Naklen yayın ihalesi üzerine...

Futbolun yayın hakları ihalesi kime verilmeli sizce?

Doğru dürüst rakibi olmadığı için yıllardır ederinin altındaki fiyatlaması ile piyasayı kendi çıkarları doğrusunda ikame eden Katar sermayeli tekelci beIN Sports'mu  yoksa 'kanı sarı lacivert akan' Sadettin Saran'ın Saran Medyası 'mı?

Aldığımız duyumlar bize yeni dönem için ilk kez mevcut yayıncı kuruluşun öncelikli tercih olmaktan çıktığını söylüyor.

 Rekabetsiz ihalelerde istediği fiyatı çeken söz konusu kuruluşla en başta Futbol Federasyonu devam etme niyetinde değil.

En önemlisi de 'emeğimizin karşılığı alamıyoruz' diyen Kulüpler Birliği bütün üyeleriyle tepeden tırnağa karşı.

Bir önekle bilgilendirme yapalım.

Katarlı kuruluşun 5 yıl önce ihalesini kazandığı futbol yayınlarına ödediği rakam 500 milyon dolar artı KDV  iken; enflasyonunun özellikle 2021'de tavan yaptığı bir sürecin sonunda yeni teklifini 200 milyon dolar seviyelerinde revize edeceği iddia edilmekte.

Her ürünün bedeli o günden bu yana iki üç misli artarken, futbol yayıncılığının hak edişinin geride kalan beş yıla oranla deflasyonist erozyonla minimize edilmeye kalkışılması kabul edilecek bir gerçek olamaz kuşkusuz.

Böylesine güçlü bir pazarın sürdürülebilirliği için muhatabının öngörüsü benzetme yerindeyse 'çekirdek parası' bile değil.

'Komik olmasınlar' derim...

Ekonomik yıkımın her türlüsüyle boğuşurken, asli işlevini unutan kulüplere 'yok olun' restini mi çekmek istiyorlar sormadan edemiyor insan.

Böyle bir teklifin yanında bile durulamaz o kadarını söyleyeyim.

Peki 'ya karşı mahalle' ne durumda derseniz ?.

Rekabetçi ekonominin koşulları gereği bu işin peşini yıllardır kovalayan Saran Medya'da yayın ihalesine teklifini sunmuş durumda.

8 yayın paketinin tamamına talipler öteki taraf gibi.

Şimdi merakla beklenen; pazartesi günü açılacak zarfların sonucunda kimin ne kadar önerdiğidir.

Elbette bilemiyoruz.

Federasyon anlayabildiğim kadarıyla bu kez yayın ihalesinde kulüpleri ezdirmeme adına kesin kararlı bir tutum içinde.

İkisinden birisi olmazsa; Süper Lig TV'nin kurulacağı konuşuluyor.

Hiç birisi kabul edilmezse peki nasıl olacak bu organizasyon ?.

 Salt dekoder satışıyla kulüplere istedikleri oranda bir mali rahatlama sağlamayı düşünmüyorlardır sanırım.

Tutmaz, olamaz; kimse kimseyi kandırmasın.

beIN Sports'un dekoderlerinin aylığının ortalama 175 TL olduğu günümüzde ihale varsayalım ki üzerinize kaldı.

Peki kaça satacaksanız elinizdeki malları?.

En azından 200 TL, enflasyona vurursanız belki daha da üzeri.

Sormaya devam edelim.

Kaç kişi karşılayabilir bu parayı ödemeyi?

Kendimden örnek vereyim; 18 yıllık Lig TV üyesiyim; bütçemin üzerinde bir rakamla çıkılırsa karşıma, en başta ben bırakırım.

Çünkü önceliğim futbol yayınları değil, evimin mutfağıdır.

Çok kişinin de benim düşüncemde olduğunu tahmin ediyorum.

Sözün özü; salt dekoder satışıyla yayıncılığı sürdürmek en son akla gelecek çözümdür.

Federasyonun portföyündeki bir diğer alternatif ise; her kulübün satış miktarına göre (dekoder bazında) gelir paylaşımlı bir sistemin uygulanmaya konulacak olması.

Böyle bir düzen olsa olsa üç büyükleri ihya eder.

Zaten can çekişmekte olan Anadolu futbolunun ise ruhuna fatiha okunur.

 An itibariyle Futbol Federasyonun iki arada bir derede kaldığını görüyoruz.

'Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık' adeta 'kararsız Kasım' gibiler.

İhale kendilerine kalacak olursa da 'Süper Lig TV' masalına kimseyi inandıramazlar.

beIN Sports ise kulüplerle, futbolseverlere attığı bunca kazıktan sonra anca gider...

O zaman kalıyor geriye koyu Fenerbahçeli Sadettin Saran'ın sermayesi.

Yıllardır futbol sektörüne naklen yayıncılığın teknik alt yapısına hizmet verme noktasında katkı sunan Saran Medya dileriz tabuları yıkarak her kesimi tatmin edecek bir ücretle yüzleri güldürür.

Olabilecek mi acaba?

Pazartesiye 2 gün kaldı; göreceğiz.