Düşmesini bekleyen meğer ne kadar çok meraklısı varmış Bursaspor'un!

Gündemlerini salt İstanbul'un büyükleriyle ilgili haberler üzerinden dizayn eden sosyal medya ile bazı televizyon kanalları; matematiksel olarak şansı devam etse de Bursaspor'u ligin bitimine 8 maç kala küme düşürdüler!

Bu ne telaş, bu ne heyecan arkadaşlar; Henüz düşmedi Bursaspor; değerli meslektaşlar!

Matematiğiniz zayıf olsa da ; toplayıp çıkarsanız bu zaafı yaşamazdınız.

Rakamlar üzerinden umudu devam ettikçe kolay kolay pes etmez bu şehirle Bursaspor;

Peki o zaman erkenden bu neyin sevinci ile kutlamasıdır böyle?

Süper Lig şampiyonluğu yaşamış bir kulüple, onun taraftarlarının sabrıyla, tepkisini mi test ediyorsunuz?

Bursaspor'la nefes alıp, nefes veren binlerce sporseverin yanık yüreği üzerinden birkaç fazla tık alma uğruna yanlış bilgilendirmede bulunmak; şirazesinden kaymış sosyal medyanın en fazla bir gününün karı olabilir ama;

Can evinden vurulmaya tahammülü olmayan Bursasporlu bu tarz algı operasyonlarını kafasının bir kenarına yazar;

Günü gelince de hesabını sorar, Haberiniz olsun!

Halk TV nedense bu sabah çok şen, şakraktı!

'Burası demokrasi meydanı' benzetmesiyle; dünyayı bir tarafa, kendini diğer tarafa sabitlemiş (!) egolu sunucusu İsmail Küçükkaya sanki matahmış gibi bir de akıl verdi Bursasporlulara!

'Kardeşim nedir Bursaspor'un hali böyle; ben olsam gider Cavit Çağlar'ın kapısını çalardım!'

O kapı sen söylemeden önce kaç kere çalındı sayın Küçükkaya haberin var mı acaba?

Sırayla ve birer birer gittiler hem de ayağına.

Bir tarafta sayın bakan, diğer tarafta başkanlar oturup, konuştular;

Sonra üzerine birer bardak soğuk su içerek kös kös geri döndüler!

Yardım etmek şöyle dursun, dönüş bile yapmadı eski başkan ve bakan...

Davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş sevgili meslektaşım!

Bu işler öyle kitap tanıtımında poz poz fotoğraflar çektirip, yemek masasına konuk olmaya benzemez!

Bizler sayın Çağlar'ı yeniden Bursaspor'a sahiplenme yolunda ne yapsak ta bir türlü ikna edemedik;

Bir parmağıyla kim varsa bir araya getirebilecek gücü varken; hep uzaktan sevdi eski aşkını!

Tıpkı o bilindik şarkı gibi;

'Boynu bükük bırakmayın şu şampiyon kulübü, sen, ben yok, hepimiz varız ve buradayız' deyip bir el atıverin' diye  yalvardık...

En zengininden, en az zenginine kimse yanaşmadı, yanaştırmadılar!

Şimdi dostum;

Eski başkanın kendisine madem bu kadar yakınsanız bir de sizden rica etsek;

Belli olmaz; dostluğunuza binaen sizi kırmayabilir!
'Bursaspor 8 hafta kala 3. Lig'e düştü' diyen;

'5. şampiyon' üzerinden cilalayıp format atan kanalınız bugün çok fena bir sınav verdi öfkemiz burnumuzda;

Bir özür borcunuz var Bursasporlulara; yarın sabah sizi yine pür dikkat izleyeceğim.

Anlamışsınızdır; kendi payıma ironi yaparak üzüntümü hafifletmeye çalıştım.

Bursaspor nereye düşerse düşsün;

Mevcut durumundan nasıl nemalanırsa nemalansınlar;

Başka camialarla asla bir tutulamaz;

Bursaspor sevgisi çok farklı bir sevgi ve ölesiye peşinden koşturulacak bir tutkudur.

Gün gelir küllerinden yeniden doğacaktır.

Ama üç yıl, ama beş yıl, belki daha uzun bir süre;

Zamanın karanlık perdesini yırtarak ve yeniden ait olduğu gerçek yerine mutlaka çıkacaktır;

Aklınızın bir kenarında bulunsun olur mu?