Futbolcular sözüm size: Seyirciye ayıp ettiniz...

Dün / bu akşam / geceki Bursaspor - Muşsspor arasında oynanan Türkiye 3. Ligi karşılaşmasını 43.160 biletli seyirci izledi.

Böyle bir rakama Süper Lig'in 3 büyükleri dışında bugüne kadar kimse ulaşabilmiş değil.

İstanbul'un mahalle arası 'süperlerinin' sezon toplamını alsanız bu rakamın yanına bile yaklaşamazlar.

Rekor üstüne rekor kırdık, Türkiye'yi şaşırttık.

'Büyük Bursaspor'un büyük taraftarı böyle olur işte' dedirttik.

Dedirttik de futbolcular ne yaptı peki?

Muşspor maçında bu büyük sevgiye gereği gibi yanıt veremeyip sınıfta kaldılar.

Sahanın içine dönelim.

Oyun kötü, mücadele vasat, pozisyon sayısı azdı.

Ne umduk, ne bulduk;

İçeri girmesi bir dert, dışarı çıkması başka bir dert olan stadyumdan evine başları önde dönen taraftarların üzüntüsü kolay kolay geçmeyecektir.

Bu büyük seyirci daha ne yapsın sizlere futbolcu arkadaşlar?

Ben kendi payıma; sonuçla, kötü oyuna değil, 40 binin üzerindeki taraftarın emeğiyle, desteğine üzüldüm.

Böyle olmamalıydı; kusura bakmayın ama ayıp ettiniz.

Hafta içinde 'bu lige fazlayız' diye yazmıştım.

Aynı sözümün arkasındayım.

Kadromuzla, potansiyelimiz bu ligin üzerinde;

A ya da B fark etmez her takımı yeneriz;

Ama iyi oynayıp, mücadele edilirse.

Bu akşam hiç olmadı, beğenmedim takımı.

Orta saha küllüm kötüydü;

Yiğitali, Musa, Furkan hiç etkili olamadılar.

Ne ilk yarıda, ne ikinci yarıda doğru dürüst final pasımız yoktu düşünebiliyor musunuz?

Kanatlardan da etkili gelemedik.

İlhan Depe, Hamza Gür sağda ve solda çaresizce gezindi durdu.

İnsan bir tane 'adam gibi orta açmaz mı?'

Göremedik.

Ahmet İlhan Özek'in de forvet oynatılması yanlış bir tercih oldu.

Çakılıp kaldığı o pozisyonda etkili olamadan maçı bitirdi.

Karar Batalla'nın elbette ama; fuleli bir oyuncuyu; açık alanda süratini kullanacağı kanatlardan alıp ileride çakılı oynatırsanız her zaman istediğiniz verimi alamazsınız.

Batalla'ya bu tercihi; Muhammed'in tam hazır olmamasının yaptırdığını düşünüyorum.

Tahir Babaoğlu'da sakatlıktan dönemeyince; ilerideki pivot santrfor sıkıntısı net şekilde bu maçta görülmüş oldu.

Kişisel görüşüm; ara transferde işi garantilemek için bu ligde oynamayı kabul edecek iyi bir 10 numara takviyesi kaçınılmaz gibi durdu.

Hatta ne zaman sakatlanacağı hiç belli olmayan Muhammed'in back up'u bir de forvet iyi gider.

İkinci yarı yoğun bir baskı kursak da; pas yüzdemizin düşüklüğü oyunu rakip kaleye yığmazına engel oldu.

Sağdan, soldan geldik ama şöyle ağız tadıyla bir atak geliştiremedik...

Muhammed'in direkten dönen kafasıyla, Ahmet İlhan'ın son saniyelerde kullandığı serbest atışta kalecinin iyi yer tutması iki puan kaybetmemize neden oldu.

Böyle sonuçlara, Muşspor benzeri oyunu bozmanın dışında bir silahı olmayan takımlara alışacağız.

Konuk takım sakatlıkların dışında gereğinden çok yere yatarak, oyunu soğuttu da soğuttu.

Hele kalecileri İlker Günay'ın şovmenden farkı yoktu.

Yata, kalka uzatmaların dışında maçtan en az 5 dakika çaldı.

Bu vakit geçirmelerde demokrat hakem (!) ancak 65. dakikada sarı kartını anımsayabildi.

İlker Günay stilinde kaleciler her ligde var. Hakemler de maalesef buna izin veriyorlar.

Meslek yaşamımda zaman geçirdiği için ikinci sarıdan atılan tek bir kaleci bile görmedim!

Neden gerek duyulmaz ki?

Hakemlik müessesesi adına bu zaafın üzerine gidilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Alan daraltarak iyi kapanan Muşspor kendisi için şampiyonluk kadar değerli bir puan aldı belki ama; bu oyun mantığıyla bir arpa boyu yol gidemezler.

Sadece sinir edici bir şekilde rakibi bozmayı iyi öğrenmişler. 

İki kontratakta uzaktan denedikleri şutların dışında pozisyonları yoktu.

Maç sonunda da sevinmeyi abartarak jestlerle tribünleri tahrik ettiler.

Hesapta olmayan 2 önemli puan kaybettik.

Telafi ederiz elbette.

Ama kendimize çeki düzen vermek kaydıyla.

Tempo yapamadan oynadığımız her maç bizim için böyle zor geçecektir.

Herkes bu maçla ilgili dersini almıştır sanırım.

Futbolcular, Batalla, özellikle de taraftar;

Destek süperdi de; sahaya su şişesi yağdırmak ne oluyor ki?

Merdiven boşlukları da yine seyirci ile doluydu.

Şimdi PFDK'ndan okkalı bir para cezası gelecektir.

Mali açıdan zor durumda olan yönetim için bu iyi olmadı.

Sakin kalıp, tahriklere kapılmamakta yarar var.