Engin Aksöz
engin.aksoz@bursadabugun.com
Birisi gitti, üç maç daha kaldı
01 Mayıs 2022 Pazar, 22:06
Sadece gollerini izleyebildiğiniz bir maçı okura ne kadar hissettirebilirsiniz?
Hemen, hemen hiç bir şekilde...
Meslek yaşamımda ilk kez sadece atılan goller üzerinden bir Bursaspor maçı yorumlamaya çalışacağım.
Yayıncı kuruluşla TRT; şampiyonluk yarışıyla, düşme hattını yakından ilgilendiren 9 karşılaşmayı; bittiğinde herhangi bir şaibeyle anılmaması için ayni gün ve saatte oynatınca böyle bir zorunluluk hasıl oldu.
Görüntüler çok kısa sekanslarla ekrana geldiği için değerlendirme yapabilmek mümkün olmadı. TRT spikeri Kerem Öncel'in anlatımına göre Bursaspor 9.dakikada kornerden gelen orta sonucu yediği golün öncesinde 'korner olmadığı' gerekçesiyle uzun süre itirazda bulunmuş.
Ne var ki hakem Zorbay Küçük ısrarcı, karar değişmiyor. Ardından kullanılan köşe atışı ve Loic Landre'nin kafasıyla gelen gol.
Yine görüntülerden Manisa FK'nın kaçırdığı penaltıya kadar sayısız fırsatı değerlendirmediğini anlıyoruz!. Dakika 19'da Canberk'in rakibe hareketi yüzde yüz penaltı. Allahtan devre arasında Adanaspor'dan alamadığımız Ozegovic topu Canberk'e nişanlıyor da maça tutunma şansımız oluyor.
Derken 39'da Massimo Bruno'nun soldan getirip sağ ayağıyla ceza alanına yaptığı ortayı Pedro altı pasın içinde kafa ile ters köşeden yan ağlara takıyor. (1-1) Hiç yoktan iyidir, umut devam ediyor.
İkinci yarının hemen başı; Namık Alaskarov'un yerine oyuna giren Thievy Bifouma ayağına değen ilk topta tabelayı değiştirerek Bursaspor'u 2-1 öne geçiriyor.
54. dakikaya kaleye girmekte olan topa Muhammet Taha Şahin elle müdahale edince bu kez Bursaspor penaltı kazanıyor. Muhammet Taha Şahin'de kırmızı kartla oyundan atılıyor.
Pedro penaltı atışından topu filelere gönderdiğinde dakikalar 55'i gösteriyor. (1-3)
Bu sezon ikinci kez deplasmanda iki farklı öne geçiyor Bursaspor; kalan dakikalarda kalesini gole kapatarak sahadan 3 puanla ayrılıyor.
Maçla ilgili yorumumuz bu kadar. Ekranda ne kadar görebildiysek o kadarını yazdık!.
Gelelim esas konuya.
An itibariyle 38 puandayız ama düşme tehlikesini iliklerimize kadar yakından hissediyoruz.
Sadece umutlarımız canlı; son 3 maçı da kazanmaktan başka çaremiz yok, belki yine de yetmeyebilir; kazanıp, rakiplerimizin neler yapacağına odaklanacağız...
Kalan maçlarımız Süper Lig'e çıkan Ümraniye ile içeride, play-off kovalayan Bandırma ile dışarıda, son hafta yine Bursa'da Bursaspor'u tarihi bir 90 dakika daha bekliyor. Rakibi de bizim gibi canının derdine düşmüş Menemen.
Hepsini kazanırsak 47 puan büyük ihtimal kurtarır da; rakipler ne yapar hiç belli olmaz!..
Biz yensek de yarıştaki rakiplerimiz galip gelince sadece umutlarımızı bir hafta sonraya taşımış olduk.
Biz ve Menemen 38, Kocaelispor 40, Altınordu, Boluspor 41, Denizlispor, G.Birliği 42 puanda. Balıkesirspor'dan sonra düşecek 3 takım bu gruptan çıkacak.
