Bursa Veteriner Hekimler Odası'ndan çalıştay sonrası açıklama

Bursa Bölge, 2024.09.29 10:43

Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerle birlikte yaptığı Serbest Dolaşan Hayvanlar, Sorumlu Sahiplik ve Yerel Yönetimler Çalıştayı sonrasında açıklama düzenledi.

Bursa Veteriner Hekimler Odası'ndan çalıştay sonrası açıklama

CEREN SÜMBÜL / BURSADA BUGÜN 

Bursa Veteriner Hekimler Odası tarafından düzenlenen Sorumlu Sahiplik ve Yerel Yönetimler Çalıştayı; Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi'nin katılımıyla sona erdi. Çalıştay sonrası süreç hakkında Dobruca Sosyal Tesisleri Ek Binası'nda toplantı gerçekleştirildi.

Açıklamaya Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir katıldı. 

Bursa Veteriner Hekimler Odası Başkanı Melike Baysal'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Bizler yerel yönetimlerin 5199'ü uygulaması konusunda daha sıkı denetlenerek hayvanlara kötü davranmanın cezalarının yükseltileceğini beklerken öyle bir kanun yapıldı ki, şu anda adı ''Hayvan Koruma Kanunu'' olan kanundan hayvanları korumaya çalışıyoruz.  İşte biz dün bu nedenle Bursa Veteriner Hekimler Odası, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Belediyesi, Nilüfer Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi işbirliğinde bir çalıştay üzenleyerek Mudanya Taş Mektep'te Belediye Veteriner Hekimleri bir araya geldik. Amacımız mevcut durumu değerlendirmek, yapılabilecekleri bilimsel bir düzlemde konuşmak ve Veteriner Hekimleri bekleyen süreci değerlendirmekti. Aslında bunu bu kanunu yazanların da yapması gerekirdi ama onlar sivil toplum örgütleri, sosyal medya fenomenleri, sanatçılar, hayvanseverler ya da tam tersi hayvan sevmezler, X platformunun çoğu sanal gündemleri ile yazmayı tercih ettiler kanunu. Ortaya da genel gerekçesi doğruları yansıtmayan, maddeleri çözümsüzlüğü her geçen gün daha da büyütecek gerçek bir garabet çıktı.

Nitekim şu anda belediyelerde kısırlaştırma faaliyetleri durma noktasına gelmiş durumda. Çünkü kısırlaştırma yaptıktan sonra alındığı yere geri salınamayan köpekler nedeniyle barınak kapasiteleri çoktan doldu, sahiplendirme çok çok yavaş. Köpekler oradan oraya atılmaya başlandı, sürekli yer değiştiriyorlar insan eliyle. Hiçbir canlı bu kadar eziyet görmemiştir bu çağda, utanıyoruz bu durumu konuşurken bile. 
Dün bir araya geldiğimiz meslektaşlarımız da aynı şeylerden bahsettiler kendi çalıştıkları kurumlarla ilgili olarak. 

Konunun bugüne gelmesinde yerel yönetimlerin görevlerini 20 yıl boyunca yapmaması ve denetlenmemelerinin en önemli faktör olduğunu defalarca dile getirdik.

"İŞBİRLİKLERİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ"

Veteriner hekim istihdam edenin de veteriner hekimi  Zabıta Müdürlüğü'ne, Çevre Müdürlüğü'ne bağlı çalıştırdığını, Veteriner İşleri Müdürlüğü kurup başına da Veteriner Hekim olmayan, hatta eğitimi bile yeterli olmayan müdürlerin geldiğini, hatta bu durumların hala devam ettiğini çok iyi biliyoruz. Bu çalıştayda da işbirliği için özellikle Bursa Veteriner İşleri Müdürlüğü'nü kuran ve müdürünü de Veteriner Hekim atayan belediyelerimizle yaptık Bursa Veteriner Hekimler Odası olarak. Sadece Yıldırım Belediyesi aramızda yok çünkü planladıktan çok sonra atadılar müdürlerini ama buradan onlara da teşekkür ediyoruz bu konudaki duyarlılıkları için. Veteriner hekim istihdam edenin de veteriner hekimi  Zabıta Müdürlüğü'ne, Çevre Müdürlüğü'ne bağlı çalıştırdığını, Veteriner İşleri Müdürlüğü kurup başına da Veteriner Hekim olmayan, hatta eğitimi bile yeterli olmayan müdürlerin geldiğini, hatta bu durumların hala devam ettiğini çok iyi biliyoruz. 

