Vakıfbank'ta değişim zamanıdır

Kadın voleybolunda dünya markamız Vakıfbank, 11 yıl aradan sonra CEV Şampiyonlar Ligi'ne çeyrek finalde veda etti.

İtalyan rakibi Carraro İmoco Conegliano'ya iki maçta 3-1 yenilerek elenmesi camiası adına düşündürücü bir sonuç.

'Sürpriz mi oldu?' derseniz;

Ben normal karşıladım!..

Son iki yılın şampiyonu; neredeyse her yıl rotasyona tabi tutuğu kadrosuyla böyle bir sonuca ne zamandır zemin hazırlıyordu.

Zaten oldum olası Vakıfbank'ın transfer politikasına aklım ermemiştir.

Bu kulüp Türkiye Ligi için, Avrupa ve Dünya Kulüpler Şampiyonlukları için kuruldu.

Para sorunları yok, tesisler şahane ötesi;

Gel gör ki kadrosu yap boz tahtasına döndü.

Bir sezon oynayan, ertesi sezona çıkmıyor!

İsabelle Haak gibi bir pasör çaprazına tahammül edememek ne demektir?

Tutacak paraları mı yok?

Hiç sanmıyorum.

Ya ayni pozisyonun dünyadaki en iyilerinden İtalyan Paola Egonu ile bir yılın sonunda yolların ayrılması?

Oyuncu gittiği Vero Volley Milano'da harikalar yaratıyor.

Kendi çocuğu Ebrar Karakurt'a bile kapıyı göstermiş voleybol anlayışının; eninde sonunda tokat bir hezimetle tanışıp 'ne olduk böyle' demesi beklenen bir gerçekti.

Neden bırakıldılar; niçin devam edilmedi; kulüp dışında kimse net olarak bilmiyor...

Başta da söyledim; para ile ilgili olduğunu düşünmüyorum.

O zaman insanın aklına oyuncuların takım içinde arkadaşlık dengelerini bozabilecek hal ve hareketlerinden kaynaklı sorunlarıyla;

Coach Giovannı Guidetti'nin tercihi kalıyor!

Ebrar'ı bir kenara bırakarak yazıyorum; Egonu ile Haak bu karakterde oyuncular değil;

O zaman tek nedeni Guidetti!

İtalyan coachun performanslarıyla kendisini kenarda bırakan oyuncuları (!) çekemediğini bilmeyen yok.

Hep 'en büyük ben olayım, bana biat edilsin, kimse önüme çıkmasın' diyen bir psikolojisi var.

Yönetim de ona güvendiği için, gitmesini istediği oyuncularla ilgili her tercihine saygı gösteriyor!

Vakıfbank kadın voleybolunda dünyanın en iyilerinden;

İstanbul'da parası olan bir voleybolcu yaşanılacak en iyi kentlerden birisi;

İlgi, sevgi zirvedeyken; neden kalkıp ta bizim kasaba büyüklüğündeki İtalyan kulüplerine transfer olsunlar ki?

İstediğiniz kadar düşünün, taşının çıkartmasınız!?.

Giovanni'ye tapma derecesinde bağlı olmanın bedeli olabilir mi?.

Bu yıl da sezon sonunda Brezilyalı smaçör Gabi gidiyor.

Paola Egonu ve Haak gittikten sonra takımda asıl sambacının kalması gerekirken; sezon ortasında transfer yapmasına sessiz kalındı.

Vakıfbank yönetimi şok etkisi yaratan elenmeden sonra peş peşe gidenlerle; gidecek olanlar için mutlaka bir açıklama yapmalıdır.

Çünkü voleybol camiası bu konuyu gerçekten çok merak ediyor!

Conegliano maçları; Vakıfbank'ın son yıllarda Avrupa bazında en zayıf kadro ile oynadığı gerçeğini otaya çıkardı.

Frantti, Ogbogu, Gabi, Busa, Karutasu, Sarah Van Allen ile Jordan Thompson; rakibin Kelsey Robinson, Kathryn Plummer, Robin de Kruıjf, İsabelle Haak ile Joanna Wolosz'unun gölgesinde kaldılar.

İsabelle Haak'ın belki de sezon performanslarıydı iki maç da.

Adeta gönderilmesinin intikamını aldı.

Sözün özü; Conegliano'da yabancılar maçları domine ederken; Vakıfbank'ın lejyonerleri standartlarının altında oynadılar.  

 Yerliler de işin içine giremeyince (Cansu Özbay, Zehra Güneş, Derya Cebecioğlu, Sude Zeynep Demirel); 3. kez final oynamak tatlı bir anı olarak kaldı.

Bu tarihi elenmenin üzerine düşünüp, taşınma zamanıdır.

Nerede hatalar yapıldı, eksikliklerle, bundan sonra yapılması gerekenler.

'Neden bu kadar önemsiyorsun bu kulübü' diye soracak olursanız;

Vakıfbank'ın elde ettiği başarılar ve kupalarıyla bu ülkenin takım bazında en değerlisi olduğu için....

Şampiyon olduklarında sadece camiaları değil, Türkiye seviniyor.

Çünkü bu ülkeye mal oldular; ortak değerimiz gibi kabul ediliyorlar.

'Değişim zamanıdır' diyorum.

Coach Guidetti hatası, sevabıyla misyonunu tamamladı.

Tıpkı milli takımda olduğu gibi;

Kan değişikliği şart.

Yeni yapılanmadan sonra ne bileyim belki Ebrar tekrar dönebilir!

Egonu yada Haak'dan birisi de!

Bildiğimden değil, gönlümden öyle geçtiği için yazdım...

Vakıfbank toparlanıp, kendini yeniden hatırlarsa; Türk kadın voleybolu kazanır.