Nasıl gelindi bu düşündürücü hallere?
Oturup bizi bu durumlara düşüren yönetici müsvetteleriyle, kulübün içini boşaltan menacer bozuntularını hep birlikte tartışalım; sonra da şehir olarak hıçkıra hıçkıra ağlayalım.
3,5 milyonluk bir şehrin en önemli marka değeri maalesef acınası bir durumda. Kaderini de oynayacağı son 270 dakikanın yanı sıra, rakiplerinin alacağı sonuçlar belirleyecek.
Yazıklar olsun; bu takım Allah korusun küme düşerse şampiyon başkan Yazıcı'dan sonraki tüm yönetimler; asili, yedeği hepsi Bursaspor camiası tarafından hesaba çekilip, sorgulanmalıdır.
Sözün özü yoğun bakımda oksijen maskesiyle yaşama pamuk ipliğiyle tutunmaya çabalıyor Bursaspor.
Hayata döner miyiz; küçük de olsa bir umut ışığı var. Allah dualarımızı kabul etsin diyorum.
Üzerine basa basa söylemek istediğim bir konu daha var.
Bursaspor'a her zor gününde mutlaka bir kazık atan (!) Ankaragücü ile; maçlarını mahalle arasında bizim Minareli Çavuş benzeri bir statta oynayan Ümraniyespor Süper Lig'e çıktılar.
Saha içi dostluğuna asla güvenmediğim Ankaragücü neyse de, Ümraniyespor'un Süper Lig'e çıkması Türk futboluna ne kazandırır ki?
Taş çatlasın 2-3 bin seyircili, stadı olmayan, seneye maçlarını nerede yapacağı soru işareti bir proje takımı daha geldi üst tarafa.
İşin garibi İstanbul'dan tam 7 takım seneye Süper Lig'de mücadele edecek.
Böyle bir rezalet Londra dışında dünyanın hiç bir şehrinde yok.. En iyisi İstanbul'a bir lig, Anadolu'ya da bir lig daha; ikisinin şampiyonu Türkiye Ligi şampiyonluğu için karşılaşsın.
Öte taraftan 44 bin kişilik stadı, alt yapısı ve tesisleri olan, seyircisi Türkiye çapında bir Bursaspor'un ise ligde kalıp kalmayacağı soru işareti!.
Bu adaletsizliği içime sindiremiyorum.
Bir işe yaramayan Federasyon (!) Süper Lig'e yükselecek takımlarda mutlaka belirli kriterleri yerine getirme koşulu aranmalıdır.
Mahalle aralarında ve baraka tarzı statlarda oynayanların bu ligde kesinlikle yeri olmadığını düşünüyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Alperen Şengün All Star'a göz kırpıyor
20 Aralık 2024 Cuma, 16:51
La la la, lay lay lom; Pablo Martin Batalla
19 Aralık 2024 Perşembe, 16:45
Sadece futbolcuları değil; yüzücülerimizi de sevin...
18 Aralık 2024 Çarşamba, 17:23
Meslek yaşamımın en zor yazısı bu yazı oldu...
17 Aralık 2024 Salı, 14:37
KSK'yı yenememek içimde ukde kaldı
16 Aralık 2024 Pazartesi, 17:20
Oscar ödülleri öncesi son tahminler
13 Aralık 2024 Cuma, 16:47
Karşıyaka seyircisi Bursa'ya gelsin mi, gelmesin mi?
12 Aralık 2024 Perşembe, 17:11
Bu TOFAŞ'ta 1999/2000'li yılların kokusu var!
10 Aralık 2024 Salı, 17:41
Serhat Kavut'tan Dusan Alimpijevic'e uygulamalı coaching dersi..
09 Aralık 2024 Pazartesi, 17:07
Federasyon başkanı kiminle dans ediyor?
06 Aralık 2024 Cuma, 17:15