Süper Lig 'süper fırsat'mış, neler neler kaçmış!

Fenerbahçe 2021 2022 sezonu yayın geliri olarak kasasına 239 milyon 22 bin TL koymuş.

Sahanın şampiyon Trabzonspor belki ama gelirde Fenerbahçe birinci sırada...

Trabzonspor'u da söyleyelim.

202, 03 milyon TL.

Galatasaray 192, 93 milyon TL,

Beşiktaş 181, 94 milyon TL.

Konyaspor'un kasasına giren bile dudak uçuklatacak kadar büyük.

145 milyon 28 TL.

Herkes var listede; bu ligin 5. büyüğü yok!

Bursaspor'un ismini göremeyince yüreğiniz cız etti mi?

Benim etti; darmadağın oldum.

Düşe düşe 2. şimdilik Lig'e kadar düştük.

Burada durabilirsek de öpüp başımıza koyalım.

Bunu şunun için söyledim.

Süper Lig gibi bir nimetin değerini sadece kulüp olarak değil, şehir ve taraftar bağlamında da kavramayınca bugünleri yaşamak kaçınılmaz oldu maalesef.

2. Lig son durak mı derseniz?

'Keşke' diyebilmeyi çok isterdim.

Umudum yok ileriye yönelik, inancım da kalmadı.

Nasıl olsun ki?

Sadece tahtanın açılıp transfer yapılabilmesi için gereken para 140 milyonun üzerinde.

Mevcut yönetimin eti ne, budu ne ki bu rakamı tek başına karşılayabilsin.

Geriye kalıyor alternatifleri...

Şehrin üzerine ölü toprağı serili söylemedi demeyin.

Esnaf, iş adamı, sivil toplum kuruluşu aklınıza kim gelirse yani; heyecan da yok, istek de.

Küstürülenlerin bir kısmı için bugünkü tablonun sorumlusu diyebiliriz...

Bir kısmı da uğradıkları hakaretlerle, eleştirileri unutmadıkları için Bursaspor'a mesafeli duruyorlar.

Peki çözüm?

Her şeyi göze alarak ve en kötüsünü düşünerek Bursaspor'u sıfırdan revize etmek.

Yani;

Üç yıl, beş yıl belki daha da uzun bir zaman dilimi için sabırla beklemeyi göze almak.

Borçları bir şekilde yapılandırarak ayağımızdaki prangaları söküp atmak.

Ben başka bir alternatif göremiyorum.

Bu süreçte 'Vakıfköy'den yetişen kendi çocuklarımızla oynayalım' görüşü ağır basmış olsa da bunun da tek başına bir kurtuluş yöntem olacağını düşünmüyorum.

Çünkü çarkı çevirebilmek için mütevazi rakamlar dahilinde de olsa para gerekecek.

Kasaya giren para bu ligde sıfır, koşullara bakılınca olmasının da imkanı yok.

Yanı sıra geri ödemeler yapılamayacağı için mevcut borçlar faiziyle katlanarak büyümeye devam edecektir.

Sözün özü;

Bursaspor'un an itibariyle verilecek akla değil, paraya ihtiyacı var.

Yönetim genel anlamda bir tasarruf yapmak istiyorsa işe yeni stadyumdan başlamalı.

Bursaspor'un başına bela oldu bu devasa kara delik çünkü.

Hep söylenip dursa da; hiç kale bile alınmasa da bana göre manevi yönü de var bu operasyonun.

Atatürk'ün ismine ihanet ederek yola çıkarsanız; ilahi adalet eninde sonunda gelip, yakanıza yapışır.

Öyle bir çırpıda yok edilmiyor; anlamak isteyen anlamıştır artık!..

Neden mi 'devasa kara delik' dedim yeni stadyuma; açıklayayım.

Elektriğiyle, asansörleriyle, yürüyen merdivenleriyle, protokolü, basın tribünü ile, musluktan akan suyuyla, otoparkıyla, bu devasa mekanda çalıştırılan personel ve özel güvenlikçileriyle resmen para yutuyor bu mekan.

Çok büyük;

Masraflarını karşılayamıyor, hep cepten yiyorsunuz.

Süper Lig' de de dertti; 1. Lig'de de.

Şimdi ikinci lige düşüldü, ocağımıza incir ağacı dikebilir.

Kalsın olduğu yerde hiç önemli değil.

Zaten adam gibi yapılmış, bitirilmiş olsaydı; kasabalara bile milli maç dağıtan Futbol Federasyonu burasını hatırlayarak, en azından bir özel maçla onurlandırırdı.

Şampiyon başkan İbrahim Yazıcı'nın ismini taşıyan Beşevler'deki stadyum Bursaspor'a yeter de artar bile.

Personel tasarrufu yapacaksanız eğer; en güzel seçimdir.

Sanki geçen sezon yenisinde her maça 20 bin kişi geliyordu!..

Müstesnası Ümraniye maçı oldu; orada da kapıları sonuna kadar açtılar!..

Bu statla ilgili bir şehir efsanesi gibi dolaşan söylentiye de yeri gelmişken açıklık getirmek isterim.

İbrahim Yazıcı Stadyumu'nda mevcut fiziki koşullarıyla resmi maç oynatılmasına hiç bir engel yok.

Sadece passolig üzerinden tribünlere giriş için kapılara elektronik turnike sistemi kurulması gerekiyor.

Futbol Federasyonu'na da akreditasyonu yapılmış durumda.

'Nereden biliyorsun' derseniz?.

Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcısı, eski milli hakem Adem Vural'a sorarak öğrendim.

İnanmayanınız varsa buyurun deneyin.