Frutti Extra Cup'da şampiyon değişmedi: Frutti Extra Bursaspor!

Fragmanlar bitip de asıl film başlayınca keyfi çıktı Frutti Extra Cup'un .

Nasıl anlatsam ki...

'Gelip görmeliydiniz' derim.

Öyle bir final maçı oynandı ki; sanırsınız ligler başlamış.

Hem basketbol adına kusursuz, hem de adrenalin yüklü.

Devamı yazımın içinde.

Öncelikle iki finalist Frutti Extra Bursaspor'la Galatasaray NEF'i kutlamak istiyorum.

Neredeyse hiç kaytarmadan; son düdüğe kadar mücadelelerini sürdürdükleri için.

Çatır, çatır, takır, takır geçti maç; arada kemik sesleri de vardı!.

Böyle bir finale de salon küçükte olsa dolu tribünler yakışırdı.

Bir tek boş koltuk göremedik o minicik mekanda.

Sıkış tepiş oturdu Bursaspor sevdalıları takımlarını lig öncesi son kez görebilme adına.

Frutti Extra Bursaspor karşılaşmaya çok tempolu başladı. Zach Auguste, Onuralp Bitim'le Dave Dudzinski'nin peş peşe basketleriyle durum bir anda 8-0 olunca Galatasaray NEF coachu Andreas Pistiolis erken bir molaya gitti.

Bursaspor fırtınası moladan sonra da devam etti. Ön alanda yaptığı baskılı savunması ile kaptığı toplardan sayılar bulan ev sahibi takıma karşılık, Galatasaray özellikle hücumda çok dağınık bir göründü verdi. Baskı nedeniyle organize olmakta sorun yaşadılar. Top ön alana zar zor geldikten sonra da sürenin bitimine yakın kullandıkları kontrolsüz şutlar resmen çember dövdü.

Düzeninin dışına çıkmak kimyasını da alt üst etti konuk takımın.

 Bursaspor boyalı alanda da Auguste ve Ahmet Düverioğlu ikilisinin performanslarıyla Galatasaray uzunlarına adeta nefes aldırmadı. İlk çeyrek momentumu elinde bulunduran Bursaspor kenara 28-13 önde geldi.

İkinci çeyrek ilk yarının kopyası gibiydi. Bursaspor inanılmaz bir şekilde sert savunma yapıyor, alternatif üretemeyen Galatasaray baskıdan kurtulduğu anlarda bile çemberi göremiyordu.

Alev alev yanan Onuralp Bitim bu süreçte 3 numaradan hem yağmur gibi üçlükler soktu, hem de birebirler üzerinden çembere atak ederek Bursaspor'un skor lokomotifliğine soyundu.

 Uzun rotasyonda Auguste'in de silkinmesiyle seyirciyi kendisinden geçiren alley oop paslar üzerinden jeneriklik smaçlar peş peşe gelmeye başladı.
Düşük tempolu Galatasaray yediği baskı nedeniyle bir türlü vites attıramıyor; maçı kendi inisiyatifinde sürdüren Bursaspor ise Needham ve Dudzinski ile arayı giderek açıyordu. Yeşil beyazlılar soyunma odasına 19 sayı farkla 47-28 önde girdi.

3. çeyrek Galatasaray rüzgarının esmesiyle birlikte şemsiye tersine dönüverdi. Soyunma odasından parkeye kulağı bükülerek dönmüş konuk takım; ilk iki çeyrek Frutti Extra Bursaspor nasıl oynadıysa aynini tekrarlamaya başladı.

Ön bölgede sert savunma yapan ve yaptırdığı top kayıplarıyla ev sahibinin işini zorlaştıran Galatasaray NEF silkinen Caloiaro'nın yanı sıra; çok ekstra üçlükler sokmaya başlayan Yunus Emre Sonsırma ile oyuna yeniden dönüş yapıyordu.

