Euroleague tarihinin en büyük kavgasını Partizan kazandı!

Yıllardır bu ülkenin farklı salonlarında basketbol maçları izliyorum;

Bu süreçte sayısız olaylara tanıklık ettim, tartışmaların ortasında kalıp, kendimi kurtarmaya çalıştım.

Ama hepsinin kendince bir mazereti vardı; sonunda özürler dilendi, 'sinirliydim, kusura bakma' larla unutulmaya çalışıldı.

Meğerse bizim yaşadıklarımız 'şaka' gibiymiş. 

 27 Nisan 2023 Perşembe akşamı Madrid'in Wizink Center salonunda şahit olduğum görüntüler tek kelimeyle kanımı dondurdu.

O gece salonda kavganın çok ötesinde, resmen bir toplu katliam girişimi yaşandı.

Bu kadar hırçın, bu kadar öfkeli, bu kadar kontrolden çıkmak için çok ekstra nedenler olmalıydı; düşündüm ama bulamadım.

Real Madridli oyuncuların Partizan'la oynadıkları Top 8 serisinin ilk iki maçındaki kötü performanslarını unutturmak için kaba kuvvete başvurmaları belki bir neden olabilirdi de;

mağdur Partizanlıların onlardan aşağıya kalmamaları peki nasıl açıklanabilecekti ki?...

Basketbol unutulmuş; yerini birbirlerini imha etme amacıyla öldüresiye saldıran iki takım oyuncularına bırakmıştı.

Euroleague kurulduğu günden bu yana böylesi bir kavgaya, daha doğrusu rezalete tanıklık etmemişti.

Orada olmasak da, izlemesi bile yüz kızartıcıydı, içimiz acıdı, şaşırıp kaldık.

Her şey Sergio Lllul'un maçın bitimine yakın Kevin Punter'e yaptığı sportmenlik dışı faulle başladı. Canı acıyan Punter'de Lllul'a ayni sertlikte yanıt verince olayların fitili ateşlenmiş oldu.

Salonun içinde bulunan iki takım oyuncularının bir anda adeta terminatöre dönüşüverdiğini gördük.

Dövüşmüyor da, sanki birbirlerini öldürmek ister gibi saldırıyorlardı!.

Lllul'la takışan Kevin Punter bu kadarla yetinmeyip, pozisyonun ardından Real Madrid'in Bosnalı power forveti Dzanan Musa'yı bir yumrukla yere sererek 'kıyamet senaryosunun baş aktörü olarak ön plana çıkacaktı.

Vahşetin büyüğünü  Real Madrid'in Demokratik Kongo asıllı Fransız power forveti Guershon Yabusele; Partizan'ın Avustralya asıllı point guardı Dante Exum'u bir grekoromen güreşçisi gibi suplex atarak sırtını yere yapıştırmasıyla sergiledi.

Maçın en başarılı oyuncularından birisi olan Exum; rakibinin beklenmedik hareketi sonucunda öyle sert bir şekilde parkeye savruldu ki, sağlığından şüphe ettik.

O hızla sırt üstü yere çakılmanın mutlaka bir faturası çıkacaktı.

Maçın sonunda kulüp doktoru yaptığı açıklamada Exum'un sağ ayak parmaklarından birinin tendonunda kopukluk olduğunu ve oyuncunun yere sert bir şekilde düşmesi sonucu dişlerinin hasar gördüğünü paylaştı.

Kırık, çıkık bile olabilirdi vücudunda; beyin travması da geçirebilirdi, bu kadarına şükretmeli.

Yabusele, Exum'dan sonra başka birilerini de haşat etmek için kırmızı görmüş boğalar gibi sağa sola saldırmasını sürdürse de; kenardan sahaya dalan kadın taraftarlar (ya da kulüp görevlileri) tarafından güç bela soyunma odasına püskürtülebildi.

