Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com

Mazi kalbimde yaradır!

24 Mayıs 2024 Cuma, 16:47

O tribünü bugüne kadar 'en güzel' Bursasporlu doldurmuş;

En görkemli şovlara Bursasporlularla tanıklık etmişti;

En çok bayrakla, flama o maçta dalgalanmış;

En güzel koreografilerle;

Tutkulu olduğu takımına bestelediği tornistan şarkılara o maçta şahit olunmuştu;

O stat İstanbul Olimpiyat Stadı;

O tribün bu stadın tribünü;

O unutulmaz 90 dakika; 26 Mart 2010 yılında İstanbul BŞB Spor ile Bursaspor arasında oynanan karşılaşmaydı...

Bursaspor bu unutulmaz buluşmada 11 maç sonra yenilgiyle tanışırken (2-1);  hesapta olmayan 3 puan kaybının sonraki haftalar için bir motivasyon unsuru olacağını sonradan daha iyi anlaşılacaktı.

Dün akşam işte o tribüne Beşiktaşlı taraftarlar oturmuştu;

Sadece doluydu o kadar;

Coşkusu eksik, bir kaç büyük pankart sayılmazsa flama ve bayrak yoksunuydu.

Maçı seyrederken o tribün bana yukarıda anlatmaya çalıştığım İstanbul BŞB Spor maçını çağrıştırdı;

Yemyeşildi her bir köşesi;

Merdiven boşlukları bile;

Meslektaşlarımızın yanı sıra, saha içindeki İstanbul BŞB Sporlu futbolcular da şaşkındı;

Bir şehrin armasına sevdalı 30 bin taraftarı adeta İstanbul'u, Olimpiyat Stadını istila etmiş;

Bir şehirden başka bir şehre maç izleme adına adeta küçük bir iç göç yaşanmıştı;

Türk futbol tarihinin en kalabalık deplasman çıkarması idi bu karşılaşma;

Yazılı ve görsel medya günlerce maçtan çok bu detayı konuştu;

Bursaspor taraftarının büyüklüğü ile renklerine bağlılığı 'sporun ana gündem başlığı' olarak dilden dile dolaştı durdu;

2009-2010 sezonu 16 Mayıs 2010'da Bursaspor'un şampiyonluğu ile biterken;

Akıllarda yeşil beyaz armanın maç skorları kadar; Olimpiyat Stadına taraftarlarınca yapılan tarihi çıkarması da sezonun en unutulmaz anekdotları arasında yerini aldı.

O stadı, o tribünü ne zaman görsem; aklıma hep 26 Mart 2010 tarihinde oynadığımız bu karşılaşma gelir.

Bize benzemeye çalışıp ta beceremeyenleri görmek (!) tesellim olsa da; şampiyonlukla biten sezonun Türk futbol tarihine 'yeni Anadolu devrimi' olarak not düşülmesini hiç unutamam.

Yazımın başlığı 1928 yılında sözleri Necdet Rüştü Efe tarafından yazılıp, Necip Celal Andel tarafından bestelenmiş bir tangodan esinlenmedir.

'Mazi kalbimde bir yaradır' gerçekten;

O stat, o tribün bana bu şarkıyı anımsatır;

Kimsenin Bursasporlular gibi doldurarak, renklendirememesi ise ortak tesellisidir kocaman bir şehrin;

Adı 'süper' içeriği 'cüce' bu ligin an itibariyle en büyük eksikliği; taraftarının yarattığı unutulmaz ambiyanslarla gittiği her şehirle, oturduğu her tribünde farkını ortaya koymuş Bursaspor'un olmamasıdır.

Bizimle daha farklı ve seyirlik olan bu mekanın şu aralar hayli uzağında kalınmış olsa da;

Günün birinde yeniden ve eskisinden daha güçlü ve gür olarak dönüleceğine olan inanç içimizden hiç eksilmedi...

Yazarın Diğer Yazıları

Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51

La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45

Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23

Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37

KSK'yı yenememek içimde ukde kaldı
16 Aralık 2024 Pazartesi, 17:20

Oscar ödülleri öncesi son tahminler
13 Aralık 2024 Cuma, 16:47

Karşıyaka seyircisi Bursa'ya gelsin mi, gelmesin mi?
12 Aralık 2024 Perşembe, 17:11

Bu TOFAŞ'ta 1999/2000'li yılların kokusu var!
10 Aralık 2024 Salı, 17:41

Serhat Kavut'tan Dusan Alimpijevic'e uygulamalı coaching dersi..
09 Aralık 2024 Pazartesi, 17:07

Federasyon başkanı kiminle dans ediyor?
06 Aralık 2024 Cuma, 17:15

Tüm Yazılar