Tofaş küme düşme hattından, play offlara...

Terazinin kefesinin bir tarafında Dimitris Priftis.

Diğer tarafında da Orhun Ene.

Disiplinli Priftis (!), kariyerine yakışmayan yanlış oyuncu tercihleri ve bir türlü oluşturamadığı takım kimyasıyla Tofaş'ı düşme hattına kadar getirip bırakmıştı.

(Böyle durumda ya kovulursunuz; ya da kendiniz gidersiniz.!

Bildiğim Tofaş kolay adam kovmaz; 'kendisi bırakmıştır' diye düşünüyorum!..)

2,5 yıllık bir ayrılığın ardından yeniden kaptan köşküne oturan Orhun Ene ile ise; önce huzur, sonra istikrar, en nihayetinde başarı geldi.

'Acaba düşecek mi?' korkusundan; bugün (dün) Bursa'da Bahçeşehir Koleji'ni 92-79 yenerek play-off'a kalan Tofaş; an itibariyle basketbol severlerin kendisini görmeyi arzuladığı durağa park etmiş durumda.

Peki bundan sonra ne yapabilir?

Play-off'a 7. sıradan başlanıp, Fenerbahçe BEKO ile eşleşilmesi kimsenin gözünü korkutmamalı.

Tofaş; Orhun Ene sonrası çok farklı bir kimlikle oynamaya başladı. Zaman zaman sıkıntı yaratan savunması bir kenara; kazanma adına müthiş bir enerjileri var;

Yerlisi yabancısı takım halinde gösterdikleri reaksiyon ise imrenilecek düzeyde;

Kazanmak için dakika alan her oyuncu büyük efor sarf ederken; maçın sonuna kadar da hiç vites düşürmüyorlar.

Ve an itibariyle Türk Telekom'dan sonra ligin en formda takımı konumuna geldiler.

Yani Fenerbahçe BEKO bu eşleşmede asla kesin favori değil.

Tersine her şey olabilir!

Küllerinden yeniden doğan bu kadronun başarısında; kuşkusuz sonradan yapılan iki nokta transfer Milton Doyle ve Bradley Manek'in katkıları büyük olsa da; asıl altı çizilmesi gereken nokta; Priftis'ten kalan defolu mirasın; Ene ile birlikte tekrar ayağa kalkarak; play-off sürecinin önemli kilometre taşları olacaklarını kanıtlamalarıdır.

Örnekleyecek olursak;

Uzun rotasyonunun 'asıl oğlanı 'Boubakar Toure'nin hücum ve savunma ikliminde içleri ısıtan performansı;

Genç yetenek Berke Büyüktuncel'in dalgalar durulduktan sonra sakinleşen denizde büründüğü yeni kimliğiyle; önemli bir savunma oyuncusu pozisyonuna gelmesi.

Ben bu değişimde en çok; Nijeryalı devşirme uzun Ege Demir'in 5 numara rotasyonunda çok önemli bir hamle oyuncusu haline gelmesini önemsiyorum. 

İnanılmaz atletizmi ile çember altını adeta karartan Ege Demir, Bahçeşehir maçında aldığı dakikalara sığdırdığı iki blokla Real Madrid'in Yeşilburunadalı dev pivotu Valter Tavarez'in kulaklarını çınlattı!

Yaşı henüz 18 ve öğreneceği daha çok şey olsa da; Türk basketbolu çok önemli bir uzunu envanterine yazmak üzere.

Tofaş; Bahşehir maçını da kısa rotasyonunun başarılı performansıyla keyfe dönüştürmesini bildi.

Kaptan Berk Uğurlu (11), Tyler Ennis (10), Rob Gray (23), Özgür Cengiz (6) çok başarılı bir maç çıkartarak; Bahçeşehir'in geri dönme adına yaptığı her hamlesine, savunma dirençleriyle birlikte skor katkılarını da ekleyerek anında yanıt vermesini bildi.  

İlginç olan; geldikten sonra kadronun en önemli skor opsiyonlarından birisi olan Milton Doyle'in maçı 'sıfır' ile tamamlamasıydı.

Doyle kolay kolay vazgeçilemeyecek önemli bir skorer.

'Bu maçta kötü oynama hakkını' kullandığını düşünüyorum!

Performansları zirve yapmış, bu kadar verimli ve üretken kısa rotasyon; Tofaş'ın dışında bir Fenerbahçe BEKO'da; bir de Anadolu Efes'te var.