Kim kime vuruyordu o karambolde  seçebilmek çok zordu. Sakinliği ile bilinen Obradovic bile birbirlerilerine kenetlenmiş oyuncuları ayırabilmek için olağanüstü çaba içine girmişti.

'Darp etmek' tanımı, ufak çaplı katliam girişiminin yanında hafif kalacaktı.

Bir tek emektar Rudy Fernandez'in sakinliğini koruyarak Partizanlı oyuncuların yardımına koştuğu görüldü.  

Olaylar yatışınca sıra faturayı kesmeye gelmişti !. Üç hakem masaya gelerek monitörden olayları izlemeye başladılar.

Vukuat büyük olunca masa hakemlerinden bir A 4 kağıdı istendi!.

O kadar çoktu ki atılacaklar say say bitmez!.

Kurallar gereği oyun içinde kenardan parkeye kim girmişse atılması gerekiyordu!.

Öyle kare, kare ve defalarca ağır çekim yaptırarak izlemeye de hiç gerek yoktu yani.

İki takımın bütün oyuncularının ihraç edilmesi en doğru karar olacaktı.

Hakemler kafa kafaya verip, önce aralarında tartıştı; sonra da o tarihi kararı iki takımın coachunu yanlarına çağırarak açıkladı!.

Maçın yeniden başlayabilmesi için parkede en az iki oyuncu kalması gerektiğinden (!); (birisi kenardan oyuna sokacak, diğeri de pası alacak) yıllarca unutulmayacak karşılaşma; kavganın başladığı andaki süresi ve skoruyla tatil ediliyordu. (2.16 dakika, 80-95 Partizan)

Euroleague Yönetimi olayların ardından yaptığı jet toplantıda maçı yarıda kaldığı andaki skoruyla tescil ettiğini duyurdu. (80-95 Partizan) Böylece Partizan seride 2-0 öne geçerek final-four'a bir adım daha yaklaşmış oldu.

Şimdi asıl konu; Euroleague'in oyuncularla ilgili vereceği karar...

Birden çok oyuncuya maç cezası verilmesi söz konusu.

Cezaların ağırlığına göre bazı oyuncuların Final Four'da yer alamaması bile ihtimal dahilinde.

Kişisel görüşümü soracak olursanız;

Spora grekoromen güreşçisi olarak başladığından kesin kuşkularımın olduğu (!) Real Madridli  Yabusele'ye en üst limitten ceza verilmezse; Euroleauge sonra bunun gerekçesini izah etmekte çok zorlanır.

Partizanlı Kevin Punter'in de eski bir boksör olduğunu düşünüyorum!.

Maç içindeki sertliklerini gölgede bırakacak bir kroşe ile Real Madridli Dzanan Musa'yı yere sermesi; o kalibredeki bir oyuncuya hiç yakışmadı.

Punter'in alması muhtemel yüklü ceza; final four'a kalması neredeyse kesin olan Partizan'ı çok olumsuz etkileyecektir.

Sırp ekibini izlemek büyük bir keyif. Bu sezonki kadroları her şeyi yapabilecek potansiyelde.

Kevin Punter muhtemelen Kaunas'ta oynamayacak olsa da; Dante Exum çok yönlü performansı ile 1 ve 2 numaralarda müthiş katkı veriyor. Yine eski Fenerbahçeli James Nunelly kritik anlarda devreye girebilen ekstra bir skorer. Obradovic'in kendine özgü kimyası ile kurguladığı kadro, sert savunması ve her pozisyondan skor bulabilen çok yönlü hücum performansı ile sezonun sürpriz takımı konumunda. 

Geçen yıl EuroCup'un Top 8'inde Frutti Extra Bursaspor'a elenen Partizan; wild cartla alındığı Euroleauge'de an itibariyle alayına göz dağı vermekte.

Tutup da final four'da şampiyon olurlarsa 'sürprizdi' filan demeyelim; şimdiden hak ediyorlar.