Hadi hayırlısı; Tofaş yenilgisiz lider oldu: 107-99

Tofaş hakem üçlüsünün çok kötü yönettiği maçta; sağı solu belli olmayan Aliağa PETKİM'i 107-99 yenerek ligde 7/7 yaptı ve kendisi gibi yenilgisiz Anadolu Efes'in Ataköy'de Fenerbahçe BEKO'ya 86-72 ile boyun eğmesiyle liderlik koltuğuna oturdu.

Turkuaz yeşilli ekipte coach Orhun Ene; maçta şans verdiği Cem Küçüközkan dışında her oyuncusundan skor katkısı almayı başardı.

Takım halinde de hiç geriye düşmeden maçı tamamladılar.

Tofaş'ta birkaç ufak nüans dışında işler rayına girmek üzere.

Kimya kusursuz olunca, girenle çıkanların yarattığı fark fazla göze batmıyor.

Takımın ideal beşi de aşağı yukarı belli oldu gibi.

Alex Perez Marcquıse Reed, Uros Trifunovic, Yiğitcan Saybir ve Kristeon Bankston bir aradaysa sorun yok, takımın hücumu da savunması da saat gibi işliyor.

Hep böyle oynanabilse ve oynayabilse Tofaş bu ligde en babasına kafa tutar!

Ama Orhun Ene farklı bir coach ve insan.

'Kimsenin hakkı geçmesin' mantığıyla rotasyona dönünce tempo düşüp, düzen bozuluyor.

Yani her şey birbirine karışıyor.

Keşke değişmemiş olsalar ama mümkün değil.

Yorulan soluklanacak ki sonradan zinde girip, karar anlarında son sözü söylesin.

Bugün de böyleydi Tofaş.

Yukarıdaki ilk beş hem başlangıçta, hem de sonlarda ağırlıklarını hissettirerek, kendilerini gölge gibi takip eden Aliağa'ya bir Fenerbahçe BEKO sürprizi daha yapmasına izin vermediler.

Bu takımın kesin ve en net şutörü Uros Trifunoviç. Isınınca kaçırmadan sokuyor.

Dün rotasyonda unutulup çok kenarda kalınca bir ara işler sara sarptı. Şut sokamadık.

Perez dinlenirken de iyi oyun kuramadık. Şutlar da eksik kaldı.

Yanı sıra top kayıplarıyla, yanlış şut seçimleri birbirini izledi.

Uzun Bankston tam seyircilik oyuncu. Alley-opp sonrası spektaküler smaçları gerçekten tribünleri havaya sıçratıyor.

Atletizmi uçlarda, blokçu bir oyuncu da.

Trevor Thompson'un yerine back up'u olarak getirilen Letonyalı Pasecnics'in Orhun hocanın bile tam olarak içine sindiğini sanmıyorum.

Bu ligin seviyesinin altında, ince, naif ve narin!

Sert oynanan Süper Lig'e tüy siklet boksör gibi kalıyor!

Zayıf fiziği en büyük handikabı. Kora kor, göğüs göğüse mücadelelerde yenik düşeceği kesin.

Şutu ve faul atışı eksik, atletizmi de.

Daha iyisi gelebilir miydi?

Parayı bastırırsan bulursun,

'Bu senelik bununla yetineceğiz' diyerek sözü burada bitirelim.

Konuk Aliağa PETKİM'i beğendim.

Taş gibi bir takım kurmuş Burak Gören hoca yine.

Atanı, tutanı ve savunanıyla.

Açık ara geriye düşünce bile bir şekilde silkinmeyi bildiler.

Konuk takımda David Van Beck ile sezonun en dikkat çekici skorerlerinden Breein Tyree müthiş oynayıp takımları adına maçı domine ettiler.

Aliağa'nin en handikaplı departmanı kenar yönetiminin agresifliğiydi.

Coach Burak Gören'in (!) çalınan hiçbir düdüğü beğenmeyip kenarda itiraz üstüne itiraz etmesi yetmezmiş gibi, bench ile çember altındaki yönetim stafı da karşılaşmayı adeta bir isyan modunda tamamladı!

Maçın en ilginç anekdotu, 10 kere atılması gereken (!) Burak Gören'i kenara gelerek izahat üstüne izahat vererek yatıştıran (!) hakem triosunun, ayni toleransı Tofaş coachu Orhun Ene'den esirgemeleri oldu.

İsyan ettirecek düdüklerde bile soğukkanlılığını koruyan Ene son çeyrekte çok basit bir gerekçeyle aldığı ikinci teknik faulle birlikte diskalifiye  olarak soyunma odasının yolunu tuttu.

Hakemlerden bahsetmeyeyim diyorum ama mümkün değil!

Kerem Baki, Serdar Ünal, Berk Kurtulmuş triosu felaketten öte bir şeydi!

Son iki çeyreği onlardan ziyade kenardaki görüntülü değerlendirme sisteminin yönetmesi; tribünlerde ve salonda tansiyonu yükseltti!

Şimdilik içinde hakemlerin de olduğu kavgalar, sövüşmeler, tribünden salona atlama girişimlerini görmesek, istemesek de;

Kendilerini düzeltemezlerse o da yakındır!

Her düdüğün itirazına ekrana giderek karar veren beceriksiz trio yüzünden bir NBA maçı izlemiş kadar olduk.

2,5 saatte bitebilen bir maç hayra alamet değildir!

Yakında 'imdat' diye bağırabiliriz'.

Kulübün kuruluşunun 50. yılında bu liderlik inşallah 'hayra alamet' olur.

Şampiyonluk olamasa da en azından bir final;

Ya da ne bileyim bir Türkiye Kupası.

Hadi inşallah, 'Allah söyletiyor' galiba.

Tofaş maçı  37/61 saha içi, 30/37 iki sayı, 7/24 üç sayı yüzdesiyle oynayıp, çizgiden de kendisine yakışmayan bir istatistikle 26/38 ile faul soktu.

Özellikle Yiğitcan Saybir'in 1/5 ile atması çok şaşırttı.

10' u hücum, 17'i savunma 27 ribaunt topladı. 7 top kaybı, 7 top çalma ile maçı tamamladı.

Öne çıkanlar...
 

TOFAŞ: Alex Perez 16 sayı 9 asist, Uros Trifunovic 15 sayı, JJ O'Brein 14 sayı, Kris Bankston 14 sayı, Tolga Geçim 11 sayı, Marquise Reed 11 sayı

Aliağa Petkim: Breein Tyree 31 sayı, Wesley Van Beck 27 sayı, Jaime Echenique 17 sayı