Tahsilât sorunu büyüdü!

Görüşebildiğim kadarıyla birçok imalatçı ve özellikle KOBİ'lerde maliyet baskısı çok fazla.

Piyasada finansmana erişimde ve tahsilâtta yaşanan tıkanıklıklar bezdirmiş.

Döviz kurunu doğru yönetip ayakta kalmaya odaklanılmış durumdalar.

Herkes günü kurtarma derdine düşmüş.  

Maliyetlerdeki artışı doğru yönetip sürdürülebilir bir kârlılık yaratacak fiyatı vermekte zorlandıklarını söylüyorlar.

Özellikle finansal desteğe ihtiyaç duyan işletmeler, KGF'den (Kredi Garanti Fonu) daha fazla yararlanabilecekleri destekler bekliyor.

Örneğin;

Hammaddesini yurtdışından temin eden birçok KOBİ, sermayelerinin eridiğinin altını çiziyor.

Bu arada KOBİ'lerin yüzde 70'e yakını ithal girdi ile çalışıyor. Büyük bir çoğunluğu ise yurt içine satış yapıyor.

Yani hammaddeyi döviz ile alıp TL ile satıyor.

Bugün dolar 27,21 TL.

Döviz kuru farkından dolayı zarardan bahsediyorlar.

Geçmişte yüksek kar oranlarına değinirlerken, şimdilerde düşen kâr marjlarının peşine düştüklerini belirtiyorlar.

Bir yandan sermaye eriyor, bir yandan da piyasada sıkışıklık...

Herkes borçlu...

"Bir yandan fiyat geçişlerini anlatmakta zorlanırken, bir yandan da rekabetle başa çıkmaya çalışıyoruz. Büyümekte zorlanıyoruz, yatırım yapamıyoruz ve mevcudu koruma altına alıyoruz" diyorlar.

Vadeli satışlardan kaçındıklarını ve hatta uzun vadeler yaptıklarında hammaddeyi yerine koyamadıklarını söylüyorlar.

Şu dönemde kredi ile dönmek zor.

"Piyasalar kilitlenmiş durumda..."

Son zamanlarda tek dert işletmeyi ayakta tutmak!

Fakat unutmayalım ki;

Kredi çıkmazı var!

Şu dönemde kredi bulamamanın vermiş olduğu maliyetin, krediyi yüksek fiyatla da olsa almaktan çok daha yüksek olduğunu da atlamayalım.

Üreticinin temel derdi krediye ulaşamamak.

Yoksa kredinin yüksek faizli olması çokta o kadar dert edilen bir konu olarak gözükmüyor.

Şuan için en azından...

Özetle...

En büyük problem krediye ulaşamamak ve firmaların kendini döndürmekte zorlanması...

Yani iş dünyasının derdi kredi faizi değil, krediye ulaşamamak.

Bir şekilde firmalar kendilerini döndürebilmek için ya stok satıyorlar ya stok erimesine giriliyor ya da yurt içi - yurt dışı borçlanmaya gitmeyi tercih ediliyormuş.

Bir kısmı da halka arzlarla bu finansmanı sağlamaya çalışıyormuş.

Nereden bakarsanız bakın, borçlanmalar hazinenin üzerindeki yükü ve firmalar üzerindeki döviz kuru riskini de arttırma noktasına taşıyor.