Köprüden önce son çıkış!

Nurlar içinde yatsınlar Salih Kiracıbaşı, Muzaffer Baştaymaz,Hayri Terzioğlu, Talat Diniz dönemlerindeki kongreleri; o günkü ismiyle 'Tayyare Sineması' olan bugünün kültür merkezinde; oy kullanmak için gelmiş delegelerin arasından salona sızarak izlemiştim.

Ortaokul sonda sevdalanmıştım Bursaspor'a;

Bir daha da vazgeçemedim.

O gün bugündür de Bursasporluyum.

Teksas mekanımdı; Mesut Şen ise oyun stili ve unutulmaz çalımlarıyla adeta taptığım ilk futbolcu.

Neyse uzatmayayım;

Kongrelerde sinemanın salonuyla, balkonu tıka basa dolar;

Sonra da Hisar ve Başak grubunun çekişmeli seçim tartışmaları başlardı.

O yıllarda Başak Caddesi'nde berber dükkanı olan Ahmet Boylu Başak grubu lideriydi; Fehmi Aktoptan'da Hisar grubunun. (ikisi de hakkın rahmetine kavuştular; mekanları cennet olsun)

Ahmet ağabeyin ortaokul  terk olsa da müthiş bir hitabet yeteneği vardı. Arnavut olan Fehmi Aktoptan'da ondan aşağı kalmazdı.

Konuşmalarına doyamazdık ikisinin de;

Ortak adayları olduğu gibi, arada bir kendilerince başkanlığa layık bulduklarına kulis yaparlardı.

Ahmet ağabey kendinden geçip konuşmasını uzatınca, salondan 'traşı kısa kes de sıra bize gelsin' bağlamında yarı ciddi, yarı esprili sesler yükselirdi.

Gülünürdü çoğunlukla böyle takılmalara; öyle protesto, yuhalamak hiç tanık olmadım.

Ciddiyetle başlar, ciddiyetle biterdi seçimler; kavga, gürültü ne gezer; sevgi, saygı her şeyi bastırır, kazanan kaybedeni tebrik eder, sonra kol kola girerek salonu terk ederlerdi.

Sadece bir kez; hafızam beni yanıltmıyorsa 1967 yılında yapılan kongrede Hayri Terzioğlu bir grup delege tarafından protesto edilince; kendini tutamamış ve 'gün gelecek bu kulübe başkan olacak adam arayacaksınız' diyerek tepkisini göstermişti.

Elbette onlardan sonra da sahipsiz bırakılmadı Bursaspor; birbirinden değerli, saygın başkanlar gelerek görev yaptılar.

İlk kaosun yaşandığı yıllara atıfta bulunmak için isim isim yazma gereği duydum, belirtmek isterim.

İşte tam da o noktaya gelmiş durumdayız Bursaspor olarak bugün itibariyle.

İnsanları soğuttuk kulüpten; yönetici olmak istemiyorlar.

Bakın olağanüstü kongre kararı alındığı halde; ciddi anlamda bir adayı bulup ta delegelerin önüne sunamıyoruz.

Böyle bir ortamda çıkmaz da zaten bir cesur yürek.

Çıkacak olanı da; kendi kriterlerimizle linç ederek doğduğuna pişman ederiz.

Sözü şuraya getirmek istiyorum;

Tarihi şampiyonluğun bu kulübün kaderinde tersine gidişin milatı olacağını bilinseydi; muhtemelen istemezdi kimse!

Bu kupa amiyane söylemle Bursaspor'un kimyasını bozup;

Değer yargılarını alt üst etti;

Yetmezmiş gibi Yazıcı sonrası başkanlara taraftar gözüyle hep 'kötü kişiler' olarak bakarak, farklı bir dönemin kapılarını araladık.

Ekonomik çöküşün başladığı bu süreç; kulübün kasasıyla ilgili söylentileri de zirveye taşıdı.

'Hortumlayanlarla, götürenler'in belli bir dönemin  simgesi olarak hafızalara yerleşmesi hala güncelliğini korumaya devam ediyor.

Belgesi, kanıtı olmadığı için aramızda rahat rahat dolaşıyorlarsa da; insanların vicdanında sanık ve suçlu konumundalar.

Bu dönem aklanmadan, Bursaspor'un yeniden düzlüğe çıkacağına inanmıyorum.

Olağanüstü kongrede bir aday çıkartılamazsa; kulübün divan eliyle kayyuma teslimine ister istemez razı olunacak ki; düşünmesi bile felaket.

Ortak akılla düzlüğe çıkartılmalı Bursaspor.

Kişisel görüşüm;

Hayatta olan eski başkanlarla, yol haritası olan akiller bir araya getirilerek konsensus sağlanmalıdır.

Henüz geç kalınmış değil.

Bursaspor'un siyaset üstü kimliği göz ardı edilmeden; her görüşten ve kimlikten sağ duyulu insanların kulübün kurtuluşu için güç birliği yapmasını bekliyoruz.

Tren kaçarsa; bir daha toparlanması zor olacak;

Uğranılacak yol kazasında da 'Bursasporluyum' diyen her kesime ucundan kenarından mutlaka bir fatura çıkartılacaktır.

Sözün özü bu kongre Bursaspor için, Bursalılar için 'köprüden önceki son çıkıştır'.