Sınırlarını zorlayan Tofaşlı 'Berke Büyüktuncel'

Tofaşlı Berke Büyüktuncel'in formasını giydiği basketbol milli takımlarının yaş gruplarına katkısı inanılmaz seviyelere geldi.

Onun oynadığı dakikalarda parkede sanki devşirilmiş bir yabancı oynuyormuş hissine kapılıyorsunuz.

Çünkü her şeyiyle arkadaşlarından çok farklı genç yetenek.

Hani yarattığı farkındalığı anlatmak için 'bir adım önde gidiyor diğerlerinden' denir ya; o bir adımın bile ötesinde bir yerlerde duruyor Berke Büyüktuncel.

Fiziği, şutu, savunması, birebirler üzerinden kendine pozisyon bulması; ribaundları iki tarafıyla (savunma ve hücum) kovalayarak ekstra fark yaratması;

Galiba en önemlisi; bir beyaz oyuncuda çok az rastlanılan kendine özgü atletizmi.

Dikey sıçrama yeteneğiyle boyalı alanı karartan Berke; ribauntlarının yanı sıra, blok istatistikleri ile de performansına artı değerler katmaya devam ediyor.

Pozisyonu için de onu belirli bir sınıflamaya sokabilmek öyle kolay değil.

Normalde 4 numara gibi;

Yani bu tanımlamanın kusursuz örneklerinden.

Gerekirse sırtı dönük oynamasını bildiği için 5 numara olarak da kullanabiliyor antrenörleri.

Çünkü boy olarak fiziği bu pozisyonda kullanmaya çok müsait.

Bana göre Berke'den iyi bir 3 numara (şutör forvet) yaratabilmek de pekala mümkün.

Çünkü bu yetenek fazlasıyla var kendisinde.

Biraz daha çalışarak, şutunu geliştirebilirse bir zamanlar eski takım arkadaşı Berkan Durmaz'a atfedilen 'yerli Toni Kukoc' yakıştırması; en çok ona uygun düşer diye düşünüyorum.

Neden derseniz?

Berkan Durmaz'ın P.KSK günleri kendisinin bile hatırlamak istemeyeceği anılarla geride kalsa da; yeni kulübü Beşiktaş'ta tekrar o çıkışı yakalaması bir hayli zor görünüyor.

Çıkışa geçmişken; bir tercih hatasıyla türbülansa girmek; bir basketbolcunun karşılaşabileceği en dramatik son olmalı.

Kukoc; Chicago Bulls yıllarında uzun fiziğiyle çember altından değil, dış adam gibi dışarıdan skor bulabilen; ayni zamanda müthiş atlet bir basketbolcu portresiyle hep arklı yerlerde anılmıştı.

Berke'nin 'yerli Kukoc' tanımlamasıyla örtüşmesi için fazlası var, eksiği yok.

U19'dan sonra U20 Milli Takımımızın da en dikkat çeken oyuncusu olarak özgüvenine zirve yaptırması, an itibariyle mevcut artıları kadar önemli bir farkındalığı.

Orhun Ene'nin Tofaş'a ikinci gelişinde ondaki müthiş potansiyeli fark edince; 4 ve 5 numaralar kadar; çemberden uzaklaştırarak kaydırdığı 3 numarada da verimliliğini test ederken izlemiştik.

Ayni düşünce; U19 ve U20 Basketbol Milli Takımlarının baş antrenörü Fikret Doğan'ın beyninde de kıvılcımlar çaktırmakta.

Hedefleri ortak.

Acaba bu cevherden işlenmiş bir maden yaratabilir miyiz?

Berke Büyüktuncel U19 Dünya Basketbol Şampiyonası'nda üçüncü olarak tarihi bir başarıya imza atan takımımızın en önemli parçalarından birisi olmuştu.

Her kesi kendisine hayran bırakarak 'turnuvanın en iyi beşine' ismini yazdırdı.

Doğan turnuva boyunca Berke'nin taşıdığı cevherden farklı oyuncu portreleri yaratmaya çalıştı.

Dört numarada başlatıp, uzun oyuncuların faul sorunu yaşadığı dakikalarda 5 numara gibi kullandı.

3 numaradan da özellikle tepe üçlükleri ile kora kora giden kritik maçların x faktörü olarak yaşıtlarına fark atarken izledik kendisini.

Defosuz kumaşının iyice ortaya çıktığını gördük.

Berke Büyüktuncel neredeyse hiç dinlenemeden katıldığı U20 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda da bir yıldız gibi parlamayı sürdürüyor.

İtalya ile oynanan kritik grup karşılaşmasında tüm hünerlerini sergileyen süper yetenek 55-52 kazanarak averajla grup lideri olduğumuz maçın 'MVP'si olarak ayakta alkışlandı bir kez daha.

(İtalya maçı istatistikleri 26 sayı, 8 ribaund)

 Maçlarla skorların önüne geçebilen istisnai bir yeteneği olanaklarınızı zorlasanız da tutabilmeniz çok zordur.

Berke muhtemelen yeni sezonda hedefi olan NBA'nin ilk adımı olarak öngördüğü UCLA'ya transfer olacak.

Kariyer planlamasını daha iyi yapabilmesi adına müthiş doğru bir seçim.

Çünkü bu okul; basketbolun en prestijli organizasyonuna sayısız oyuncu yetiştirmesiyle biliniyor.

Berke'de neden bu isimlerden birisi olmasın?

Gidince kendine özgü farklı oyun potansiyeliyle son gururumuz Alperen Şengün'ü bile geçebileceğini öngörüyorum.

Kusursuz İngilizcesi ile UCLA'da yabancılık çekmeyecektir.

Sadece basketbolcu profiliyle değil, sosyal birikimi, beyefendi kişiliği ve entelektüel dünya görüşüyle de gittiği ortamlara renk ve düşünce çeşitliliği katabilecek potansiyel bir yetenek konumunda Berke Büyüktuncel.

Artık düğmeye basması için de fazla bir zamanı kalmadı önünde.

Ne diyelim; yolu ve şansı açık olsun..