Sınav sonrası çocuğunuza nasıl davranmalısınız?

Yüksek Öğrenime Giriş Sınavı geçtiğimiz ay yapıldı. Lisans Yerleştirme Sınavları ise, Haziran ayının 15'den itibaren başlayacak. Milyonlarca gencin kaderinin belirleneceği yoğun sınavların olduğu iki buçuk  aylık bir sürece giriyoruz.

Aslında bu süreçte aileler de onlarla birlikte sınava giriyorlar. Bu gençlerin aileleri olarak, onlarla birlikte seviniyor, onlarla birlikte üzülüyoruz. Onları motive etmek için konuşuyoruz. Tepki verdiklerinde kızıyor ve onlar için yaptıklarımızı anlatıyor, anlamadıklarında onları okutmak için yaptığımız fedakarlıklardan bahsediyoruz. Bu sınavların onların hayatlarında ne kadar önemli olduğunu belki kaçıncı kere anlatıp, ileride iyi bir eşi ve işi olabilmesi için bu sınavları kazanmaları gerektiğini mantığın tüm sınırlarını zorlayarak tekrarlıyor, eksik kaldığımız yerlerde başkalarının da fikrini işin içine katarak anlattıklarımızı kuvvetlendiriyoruz.

Sınav sonrası ailelerin çocuklarına nasıl davranması gerektiği ile ilgili Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü ile konuştuk.

Üniversite sınavlarına giren gençlerde sınav sonrası kaygının devam ettiğini belirten Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü, anne baba ve gençlerin ilişkilerinin olumsuz etkilenmemesi için önerilerini paylaşıyor.
·         Sınav sonrası anne babalar çocuklarını ne olursa olsun sınavları nasıl geçerse geçsin takdir etmeli, puan hesaplamalarına, üniversite tahminlerine başlamak yerine hep beraber biraz dinlenmeye gayret etmeliler. Kısa süreli tatile çıkmak, memlekete gidip akraba veya aile büyüklerini ziyaret etmek stresten uzaklaşmak için yararlı olur.

·         Sınav sonuçları gelmeden olabilecekler, ihtimaller ve seçenekler üzerinde konuşmak çok yararlı olmaz, aksine çocuğunuzla olan sağlıklı iletişiminize zarar verir.

·         Gelecekle ilgili karamsar olmak, gençlerin dalgalanan ruh halini daha olumsuz yapar, gelecekte her zaman yeni bir seçenek ve umut vardır.

·         Ceza ve ödül dengesinin iyi olması, özellikle maddi ödüllerden kaçınılması gerekir.

·         Başkalarının yanında aşırı övgü ve eleştiride bulunmaktan kaçının.

·         Sınav sonucuna karşı hazırlıklı olun.

·         Sonuç ne olursa olsun, anne-baba olarak görevinizin devam ettiğini unutmayın. Seçenekleri iyi değerlendirmek, bilgi ve yardım almak çocuğunuza yol göstermek, sakin ve akılcı davranmak her zaman en iyisidir.

·         Okulların öğrenci kabul sayıları sınırlı olduğundan sınavda kazananlar az, kaybedenler çoğunlukta olacaktır. Her insanın hayatında çeşitli başarısızlıklar yaşayacağını unutmayın.

·         Hayat ve sınav birbirinden çok farklı olabilir. Sınavda başarısız olmak, hayatta da hep başarısız olacağı anlamına gelmez.

·        Sınav sonucu başarılı olan öğrenciye doğru tercih yapmasında, meslek seçiminde yardımcı olun, ders programlarını incelemesini, bilgi almasını sağlayın ancak ona asla baskı yapmayın.

 

Üniversite sınavlarında aileler de imtihandan geçiyor!

Öğrenci, sınavda beklediği başarıya ulaşamamışsa, çalışma isteği varsa ve başarılı olacağına inanıyorsa tekrar hazırlanmasını önerin. Ancak sınava hazırlanmanın bir süresi ve sınırı olduğunu unutmamak gerekir. Çocuğunuz  tekrar sınava girmek istemiyorsa bir an önce hayata atılmasını sağlayın.

Unutmayın! Hayatta başarılı ve mutlu olmanın tek koşulu sınav kazanmak değildir. Çalışma hayatına başladıktan sonra eğitimi tamamlamak mümkündür. Üniversite okumadığı halde hayatında çok mutlu olan ve işinde başarının zirvesinde bulunan insanlar olduğu bilinmektedir.

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Eğitim, 2013.04.05 22:56