Gerçek gündem GEÇİM

Bu kadar kolay gündem değiştirebilen başka ülke var mıdır? Bilemiyorum.

Ekonomik göstergeler her gün açlık ve yoksulluğu tırmandırıyor ama ülke gündeminde Tuncay Özkan, Cemal Enginyurt söylemleri üzerinden polemikler uçuşu var.

Gelir ve gider arasındaki eşitsizlik, yoksul hatta aç insan sayısını çoğaltıyor ülkede.

Ağustos böceği misali yaz sıcakları bitiyor yavaş yavaş.

Tembellik günlerine elvedaya çok az kaldı.

Karınca misali koşturmak ve kazanmak gerekiyor.

Asgari ücret rakamı ortada...

Eylül ayında okullar açılacak.

Özel okul fiyatları her şey gibi almış başını gidiyor.

Devlet okulları kayıt parası almadan öğrenci kabul etmiyor.

Gelelim okul ihtiyaçlarına;

En ucuz okul çantası 500 TL.

Önlük, forma, diğer giysiler, kitap, defter, kırtasiye araçları, beslenme çantası vs.

Allah okula giden ya da gidecek ebeveynlere sabır ve güç kuvvet versin.

Doğalgaz ve elektriğe gelen zamlar zaten ortada.

Ev sahipleri ile kiracılar arasındaki şiddete hatta ölüme varan olaylar her gün haber kanallarında yerini alıyor.

Huzur yok, para yok, üretim yok, sevgi, hoşgörü, saygı zaten yok.

Her yeni gün bir öncekini aratır hale geldi.

İyi de daha ne kadar gidecek bu hal böyle?

Ve de..

Nereye varacak?

Herkes şikâyet ediyor ama çözüm mercilerinde çıt yok.

Onlar durumun vahametinin farkında olsa da üç maymunu oynamayı seçiyorlar.

Mesele..

Ekonominin başında kimin oturduğu değil ki, kişiler gelir geçer.

Nitekim kaç isim geldi gitti.

Önemli olan üreten ülke olabilmemiz.

Kendi kendine yetebilen Türkiye, her şeyi farklı ülkelerden alır oldu.

Yazıyı yazarken küçük sanayide işletmesi olan arkadaşım aradı.

'Oturuyoruz günlerdir, iş yok, sipariş alamıyoruz.

Mecburen kadroyu eksilttim' dedi.

Velhasıl...

Kime dokunsan bin ah işitiyoruz.

Hatta dokunmadıklarımızdan bile aynı sesler geliyor.

En ürkütücü olan da 'bunlar iyi günlerimiz' diyen uzman isimlerin açıklamaları.

Ölümü gösterip sıtmaya razı mı ediliyoruz?