Bu arada 1 numarada Needham'ın takım için ne anlama geldiği, onun kenarda olduğu dakikalarda süre alan iki yerli guard Ömer Utku Al ile Enes Berkay Taşkıran'ın çuvallamasıyla iyice ortaya çıkacaktı.  Oyunu kontrol edip, takımı oynatmada sıkıntı yaşatmaya başladı iki yerli. Üstelik basit sayılacak top kayıplarıyla Galatasaray'ın da durduk yerde iştahını arttırdılar.

Bir anda krize giren oyunda bir de Ahmet Düverioğlu aldığı gereksiz faullerle erkenden kenara gelince; Alimpijevic'i resmen sıkıntı bastı. Artık içeride bütün sorumluluk Auguste'nin üzerindeydi. Hırsını kontrol etmeye çalışan Auguste faul yapmama adına yumuşak savunmaya geçince; kenardan sürpriz bir şekilde gelerek maçın gidişatını değiştiren Mahir Ağva'nın katkısı resmen tavan yapacaktı.

3. çeyrek bittiğinde 19 salılık fark erimiş, 6 sayıya kadar inmişti. (56-50)

Son çeyrek Galatasaray savunmasını bıraktığı yerden daha da sertleştirerek devam ettirdi. Bursaspor'da ise panik sürerken, momentumu lehine çevirememek stresi de beraberinde getirecekti.

Girmeyen şutlarla, çember altında kaptırılan topların sonrasında gelişen Galatasaray hücumlarıyla bitime 7.41 kala fark tek sayıya indi. ( 59-57)

Bir silkinmeye ihtiyacı vardı Bursaspor'un. Sahanın içine yeni bir enerji yaymak için Needham'ın girmesi gerekecekmiş oyuna meğerse.

Takımın maestrosu iki yerlinin 1 numarada beceremediklerini tek başına üslenip yeniden direksiyona oturunca; Bursaspor yaşadığı panik havasından çıkarak tekrar kanat çırpmaya başladı.

Yorulmuş Onuralp Bitim'e de bu değişiklik iyi gelecekti. Suskunluk yaşadığı dakikaları ya dışarıdan şutlarını sokarak, ya da çizgiye giderek faullerden bulduğu sayılarla telafi etmeye başladı.

Sihirli el Needham Galatasaray' ın dengesini bozmuştu bir kere. Takımı şahane oynatarak o dakikaya kadar iyi gitmeyen işlere resmen operasyonu çekiverdi!..

Son 4 dakikada Frutti Extra Bursaspor'un momentumu yeniden eline aldığını gördük. Setleri iyi oynamanın yanı sıra Dudzinski'nin üretkenliğiyle fark yeniden 10 sayıya çıkıverdi. (69-59)

Galatasaray içeriden Mahir Ağva ve Raymar Morgan, dışarıdan da Brıan Rodas'ın sayılarıyla farkı kapatmaya çabalasa da; Bursaspor kararlı bir şekilde ve her pozisyondan skor üreterek konuğuna yeniden maça ortak olma şansı tanımadı. (74-64)

İkinci kez kendi düzenlenen organizasyonda ve seyircisi önünde şampiyon olan Frutti Extra Bursaspor'a kupasını Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Erbak takdim ederken; Onuralp Bitim'de tıpkı geçen sezon olduğu gibi ikinci kez turnuva MVP'sine layık bulundu.

Gelelim sadede.

Frutti Extra Bursaspor'un bütün maçlarını izlemiş bir gazeteci olarak şimdi de takımın genel görünümünde saptadığım eksiklikleri dillendirmek istiyorum.

1-  Bursaspor bu sezonda savunma takımı kimliğiyle fark yaratacak kapasitede.

Dün akşam gireni çıkanıyla her oyuncusu müthiş sert ve temaslı savunma yaparak Galatasaray'ı ilk iki çeyrek itibariyle resmen pert ettiler.