Çalıştayımızn adı ile ilgili de bilgi vermek isteriz sizlere. Hepinizin bildiği gibi 5199 sayılı kanunda değişklik yapan kanun Ağustos ayında kabul edilmeden önce çok çetin mücadeleler oldu. Bu mücadelenin iinde aktif şekilde yer alan milletvekillerimizden biri de CHP Bursa Milletvekili Prof.Dr. Kayıhan Pala Hocam oldu. Kendisinin TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın bir bölümü şu şekilde idi: Serbest dolaşan köpek popülasyonunu azaltmak için doğurganlığın kontrolü, sorumlu sahiplik, rehabilitasyon birimleri, hayvan üretim ve ticaretinin yasaklanması gerekir. Özelikle iki konuyu daha çok konuştuk: Kısırlaştırmaların Büyükşehir uhdesinde olması, şu anda mevcut bakımevi olamayan belediyelerin bakımevlerini tamamlayana kadar sadece yaşam alanları yapması, bu esnada sahiplendirmenin özendirilmesi.

"BELEDİYELERİN KENDİ MAMALARINI YAPMASI GÜNDEMDEYDİ"

 Bakımevlerinin yapılmasının da tek elden gerçekleşmesi, devletin ilçelerin kırsal bölgelerini de göz önünde bulundurarak birkaç farklı proje ile bakımevlerini belediyelerin bütçesine göre ve geri ödemede kolaylık tanıyarak belediyeler adına yapması. Bu esnada belediyelerin ihtiyacı oldukça elbette Bursa Veteriner Hekimler Odası ve serbest veteriner hekimlikten de destek alınması. Ancak mevcut durumda alınan köpekler geri bırakılmadığı için böyle bir hizmet alımına ya da desteğe gerek kalmadığının da tekrar altını çizeyim çünkü bize çok baskı geliyor bu konuda, serbest veteriner hekimler elini taşın altına koymuyor diye. Oysa serbest veteriner hekimler kliniklerinde onlaraca sahipsiz hayvana cerrahi ve tıbbi müdahale desteği veriyor. Toplumun bunu bilmiyor olması gerçeği değiştirmiyor. Diğer bir konu hayvanların beslenmesiydi. Belediyelerde mama ile igili maliyetler giderek artıyor, kötü kalite mamalarla beslenmek de hayvan hastalıklarını arttırıyor. Bu nedenle belediyelerin kendi mamalarını yapmaları zaten bir süredir gündemdeydi. Özellikle sıfır atık konusunun da çok konuşulduğu bir dönemde, devlet desteği ile Büyükşehir'de kurulacak bir sistem ile hem sıfır atık hayata geçmiş olur, hem belediye tasarruf etmiş olur, hem de hayvanlar daha sağlıklı gıda ile beslenir.Tabii hayvanlar ve belediyelerin genel sorunları yanında bu konuların bel kemiği Veteriner Hekimlerin de refahını konuşmak gerekiyor. Yerel yönetimlerde çalışan veteriner hekimler konularında son derece yetkin hekimler, kısırlaştırma yapmak için hiçbir engelleri yok. Ancak çalışma koşulları son derece kötü.

ÇALIŞTAYDA KONUŞULAN SAYILAR

Çalıştayda konuştuğumuz sayıları da sizinle paylaşmak isterim: 

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre hayvan kaynaklı kuduz hastalığı vakaları azalmaktadır. Evcil hayvanlarda 2018 yılında 437 olan Kuduz vakası, 2023 yılında 86'ya gerilemiş, yabani hayvanlarda 2018 yılında 16 olan vaka sayısı, 2023 yılında 5'e düşmüştür." Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde, evcil hayvanlar da dahil olmak üzere 2018-2022 yılları arasında kuduz riskli temas sayısı ortalama 267 bin iken, 2023 yılında bu sayı 437 bine ulaşmıştır, yılda ortalama 1-2 insan kuduz vakası görülmektedir. Bu veriler doğru ise "Kuduz riski artıyor" demek doğru olmayacaktır, çünkü oluşan hassasiyet nedeniyle Kuduz aşısı olmak için başvuranlar sayısı artıyor ama Kuduz hastalığı artmıyor demektir 200 binleren 400 binlere çıkan ve insanları korkutan, Kuduz Riskli Temas olarak adlandrılan ise tırmalama ya da ısırma nedeniyle aşıya başvuran insan sayısıdır ki bunların içinde sahipli hayvan ve kedi çoğunluktadır. 

Bursa'da bundan sonra ''serbest dolaşan köpek'' kavramını kullanacağız değerli arkadaşlar. Zira ''sahipsiz ya da sokak hayvanı'' dediğimizde kötü muamele de peşinden geldi. Hayvan sevgisinin ve siyasetin üstünde yaklaşılması gereken bu konuda söylenmesi gerekenleri bundan önceki açıklamarımızda çok söyledik, konuyu unutturmayacağız.

Bursa Bölge, 2024.09.29 10:43