Daha fazla dibi görmeden, el ele verilmelidir

Galiba iki maçta ondanlar da bıktık;

Yani Sinan Bür yönetiminden!

Sosyal medyaya bakarsanız istifa etsinlermiş!

Dün bir, bugün iki;

Mucize mi bekleniyordu; yoksa ellerinde sihirli bir değnek mi vardı da bizim haberimiz yoktu?

Daha ne yapacaktı ki Sinan Bür'le arkadaşları?

Bile bile seçildiler;

Göreve talip oldukları ilk günden beri peşin peşin 'biz de para da yok, pul da; tahtayı da açamayız' diyerek hayal satmadıklarını deklare ettiler.

Kimse 'haberimiz yoktu' diyemez, her şey, her kesin gözlerinin önünde gerçekleşti.

Vaat ettikleri tek şey; kendi kabuklarına çekilmiş Bursasporlu dinamikleri kış uykusundan uyandıracak bir kıvılcım yakmaktı;

Yakmaya başladılar da;

Çaldıkları her kapıdan elleri boş dönmüyor Bür'le arkadaşları...

Üç kuruş, beş kuruş akmasa da damlıyor...

Yani çark bir şekilde dönmeye başlarken;

En azından gündelik giderleri karşılamak için oluşturdukları fonda para biriktiriyorlar.

Maaşlar, primler, tesislerin elektrik, doğal gaz, su gibi demirbaş giderleri;

Yönetimin öncelikli gündemi;

Aksatmamak için azami çaba gösteriliyor.

Yapamadıkları; yıllardır takside bağlandığı halde yönetimlerin ihmali nedeniyle ödenememiş banka, vergi borçlarıyla, tahtanın açılabilmesi için gereken meblağa ulaşılamaması.

Çok büyük rakamlar söz konusu hepsinin bir anda halledilebilmesi için;

Tıkanmışlık burada yaşanıyor...

Son olarak geçen hafta Bursa'ya ilçe belediye başkan adaylarını açıklamak için gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la kısa da olsa bir görüşme yaparak, kulübün sorunlarını aktardı yönetim.

Bugünkü basın toplantısında bu konuda  bir açıklama yapılması bekleniyor.

Muhtemelen de gündeme getireceklerdir.

Sinan Bür olağanüstü seçimli genel kurul toplantısından önce Bursada Bugün'e yaptığı açıklamada; kendilerinin seçilmesi halinde kulübe hizmeti geçmiş eski başkanlarla, duayen statüsündeki kent dinamiklerinin yönetimini geri çevirmeyeceklerinin altını çizmişti.

Şimdi tam da o günlerdeyiz ve Bursaspor'un zamana karşı yarışında yalnız bırakılmaması gerekiyor.

Söylemeden olmazdı; büyükşehir cephesinde istediği ilgiyi bulamamış Sinan Bür yönetimi;

'Bu kulüple uğraşılmaz, sorunları bitmiyor' denilerek nazikçe reddetmişler.

Hem çok şaşırdım; hem de çok üzüldüm;

Çok emin bin kaynaktan teyit ettirdiğim için yazmakta bir sakınca görmüyorum.

Burnumuzun dibindeki İzmit'te şehrin büyükşehir belediyesi; Kocaelispor yönetiminin parasal taleplerine anında karşılık veriyormuş.

Ne kadar gerekiyorsa; bir telefonla iş adamları ile sanayicilerden toplanarak kulübe aktarılıyormuş.

Bölgesel Ligi bile gören Kocaelispor tekrar toparlanıp şu günlerde Süper Lig'i kovalamaya başladı;

Küllerinden yeniden doğmalarında şehrin belediyeleri ile sanayicilerinin büyük katkısı olduğunu söyledi minik kuşum.

Bursaspor'un Kocaelispor'dan eksiği değil fazlası olsa da, şehrin dinamikleri nedense bu konuda çekimser kalmaya devam ediyorlar.

Aramızdaki farka bakar mısınız?

Kocaelispor desteklerle yoluna devam ederken; birikmiş borcuna ortak olabilecek birilerini bulamayan Bursaspor son sürat dibe doğru inişine devam ediyor. 

Şöyle bir yaygın kanı var taraftar cenahında 'parası olmayan gelmesin' şeklinde.

Parası olanı zaten yıllardır görev almaya ikna edemiyoruz; onun için parası olmayanlar başkan seçiliyor!

Mesele bu kadar basit;

'Recep Günay gitsin de yerine kim gelirse gelsin' yakarışlarının hala dumanı tütmeye devam ediyor.

Çok sabırsızız, hemen bir şeyler olacak sanıyoruz.

Lafı uzatmadan;

Puan cetveline bakılınca durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır.

Matematiksel olasılıklar hala kümede kalabilme şansımızın devam ettiği söylerken;

Yeni yönetimden bu kadar çabuk şikayetçi olmak Bursaspor taraftarına yakışmıyor.

Başkan Bür'le arkadaşlarının bir şekilde şehrin akil insanlarıyla, iş adamlarını Bursaspor'un etrafında toparlanmaya ikna edeceğine olan inancını korumaya devam etmesi umutların devamı açısından önemli bir detay.

Taraftarlarımıza da bu zor günlerde büyük sorumluluklar düşüyor.

Sosyal medya üzerinden yapılan geyik muhabbetleriyle zaman kaybedileceğine;

Daha fazla dibi görmeden silkinip, kenetlenmeliyiz.