Tofaş taraftarını üzmeye devam ediyor

Tofaş antrenörü Orhun Ene her şeyden önce 'insan olarak' çok taktir ettiğim birisidir.

Siniri, kibri yoktur, medya ile iletişiminde diyalogu kusursuzdur.

Mesleğinin de en iyilerinden birisi olduğuna inanıyorum.

Bugüne kadar kendisine duyduğum saygı nedeniyle gözüme batan eksikliklerini eleştiremedim;

Orhun hoca varsa başarı mutlaka ve bir şekilde gelir;

İşler kötü gider gibi olsa da; duruma el koyarak çıkış noktası bulur.

Geçmişte çok örneklerini yaşamıştık;

Bugün de; gelecekte de yaşanacaktır.

Ama bu sezon için ayni şeyleri söyleyemeyeceğim;

Lig başlayalı 5 hafta oldu;

BCL'nde de ikinci maçlar geride kaldı.

Takım genel durumu itibariyle hiç umut vermiyor.

Oynayamıyor, savunamıyor, mücadele edemiyorlar!

Geneli itibariyle sanki ruhları, hırsları, enerjileri eksik gibi duruyor;

Hiç alışmadığımız şeyler bütün bunların hepsi Tofaş için.

Neden, niçin böyleler her kes için, camia için, teknik kadro için tam bir soru işareti.

Yabancılar yeni olsalar da; bu kadar kötü oynamaya hakları yok.

Profesyonel oyuncular para kazandıkları mesleklerine sırt çeviremez, canlarını dişlerine takarak gereğini yapmaları gerekir.

Buradan yola çıkarsanız bir çok kadro Tofaş'ın kopyası gibi;

Sil baştan yapılarak kurulanlar 'şakır, şakır' oynarken ayni paraleldeki Tofaş ileriye değil, tersine, tersine gidiyor.

Manisa BŞB yenilgisi için 'arada bir böyle olur, yol kazasıdır' diyecek olunsa da;

Aliağa'da PETKİM'e 19 sayı öndeyken yakalanıp, uzatmada 7 sayı farkla yenilmeye hiç bir mazeret üretilemez.

Bir kere takım savunma yapmıyor;

Bazı oyuncuların da bu kadro için yetersiz kaldıkları gün gibi aşikar;

Lige kötü başlandı; BCL'nin de ligden farkı yok.

İlk maçında grubun en zayıf takımı İgokea'yı uzatma sonunda yenebilen Tofaş, dün akşamda İtalya rakibi Bertram Yachts Derthona'ya sonlarını çok kötü oynadığı karşılaşmada yenilmekten kurtulamadı.

Kabul edilebilir bir skor değil bu Tofaş için.

Orhun Ene tüm iyi niyetiyle 'çalışıp, kendimizi geliştireceğiz., İnanıyorum ki hem ligde, hem de Avrupa'da kalitemizi göstereceğiz' açıklaması yapsa da;  onun bu sözlerini önce yabancıların doğrulaması gerekiyor.
Gerçekten gelişerek iyiye gidilebilecek mi; yoksa bazı pozisyonlarda operasyon yapmak için düğmeye basma zamanı gelmiş olabilir mi?

Ban ikinci şık gibi düşünüyorum.

'Bu halinden daha iyi olan takım' silkinemezse iş işten geçmiş olur.

5 maçta alınan 3 yenilgi zaten her şeyi anlatmaya yeterli.

Oyuncu seçimlerin doğruluğunun samimi olarak masaya yatırılmasının zamanı geldi.

'Kimler için çanlar çalıyor' derseniz?

Hiç savunma yapamadığı gibi, şut tehdidi de olmayan oyun kurucu Cassius Winton'un süre aldığı maçlarda rakip oyun kurucular neredeyse maçları sayı kralı olarak tamamladı!

Daha iyisi bulunamaz mıydı?

Bulunamaması mümkün değil!

Örneğin;

Manisa BŞB'nde her maç döktüren eski Galatasaraylı Fatts Russell Tofaş'ta forma giymiş olsa; takım şimdi çok daha farklı bir noktada yer alabilirdi.

Ya da;

Uzunca süre takip edilen eski Denizli Merkezefendili Max Heidegger gelebilmiş olsaydı; şu an bunların hiç birisini konuşmayacaktık.

Basketbol terminolojisinde; 'bir takım oyun kurucusu ile uzunu kadar iyidir' diye yazar.

Uzun seçiminde doğru ismi bulan Tofaş'ın Derthona Tortona maçını 19 sayı ile tamamlamış olsa da; Winston'dan savunma ve takımı yönlendirme bağlamında istediği katkıyı aldığı söylenebilir mi?

Elbette hayır.

Yeni transferlerin uyum süreci uzadıkça; maç kayıplarının telafisi zorlaşıyor.

Takımın en önemli skorerlerinden Caleb Holesley'in 8, J.J. O' Brien'in 4 sayıda kalmaları hem seyirci, hem de staff için hayal kırıklığı oldu dün gece.

Şutları kaçırdıkça performansları düştü;

Omar Prewitt Aliağa günlerini aratırken;

Zeljko Sakic 10, Luke Maye 5 sayı ile geceyi tamamladı.

Altını çizmek isterim;

Geniş yabancı rotasyonu BCL'nde şubenin 50. kuruluş yıldönümü hedefi doğrultusunda bir araya getirildi.

En azından final four oynamaları bekleniyor.

Tortona maçındaki kötü görüntü bu hedefin tutturulabilmesi için daha kat edilecek çok yol olduğunu gösterdi.

Üst üste alınan yenilgiler mevcut tablonun en büyük sorumlusu.

Silkinip kendilerine gelebilmeleri için Ene'nin altını çizdiği gibi 'çok çalışmaları' şart.

Ligde de peş peşe Fenerbahçe ve Anadolu Efes gibi şampiyonluk adayı iki takımla maç yapılacak olunması bir başka önemli handikabı Tofaş'ın.

Yabancılardan bir ya da bir kaç isim için bu maçlardan çıkacak sonuçlar ' yol ayırımı'nı zorunlu kılabilir.

İnşallah her şey inandığım ve güvendiğim Orhun Ene'nin aşağıda söylediği şekilde gerçekleşir.

'Yeterli kapasitemiz ve kalitemiz var. Yeterli bilgimiz de var. Sakin kalır ve kendimizi kaybetmezsek daha iyi olacağız. Daha önce de böyle zamanlar yaşamıştık ama biz iyi bir takımız ve iyi karakterlere sahibiz. İnanıyorum ki hem ligde, hem Avrupa'da kalitemizi göstereceğiz. Hatalarımızı ve şuan ki performansımızın kazanmak için yeterli olmadığını kabul etmemiz gerekiyor. Çalışıp kendimizi ve oyunumuzu geliştireceğiz. Takımıma güveniyorum. Şu an yeterli kaliteyi ortaya koyamadık ama daha iyi olacağız"