayı;

Erick Neal 3/7 saha içi, 1/2 iki sayı, 2/5 üç sayı, 0/2 çizgiden  8 sayı,

Dave Michineau 5/9 saha içi, 4/7 iki sayı, 1/2 üç sayı olmak üzere 9 sayı üretirken;

David Mutaf 3/3 iki sayı, 1/5 üç sayı, 3/4 çizgiden 12 sayı;

Blok performansı dışında boyalı alanı sayı bağlamında iyi değerlendiremeyen Johnny Hamilton 4/9 iki sayı, 2/3 çizgiden olmak üzere toplam 10 sayılık katkıda bulundular.