Türkiye'de kaybolan meslekler arasında yer alan Ahşap Oymacılığı Sanatını (Kündekari) Mersin'in Tarsus ilçesinde kendi imkanları ile yaşatmaya çalışan "Ahşap Oymacılığı Sanatı" ustası Nezihi Ünal Demirtaş, yaptığı eserler ile göz dolduruyor.
Kültür Bakanlığı Devlet Sanatkarı Ahşap Oyma Ürünleri Ustası Nezihi Ünal Demirtaş, ahşaba hayat verdiği atölyesinde, eşsiz eserler ortaya çıkarıyor.
Çocukluk yıllarında başladığı mesleğinin unutulmaya başlandığını belirten devlet sanatçısı Demirtaş, gençlerin artık kolay para kazanma yolunda olduğunu söyledi.
46 yıldır bu mesleği büyük bir aşkla yürüttüğünü ifade eden Demirtaş, ''1970 yılında babamın memuriyetinden dolayı İstanbul'a taşındık. Ben ilkokulu bitirdikten sonra hiç okuma şevkim yoktu içimde. Bizim bir komşumuz vardı, Ermeni ustasının yanında yetişmiş ahşap oyma işini yapan İsmet ağabey. Onun yanında çalışmaya başladım. 3 aylık bir çıraklık hayatım var. Daha sonra 'Ben oyma yapacağım' dedim, bana güldüler, sonuçta muvaffak oldum. Arkasında 15 yaşına geldiğimde babama 'Bize bir dükkan aç' dedim, babam 'Tamam oğlum sana güveniyorum' deyince ilk dükkanımı İstanbul'da açtım'' ifadelerini kullandı.
İlk hediyesini kaynanasına yaptığını ifade eden Demirtaş, ''1985 yılında, ayna çerçevesini kaynanama ev hediyesi olarak getirdim. 1979 yılından günümüze kadar bu sanatı en iyi şekilde icra ettim. Ahşap sanatı içimize, ruhumuza işlemiştir. Bu mesleğin aşığıyım. Bu mesleği 45-46 yıldır icra ediyorum. 1995 yılında memleketim Tarsus'a dönüş yaptım. Tarsus'ta da bu sanatı tanıtma imkanım oldu. Mersin, Adana Ankara ve Bursa gibi illerde camilerde mihrap, minber ve kürsü çalışması yaptım. Oğlumla birlikte hat sanatını icra etmeye çalışıyoruz. Milletimizin beğenisine sunuyoruz'' dedi.
Türkiye'de bu mesleği yapan sayılı ustaların kaldığını belirten Demirtaş ''Ben yaklaşık 10 yıl önce devlet sanatçısı kimliğini aldım. En üzüldüğüm nokta yarın bu sanatın, bu mesleğin bizlerden sonra bitmesi. Hiçbir gencimiz bu sanata yönelmiyor, yani herkes rahat bir kazanç elde etmenin peşinde. Ben devlet büyüklerinden ve kamu kuruluşlarından şunu bekliyorum: Bu sanatı kurs olarak verelim. Gençlerimizi bu telefon illetinden, bilgisayar oyunlarından kurtaralım. Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından her ay bana 4 öğrenci gönderiliyor. Bu gençlere, işin hazzını öğretelim.'' şeklinde konuştu.
Demirtaş, 10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete uğurlamanın anısına Atatürk portresi yaptığını da sözlerine ekledi.
Kaynak: IHA
Yaşam, 2024.11.11 14:42