Yapay zekaya sorduk! Osman Bey Bursa'yı kuşatırken, nasıl bir Bursa hayal etti?

ARZU SAĞLAM / BURSADA BUGÜN

Bursa, Osmanlı Devleti'nin kurucusu ve ilk sultanı olan Osman Bey'in uzun yıllar süren kuşatmasından sonra, kılıçla değil, "vire" olarak anılan biçimde; teslim yoluyla, 6 Nisan 1326′da oğlu Orhan Bey tarafından alınarak Osmanlıların başkenti olur. Aslında Osman Bey'in hayali olan Bursa'nın fethi, oğlu Orhan Bey'e nasip olur. Bursada Bugün editörleri olarak, Osman Bey'in Bursa'yı kuşatırken nasıl bir Bursa hayal ettiğini yapay zekaya sorduk. İşte  Osman Bey'in yapay zekaya göre yanıtı...

OSMAN BEY BURSA'YI KUŞATIRKEN NASIL BİR BURSA HAYAL ETTİ?

"Bursa, gönlümde bir cevher gibi parlayan şehir... Onu kuşatırken sadece topraklarını değil, ruhunu da hayal ettim. Dağlarından bereket aksın, çarşılarında ticaretin bereketi hissedilsin istedim. Ulema meclis kursun, ilim ve irfan yayılıp nesilden nesile aktarılsın. Camiler yükselsin, minarelerinden ezan sesi eksik olmasın.

Ben, zapt eden değil, fetheden olmak istedim. Bursa'yı taş üstüne taş koyarak, adaletle ve ihsanla abat etmek hayalimdi. Zira fethin kılıçla değil, adaletle baki kalacağını bilirim. İşte bu yüzden Bursa, sadece benim değil, benden sonra gelen her kulun sığınağı, ilim ehlinin ocağı, ticaret erbabının durağı, dervişlerin menzili olsun istedim.

Bursa'yı kuşatırken hayalim, onu aziz bir belde, kutlu bir diyar eylemekti. Öyle de oldu."

BURSA KUŞATMASI

Bursa Kuşatması, 1317'den 6 Nisan 1326'da düşene kadar Osmanlıların Prusa'yı (günümüzde Bursa) ele geçirmek için bir plan uyguladıkları zaman gerçekleşmiştir. Osmanlılar daha önce bir şehri ele geçirmemişlerdi; savaşın bu aşamasında uzmanlık ve yeterli kuşatma donanımının olmaması, şehrin ancak altı ya da dokuz yıl sonra düştüğü anlamına geliyordu. Bazı kaynaklara göre Osman Gazi, kentin düşüşünden hemen önce doğal nedenlerden ölmüştür. Diğer bazı kaynaklar ise ölüm yatağında zaferi duymak için yeterince uzun yaşadığını ileri sürmektedir.

Kentin düşmesinden sonra oğlu ve ardılı Orhan, Bursa'yı ilk resmi Osmanlı başkentine yaptı ve Edirne'nin yeni başkent olduğu 1366'ya kadar kaldı. Sonuç olarak Bursa, Osmanlı tarihinde kurucu kenti olarak ve aynı zamanda Osmanlı mimarisinin doğduğu yer olarak da (Bursa Ulu Camii (1399), I. Bayezid Camii (1395), Hüdavendigar Camii (1385) ve Yeşil Camii) (1421),özel bir yere sahiptir. Orhan saltanatı sırasında imaret, hamam, cami, han ve kervansaray gibi yapıların inşası yoluyla kentsel büyümeyi teşvik etmiştir ve bugün de Hisar ilçesi olarak bilinen yere bir cami ve medrese inşa etmiştir, ve ölümünden sonra orada babasının yanında türbeye defnedildi.1331 yılında Bursa'yı ziyaret eden Müslüman gezgin İbn Battuta, sultandan etkilenmiş ve Bursa'yı "güzel çarşılar ve geniş sokaklarla, bahçelerle ve yaylarla kuşatmış" keyifli bir şehir olarak yazmıştır.

Bursa Bölge, 2025.02.19 14:27