Sizin hiç 'ileriniz' yok mu?

Ne yazdılar acaba sevgili meslektaşlar Kocaelispor maçıyla ilgili doğrusu çok meraktayım.

'Tünelin ucunda ışık göründü' diye mi atmışlardır manşetleri!..

Yoksa ' iyi oynadık, devamı gelmeli' şeklinde mi ?

Sabaha okuruz;

Ben size söyleyeyim mi; Bursaspor 'kader maçı' kabul ettiği Kocaelispor'a karşı ıkına sıkına kazandı, taraftarını fıtık ederek 3 puanı aldı;

Artık Bursalı' da inanmıyor olacak ki, 5 liralık maça bile beklenen ilgi yoktu.

Düşünsün artık gelmiş geçmiş yönetimler, teknik kadro ile oyuncular; nereden nereye getirdiklerini takımı.

Öyle sanıldığı gibi 'oruç, ramazan, teravihle' alakası yok; tribünlerin ıssızlaşmasının.

Güvenini kaybettiniz koskoca bir şehrin.

Yine beceremeyeceğinizi düşünerek inzivana çekildi çoğunluk.

Maça gelip de günaha gireceğine, oturuyor evinde ekrandan izliyor; en iyisi bu.

Maça gelelim mi?

Kusura bakmasın Mustafa Er hocamla, sahadakiler.

Kardeşim sizin 'ileriniz yok mu hiç?...

İlk yarı 9 dakika hücum, golden sonra 36 dakika tam siper savunma!.

İkinci yarı gole kadar birazcık oynama ayakları. Golden sonra ilk yarının kopyası...

Yaslan geriye, ayağına geleni dan dun rastgele vur.

Bu nasıl futboldur böyle ?.

Bu ne korkaklıktır anlayan beri gelsin.

Topu alan ileri oynayacağına; geriye pas yapıyor.

Bir yana, bir sağa, bir sola, bir enlemesine.

Dikeyine hiç yok, zaten dikeyine oynamayı düşünen de yok.

Size bunları tembihleyenin alnından öpeyim e mi!..

Futbol bu değil ki; hasta etmeyin adamı.

Mehter yürüyüşüyle orta sahayı geçip, rakip kaleye yaklaşınca yüzünü arkaya dönen bir ikinci takımı ben daha görmedim bu ligde.

Top ileri oynanır, kanatlardan gelinir;

O zaman da gol atılır.

İki golün dışında sıfıra sıfır bir takım.

'Kazandık, oh' bile dedirtmediniz seyirciye.

'Stresliydiniz de ondan mı acaba ?!..'

Bırakın bu stres mazeretini de adam gibi top oynayın.

Endişe içinde; dişler sıkılarak, 'acaba şimdi gol yeriz mi?' endişesiyle tamamlandı 90 dakika.

Maç bitince de kümede kalmış gibi sevinildi!..

Ben hiç sevinemedim, tersine halinize üzüldüm.

Daha bir şeyin bittiği yok.

Bu kafayla, bu oyun anlayışıyla, bir adım ileri gidemeyiz.

Haftaya İstanbulspor defterimizi dürüp gönderiz evimize.

Sonra yine ayni kabusu görmeye devam.

'Denizli'yi, G.Birliği'ni yener miyiz' diye hesap kitap yapmalar.

Beğenmedim Bursaspor'u dün akşam hiç ama hiç.

Sadece maçı kazandı, tehlike aynen devam ediyor.

Rakip 10 kişi kaldıktan sonra gitsene üzerine üzerine; geride sana geniş koridorlar bırakmışken at iki üç tane iş bitsin.

Yok ama fıtık edecekler ille de.

Namık Alaskarov, Massimo Bruno o net fırsatlarda gol yapabilse çile çekmeyecektik 'maç bitse de soluklansak' bağlamında.

Massimo Bruno, Alaskarov, iki de kazmanın kazması Afrikalı!.

Yabancıların bilançosu; dördünü topla hepsinden bir oyuncu çıkmaz!.

Bifouma, Pedro Kanatsızkuş (!) gülemedim sıkıntıdan; ikisinin de yürümeye mecalleri yok.

Koşamıyorlar...

Pedro her duvar pası denediğinde başarısız oldu, yetmezmiş gibi kaptırdığı toplardan kontrataklar yedik.

Sevsinler senin attığın golünü; prostatı olanı tuvalete taşıdın maç bitene kadar.

Sadece kazandık, sadece 3 puan aldık.

Tehlike kaldığı yerde  aynen devam ediyor.

Skor aldatmasın; takım iyi oynamıyor.

Geriye, yana, sağa ,sola pas yapana da 3 puan verip kümede bırakmıyorlar!.

İleriye oynayın şu meret topla. Hep ileriye.

Kalan rakipler Kocaeli gibi değil; kendinize gelin.

Seyirci göreviniz çok iyi yaptı.

Takımına harika destek verdi.

Bence gecenin kahramanı da tribünlerdi.

Sahaya atılan yüzlerle yabancı maddeyle, edilen küfürlerden okkalı bir ceza mutlaka gelecektir.

İnşallah tribünlerin tamamına kart blokesi vermezler!..

Haydi bakalım Ankara'da olmayan Bursa lobisi ile, federasyonun sevgili üyesi Mustafa Çağlar.

Görev sizleri bekliyor!..