Son topla yenilmek ölümden beter

Basketbolda bitime 3,8 saniye kala maç kaybedilir mi?

Ya da tersinden söyleyecek olursak kazanılabilir mi?

Böyle süreçleri oynamasını bilen, elini her daim sıcak tutabilen gözü kara şutörleriniz varsa; bırakın bu kadar süreyi; iyi çizilmiş bir kenar oyununun sonunda oynanacak 1 saniye bile, size maçları kazandırıp, kaybettirebilir.

İsterseniz solukların tutulduğu o anı şöyle bir hatırlayalım.

Bitime 3,8 saniye kala Marko Guduric'in basketiyle Fenerbahçe BEKO 71-69 öne geçince Olympiakos coachu Georgios Bartzokas'ın molası geldi.

Kenarda oyuncularına nasıl bir set çizdiğini tahmin edemesek de; genel kanı topu kenardan oyuna soktuktan sonra şutu böyle dakikaları oynayabilmede en deneyimli olanını tercih edeceği şeklindeydi.

Tek isim kalıyordu parkedekilere bakılınca;

Eski Fenerbahçeli Kostas Sloukas !...

Topla buluşunca perdelemeyi kullanıp, yaklaşık 9 metreden ve el üstünden çok zor bir şut gönderdi Fenerbahçe BEKO potasına Sloukas.

Top havadayken korna ötmüş olsa da; süre bitmeden Sloukas'ın elinden çıktığı için hakemler geçerli saydılar basketi!.

Kırk yılda bir yaşansa da basketbolun doğasında var böyle son saniye şokları.

Bursa'dan bir örnek vermek gerekirse; Tofaş Bursa'da Galatasaray NEF'e Tyrus McGee'nin Slokas benzeri son saniyeye sığdırdığı üçlüğüyle 'kazandım' dediği maçı kaybetmişti.

Bir saniyelik de yaşanılan böylesi konsantrasyon eksiklikleri bir maçı kaybettirebildiği gibi, turu da tehlikeye atıyor.

Ne olursa olsun Fenerbahçe BEKO için can acıtan bir yenilgi oldu bu maç.

Bu sezonun Euroleague MVP'si olmaya aday Saska Vezenko'yu tutmaya çalışırken; eski oyuncularının üçlüğüyle yıkılacakları belki akıllarından bile geçirmemişlerdi.

Top 8'den final foura yükselecek takımın kim olacağı yarın oynanacak 3. maçta belli olabilir.

Olympiakos kazanırsa Kaunas  biletini cebine koyar; Fenerbahçe BEKO işin peşini bırakmayıp seriyi 2-2'ye getirirse Atina'daki 5. maç tarihi bir kapışmaya ev sahipliği yapabilir.

'Sana ne' değil mi Fenerbahçe BEKO'nun basketbolda kaybettiği bu maç.

Konu özel değil, genel.

Yerlinin ötesinde milli.

Türkiye'nin prestiji, sıralamadaki yeri söz konusu.

O takım Fenerbahçe BEKO değil de başka biri olsaydı da o milli refleksle üzüntü duyardım.

Sapla samanı ayırabilesiniz diye yazma gereği duydum.

Dün gecenin ikinci önemli maçı Gran Canarica-Türk Telekom arasında Las Palmas'da oynandı.

Temsilcimiz 7Days EuroCup finalinde rakibine 71-67 yenilerek turnuvayı ikinci sırada tamamladı.

İlk iki çeyrek kendi ritminin dışında ve çok kötü savunma yaparak oynayan Türk Telekom; son çeyrek itibariyle maçı içine girip, kendi standardını yakalasa da; klasına yakışmayan top kayıpları ve hatalarla son dakikalarda panikleyen rakibini adeta yeniden hayata döndürmüş oldu.

Özellikle Tony Taylor gibi sezonun dominant bir oyuncusunun kariyer maçı oynaması gerekirken, beklentilerin çok altında kalarak hayal kırıklığı yaratması coach Erdem Can'ın bütün planlarını alt üst etti.

'Sezonun X faktörleri' Jerian Grand'le Tyrigue Jones'ın git geller içinde kendilerini bulmaya çalıştığı maçta en kritik sayılar Nate Sestina ile takımın back up'u Mehmet Yağmur'dan geldi.

Canaria'da point guard eski Banvitli DJ Slaughter oyunun başından sonuna takımını skor anlamında sırtlayıp götürürken; eski Darüşşafakalı John Shurna yine kritik şutları sokan isim olarak ön plana çıktı. Khalifa Diop ve Roberto İnglis'in savunma sertliğiyle maçın momentumunu elinden bırakmayan Canaria tribün desteğini de arkasına alarak tarihinde ilk kez EuroCup şampiyonluğu kupasını kazandı.

Geçen yıl bu kupada Frutti Extra Bursaspor'la sonuna kadar gitmiştik. Bu yıl bayrağı Türk Telekom devraldı.

Ne yazık ki iki yıl üst üste final oynayıp, kaybetti temsilcilerimiz.

Yine de büyük başarıdır böylesi bir kupada buraya kadar gelebilmek.

Frutti Extra Bursaspor geçen sezonki performansıyla Türkiye'nin takımı olmuştu.

Bu yıl Türk Telekom'la göğsümüz kabardı, gurur duyduk.

Sonunda bu işi başaracağız Türkiye olarak inanıyorum, Allahın hakkı üçtür!..