Bursa BŞB Spor'dan net galibiyet...

Efeler Ligi'ndeki temsilcimiz Bursa BŞB Voleybol; zaman zaman iniş çıkışlar yaşadığı mücadelede Allpower Akü Cizre Belediyspor'u 3-0'la geçerek; üç maçlık yenilgi serisini sonlandırmış oldu.

Düşük enerji ile başladığı karşılaşmanın ilk setinde ev sahibi takımın hücumunun temposu kadar, motivasyonu da beklenilen düzeyde değildi.

Rakip dublaja iyi yerleşince; seti uzun süre önde götürmeyi başardı.

Bu ekstra konsantrasyon konuk Cizre'yi başlangıçta maçın içinde tutan en önemli faktördü. Eski BŞB'li pasör Caner Çiçekoğlu'nun köşelerden kurguladığı hücumlarda; özellikle pasör çaprazı Serhat Coşkun'un BŞB'nin blok zaaflarını da iyi değerlendiren etkili performansı takımını seti kazandıracak seviyelere taşıdı.

Skorun 13-17'ye gelmesi; ev sahibindeki ataleti bir anda dinamizme dönüştürüverdi.

Galiba bu sayıyla birlikte takımdaki her kes bir şeyleri yeniden  hatırlamaya başladı!..

Brezilyalı Pasör Ratke saha içi liderliğini, Bulgar Dmitri Bahov smaçörlüğünü, maçın tartışmasız X faktörü Gökhan Gökgöz'de yaradana sığınarak savurduğu smaç servislerini.

Ratke kendisi gibi oynamaya başlayınca Bahov'un öldürücü performansı ortaya çıktı.

Gökhan ise bir kez daha etkili servislerin maçların kazanılmasında ne kadar katkısı olduğunu gündeme taşıdı.

Adeta Cizre alanına tabanca ile ateş eder gibiydi!.

Rakip manşet alamayınca oyunu kuramadı; böylece zaten kadro kapasitesiyle Cizre'den farklı olan Bursa BŞB;  kaybetme aşamasına kadar geldiği seti 25-20 ile çevirerek konuk ekibin moralini de yerle bir edecekti.

2. ve 3. setler; başlangıçta 'bir umut' diyerek neredeyse bütün gücünü sarf eden Cizre Belediyespor'un süngüsünün düşmesiyle; kontrolün tamamen Bursa BŞB'nin eline geçtiği dakikalara tanıklık etti.

Pasör Ratke bir maestro edasıyla klasını konuştururken; Bahov'da 4 numaradan seriye bağlamış bir şekilde top öldürüyordu.  (17 sayı)

Tabii rakibe fişi çektirerek beyaz bayrak sallandıran ise; başlangıçta da belirttiğim gibi karşılaşmanın 'X faktörü' Gökhan Gökgöz'ün manşetleri sıfırlayan kurşun gibi smaç servisleriydi.

Tribünler de zaten Gökhan servis turuna başladığında hareketlenmeye geçiyordu.

Rotasyona fazla izin vermeyen kısıtlı kadrosuyla elinden geldiğince mücadele etmeye çalışan Cizre Belediyesi'nde en dikkati çeken oyuncu pasör çaprazı Serhat Coşkun idi. (13 sayı)

Sonuç itibariyle Bursa BŞB'nin rahat kazanabileceği bir maç izleme umuduyla salona gelmişti seyirci de.

İlk seti kolay geçmese de; sonradan toparlanan ev sahibi takım; tribünleri dolduran yaşça oldukça genç taraftarlarını mutlu eden bir skorla parkeden ayrılacaktı.

Teknik değerlendirme bağlamında yapacağım eleştiri ise; iki takımın pasörlerinin mümkün olduğunca 3 numarayı (orta oyuncu) bypass ederek hücum varyasyonlarını yönlendirmeleriydi.

Arkadaşlarına mı güvenemiyorlar 'oraya atarsam topu öldüremez' diye, yoksa psikolojik başka bir sebebi mi vardır; o kadarını bilemeyeceğim.

İnisiyatif kullanmak pasörün elinde olduğuna göre; yanıtını da onlar vermeli.

Maçın kendisi kadar dikkat çeken bir diğer farkındalığı ise; Cizre Belediyesporlu oyuncuların özellikle ikinci sette yardımcı hakem Serap Kuka ile girdikleri pozisyon diyaloglarıydı.

Bursa BŞB'nin kullandığı bir serviste haklı olarak 'pozisyon hatası' çalan Serap Kuka Serhat Coşkun ile Özkan Hayırlı'nın sert itirazıyla karşılaştı. Uzun süren tartışmalara daha sonra baş hakem Sadettin Deneri'nin de dahil olduğunu gördük. Sürekli yapılan itirazlar bir sonuca bağlanmadan biterken, her zaman olduğu gibi son sözü yine hakemler söyledi!..

Bunca yıldır voleybol izlerim; hakemlerin de oyuncuların da ' pozisyon hatası vardı, yoktu' diyerek kendilerini yırttığı bir maça ilk kez tanıklık ediyorum.

 Kim haklıydı gerçekten, tartışılmaya değer.

Bursa BŞB Spor fahri başkanı Alinur Aktaş'ın sonuna kadar izlediği karşılaşmadan sonra salonun içine inerek oyuncularını tek tek kutlamasını çok önemsedim.

Tabii bu jestini bir maçlığına değil, sezonun tamamında görmek istediğimizi de hatırlatmış olalım.

Cengiz Göllü Salonu'ndaki maçların son haftalarda dolu tribünlere oynanması çok güzel bir şey.

Belki çoğunluk alt yapı sporcuları, içinde öğrenciler de ağırlıkta.

Belki değil muhtemelen parasız içeri giriyorlar!.

Ne olursa olsun voleybolun taraftar nezdinde hak ettiği karşılığı bulmasını eleştirmek değil övmek gerekiyor.

Sezonun sonuna kadar devam ettirilmesi en büyük dileğimizdir.