Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com

Nilüfer'de eksik puzzle '2 numara'

20 Aralık 2022 Salı, 18:36

O nefis maçın nazar boncuğu gibi olacaktı kazanılacak 5. set;

Sonunu iyi bitiremeyince çöküp kalıverdiler parkenin üzerine kızlar.

Çok üzüldüler;

Biz de, seyirci de...

Böyle nazar boncuklarını eksik bırakmak; özellikle sporun doğasında fazlasıyla yaşanıyor.

Çalışıyor, didiniyor, tam bitirmeye ramak kalmışken ve hiç umulmadık bir pozisyonda avucunuzun içinden kayıp gidiyor maçın kontrolü.

Yazımızın öznesi Nilüfer'in bayan voleybol takımı.

'Dörtte, dört' devam ettirdikleri seriyi, beşe çıkarmaya çok yaklaşmışken; hesapta olmayan tercihleri pahalıya mal oldu takımın;

Hiç ummuyorlardı; yıkılıp kaldılar.

Kazanmaya çok yaklaşılmış bir karşılaşmanın karar setinde yapılan iki küçük hata ile Çukurova Belediyesi A.Demirspor'a kaybedilmesi; Sultan Ligi'nde haftanın en büyük sürprizlerinden birisi oldu geride kalan hafta.

Gitmeyip de sonradan duyanlar  'olur böyle vakalar' diyebilse de; yerinden takip edenlere 'böyle bir şanssızlık kırk yılda bir yaşanır' dedirtecek kadar iç acıtıcı geldi.

Hak etmemişlerdi çünkü;

3-0'la vurup geçecekken; ayaklar nedendir bilinmez gazdan kesilince; karşı taraf gaza geliverdi.

Önce ufak ufak yaklaştılar, önlem alınamadı.

Rehavetin zirve yapması, konsantrasyonu da etkiledi.

Hiç bırakmadı maçı Çukurova Beld Adana Demirspor;

Denediler, yılmadılar;

Hep rakibinin zaafları üzerinden oyunu yönlendirdi coach  Mustafa Uysal.

Elindeki en büyük silahı; torun tombalak sahibi olmaya yaklaşmış tevellüdüyle (!)Ukraynalı pasör çaprazı Olesia Rykhliuk idi.

'Kaçın kurası' bu oyuncunun skor 2-0 olduktan sonra devreye girmesinde; coach'unun tercihi değil, kendi inisiyatifinin payı büyüktü.

Pasları sürekli kendisine isteyerek; Nilüfer'in yumuşak karnı bloklarının arasından geçecek bir delik buldu kendisine. 

Durduramadılar Ukraynalıyı. Çabuk olmayan ayaklarıyla bu kadar aktif hücum yapabilmesinde; Nilüfer'in blok zamanlaması ön plana çıktı.

Her smacından sayı çıkardı.

Plaselerinde de dublaj uyudu.

Karşı köşede de Angela Tagne çivi gibi çaktı her hücumunda topu bizim sahaya.

 Bir silkiniş, bir uyanış bekledik Nilüfer'den ama nafile.

Yani ne demeli ki başka.

2-0'dan 3-0 yapıp köşeyi dönecekken, birden tersine çevrilen oyunun akışında 3-2 ile yenilmek ; 'kader, şanssızlık' filan değil, beceriksizliktir kusura bakılmasın.

Karar setinin son iki sayısı yok mu; kafayı yedirir insana.

15. sayıyı 'çift hata' yaparak kaybediyorsun.

16. sayıyı da Güldeniz'in fileye çarpan servisinde topun manşet alınamayacak noktaya düşmesiyle.

İki beleş sayıyla maç gidiyor.

Çok uyanık olunması gerekirken;

Konsantrasyon sıfır, dikkat sıfır.

Yazık oldu bu maçı kaybetmek.

Hem de çok yazık.

Beşincilik için çekiştiğiniz en ciddi rakibinize deyim yerindeyse ellerinizle teslim ettiniz.

Kazanılabilse; son iki maçtaki rakiplerin performansı dikkate alınınca (Bolu Belediyesi, Sigorta Shop) kanat takıp uçacakken hedefe doğru,

Ayni hizaya gelindi Adana temsilcisi ile.

Serinin bozulmasına mı yanarsınız, kaçan balığın büyük olmasına mı; gel de üzülme.

Sezon başının birinci viteste giden takımının; son 4 hafta vites büyülterek sol şeritten rakiplerini sollaması; ortak bir kazanımın sonucudur.

Taşlar yerine oturunca Nilüferli kızların gerçek kimliği çıktı ortaya.

Pasör Sıla ile hücumcuların organizasyonu; kapasitesinin üzerinde oynamaya başlayan bir takım kimyası doğurdu.

Yerli isimlerin katkısının, yabancıların önüne geçmesi; ne zamandır isteyip de göremediğimiz bir voleybol gerçeğiydi.

Hümay Fırıncıoğlu,Ecenur Aksoy, Deniz Uyanık yabancıları aratmayan performanslara imza attılar.

Hümay'ın Radosova, İvanova kalibresinde oynamaya başlaması harikaydı.

Ecenur ortayı iyi kullanırken, bloklarıyla da savunmanın görünmeyen kahramanı olarak alkışlandı.

Deniz'in 2 numaradan yaptığı tek ayak üstü smaçları; salonda 'Eda Erdem Dündar ruhu' yaşattı adeta.

Takımın maestrosu pasör Sıla Çalışkan smaçör tercihlerinde neredeyse sıfır hata ile oynadığı maçlarıyla büyüledi voleybol severleri.

O zaman;

Puzzle'nin eksik parçası da söyleyelim tam olsun.

Bu kadar enerjik, bu kadar heyecanlı ve bu kadar isteyerek oynayan kadro; toplara smacı 'okşar gibi' vuran(!), vuramazsa  alay eder gibi 'plase' atan atletizmi sıfır Sherridan Atkinson ile oynamayı asla hak etmiyor.

Üç kuruş faydası varsa, on kuruş zararı oluyor Sherrıdan'ın.

Başkan isterse bu işi çözümler.

Bir fazla sponsor katkısıyla taş gibi bir hücumcu getirilir.

Ne bileyim;

Hala boştaysa bizim eski uçan Hollandalı 35'lik Anne Buijs ilaç gibi gelir.

Ya da ABD'li Sarah Wilhite.

Bulunur yani;

Bu güzel ritmini yakalamışken islimi almış kadro yarı yolda bıraktırılmalı.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51

La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45

Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23

Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37

KSK'yı yenememek içimde ukde kaldı
16 Aralık 2024 Pazartesi, 17:20

Oscar ödülleri öncesi son tahminler
13 Aralık 2024 Cuma, 16:47

Karşıyaka seyircisi Bursa'ya gelsin mi, gelmesin mi?
12 Aralık 2024 Perşembe, 17:11

Bu TOFAŞ'ta 1999/2000'li yılların kokusu var!
10 Aralık 2024 Salı, 17:41

Serhat Kavut'tan Dusan Alimpijevic'e uygulamalı coaching dersi..
09 Aralık 2024 Pazartesi, 17:07

Federasyon başkanı kiminle dans ediyor?
06 Aralık 2024 Cuma, 17:15

Tüm Yazılar