Sonra yorgunluk başlayınca üçüncü çeyrek itibariyle çıta biraz aşağılara düşüverdi. Bu da gayet normal.

Bir maçı 40 dakika ayni tempoda oynayamazsınız. Mutlaka inişler çıkışlar olacaktır. Hatta son NBA şampiyonu Golden State Warriors olsanız bile!..

Alimpijevic bu özelliğiyle ligde fark yaratan bir antrenör.

Sanırım bu sertlikle yine çok can yakacaklardır.

2- Point guard Derek Needham biraz iddialı bir benzetme olabilir belki ama; bu ligin 'ikinci Shane Larkin''idir.

Takımı bir saat gibi tıkır tıkır oynatıyor. 1 numarada olması gereken ne varsa hepsi fazlasıyla mevcut durumda. Şut, asist, savunma, ribaunt kovalama. Artı olarak  oyun zekasıyla saha içi görüşü; 'süper mi süper'.

Allah sakatlıklardan korusun, her takıma böyle bir oyun kurucu versin.

Onuralp Bitim ise nevi şahsına münhasır bir yıldız.

Bir 3 numara için çok fazla özelliklere  sahip. İstikralı olmasa da iyi bir dış şutu, bire birler üzerinden çembere gidişi, ribauntlara bir uzun gibi katkı yapışı,en önemli farkındalığı ise onun paritesindekilerden kimsede bulunmayan patlayıcı atletizmi.

Birilerine benzetmek istesem de birileriyle özdeşleştiremedim Onuralp'i!.

Bana kalırsa o kendine özgü gibi bir oyuncu; en büyük rakibi de yine kendisi!..

Şimdiden sezona damga vuracak yerlilerin en başında ve 1 numarada.

Kulak bükmeye gelince;

Derek Needham bir şekilde kenarda oturunca; benchten gelen 1 ve 2 numaralı yerlilerin takımı yönlendirmede sıkıntı yaşatacak görüntülerini izledik dün akşam.

Kaptırdıkları topların yanı sıra, arkadaşlarını  sete yerleştirmede de sıkıntı yaşadılar. Şutları ise felaket derecede kötüydü. Ben Enes Berkay Taşkıran'ın ilk kez özel de olsa bir maçtan 0 sayı ile çıktığını görüyorum. Doğrusu çok düşündürücü bir istatistik.

Alimpijevic'in en çok sinirlenip, kendinden geçtiği anlar Taşkıran'la Al'ın döküldüğü dakikalardı.

Can yakıcı karşılaştırmaya gelecek olursak; 1 ve 2 numaralarda Andrew Andrews- Derek Needham birlikteliği çok arandı dün akşam.

Takımda Andrews gibi gerekirse kendi şutunu yaratıp, şut bulamazsa çembere atak edecek bir üçüncü yabancısı yok.

Anthony Clemmons ise turnuva boyunca herkesin zihninde soru işaretleri bıraktı.

Bir kere çembere atak etme özelliği yok; bu maçlık ve turnuva genelinde de şutları düşük yüzdeliydi.

O zaman;

Bu taş gibi kadronun bir tık daha yukarılara çıkabilmesi için 2-3 numara aralığında oynayabilen şut yüzdesi iyi, çembere gitmede delici özelliği olan, tabii ki  savunmayı seven ( piyasada kaldıysa eğer !) kaliteli bir yabancıya acil olarak ihtiyacı var.

Bakıldığını biliyorum ama kalkıp da isim filan sormayın, çünkü benim de en küçük bir haberim yok.

Sezer Sezgin başkan bugünleri görebilmek için çok emekler verdi. Sponsor Uludağ İçecek'le Ömer Kızıl'da.

Yönetim kurulu, İcra Kurulu üyeleri de övgüyü hak ediyorlar.

Bugün Türk basketbolda bir Bursaspor gerçeği varsa bunda A'dan Z'ye herkesin katkısı çok büyük.