Kısa rotasyon için konuşulacak isim derseniz Rob Gray'e ayrı bir paragraf açılmalı. Takım içinde önemi çok büyük.

Her şeyi yapabilen extra bir oyuncu.

Birebirler üzerinden çembere giderken; delemeyeceği savunma yok gibi. Hem üçlüğü, hem orta mesafeli şutu, hem de faul yüzdesi ile skorerliğine zirve yaptırabiliyor.

Cross overlarda fazla takılması; 'her güzelin bir kusuru olurmuş' dedirtse de; ona yakışmayanı yok gibi.

Bu maçta Muhammed Baygül'ü patinaj yaptırarak yere yatırması (!), Ege Demir'in bloklarıyla birlikte maçın en spektaküler enstantanesi oldu.

Tofaş sadece kendine çok güvenerek çıktığı bu maçı değil, taraftarlarını da yeniden kazandı.  

Tribünleri giderek dolduruyorlar.

Coşku da hiç eksik olmadı bu maçta.

Fenerbahçe BEKO serisi şimdiden 'kapalı gişe' oynanmaya aday.

Bahçeşehir Koleji, rahatsızlık geçiren etkili uzunu Jerry Bousielle'yi oynatamayınca yumuşak karnı olan çember altında Tofaş'a hiç direnç gösteremedi.

Hücumda ilk opsiyon olarak topu içeri indiren Tofaş; Boubakar Toure ve Berke Büyüktuncel olmak üzere 4 ve 5 numaralarından çok kolay sayılar bularak, maçın momentumu sonunda kadar elinde tuttu.

Konuk takımda iki etkili kısa Muhammet Baygül sıklıkla çizgiden üretirken, Tofaş alt yapısından yetişme Gemlikli Yiğit Arslan son çeyreğe sığdırdığı yüzdeli üçlükleriyle; doğduğu şehriyle Tofaş'a 'mesaj gönderdi' gibi geldi bana.

Yiğit bu sezonun en çok gelişme gösteren yerli oyuncularından.

Sözleşmesi açıksa; büyüklerin dışında her kulübün isteyebileceği bir yetenek.

Orhun Ene'nin de eski öğrencisi, kendisinde emeği büyük.

İkinci kez düşünürler mi bilemem?

Olmazsa bu sezon yerli rotasyonunda Onuralp Bitim dışında büyük hayal kırıklıkları yaşayan Frutti Extra Bursaspor'a çok faydası dokunacak bir kısa.

Bir şey filan olduğu yok ama; aklıma geldiği ve içimden geçtiği için yazmak istedim!.

Hep eleştirecek değiliz ya;

Hakem triosunu ilk kez bu kadar başarılı buldum.

Bir iki tartışılan düdük dışında maçı objektif yönetmeyi başardılar.

Kaan Büyükçil, Ziya Özorhon, Özge Şentürk Bayraktar;

Sınıfı geçtiniz, üçünüze de bravo!...

Maçın 'en' leri...

TOFAŞ: Tyler Ennis 10 sayı, 4 ribaund, 6 asist, Boubacar Toure 20 sayı, 15 ribaund, 2 blok, Brady Manek 14 sayı, 6 ribaund, 2 asist, Berk Uğurlu 11 sayı, 3 ribaund, 2 asist, Rob Gray 23 sayı, 5 ribaund, 4 asist

Bahçeşehir Koleji: Muhammed Baygül 15 sayı, 2 ribaund, Conner Morgan 12 sayı, 7 ribaund, Yiğit Arslan 23 sayı (7/12 üçlük), 8 ribaund, 2 asist

DİP NOT:

Bu yıl gösterdiği büyük özveri sonunda; sezonu küme düşmeden tamamlamayı başaran Bursaspor'umuzu yöneticisi, teknik direktörü; oyuncu kadrosu ile yürekten kutluyorum!

Öyle büyük bir iş başardınız ki (!), 1965 yılından beri renklerinize aşık hasta bir Bursasporlu olan şahsımı, en önemli maçlarınızdan birisinde ekran başında olacağı yerde, basketbol maçı izlemeye gönderdiğiniz için ayrıca hepinizin tek tek alınlarından öpüyorum...

Sağ olun, var olun, Allah sizleri başımızdan eksik etmesin inşallah!

İyi ki varsınız...