Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Siyasi talimatla yapılan gizli bir görüşmedir.
KCK soruşturmasını yürüten özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'i ifadeye çağırdı. PKK ile Oslo görüşmesi ve KCK'ya bilgi aktarılıp aktarılmadığı sorulacak. Dün akşam konuyla ilgili bilgi veren Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve Özel Yetkili Başsavcıvekili Fikret Seçen 'yok öyle bir şey' demişti. Ama bugün Başsavcıvekili Seçen, MİT Müsteşarı ve diğer ilgililerin ifadeye çağrıldığını doğruladı.
SİYASİ TALİMATLA YAPILAN GİZLİ GÖRÜŞME
Konuyla ilgili hükümet cephesinden ilk açıklama Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan geldi. Davutoğlu CNN Türk'te Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı.. MİT'çilerin ifadeye çağrılmasıyla ilgili konuyu değerlendiren Davutoğlu, "Hukuki süreçte netleşmemiş tablo var, değerlendirme yapmak istemem. Her kurumun, vazifenin özelliklerinden kaynaklarından üslubu yöntemi vardır. Siyasi talimatlarla yapılmış gizli görüşmelerdir. MİT'in, istihbarat aldığı siyasi talimatlar doğrultusunda görev yürüten bir üslubu vardır. İstihbarat teşkilatları en geniş davranış biçimlerini belirleyerek görev yaparlar. Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan ve ekibi, etkin bir şekilde görev yapan bir ekiptir. Fidan ve ekibinin çalışmaları süreçten bağımsız olarak değerlendirilmelidir. Fidan ve ekibi doğru çalışmalar yapmıştır. İstihbarat teşkilatları, devletin ve halkın güvenliği için bütün yöntemleri kullanırlar." dedi.
ARINÇ'TAN DA AÇIKLAMA VAR
Davutoğlu'nun ardından bir açıklama da Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç'tan geldi. Arınç, 'Şüpheli sıfatıyla mı, tanık sıfatıyla mı çağrıldıklarını ben kesin olarak bilmiyorum. Eğer tanık sıfatıyla çağrılıyorlarsa bu mümkündür. Giderler, gitmezler onu bilmem ama tanık sıfatıyla çağırabilirler. Afet Güneş ile Emre Taner zaten emekli oldu. Hakan Fidan yeni görevde olan müsteşar. Şüpheli sıfatıyla çağırma halinde, Fidan'ın buna rağmen çağrılamayacağını düşünüyorum. Soruşturma safhasında şüpheli çağrılır. Onun soruşturmaya dahil olması için zannediyorum bir izin müessesesi lazım, hem MİT Kanunu hem de 4483 sayılı (Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında)Kanun ile bağlantılı olarak. Ama buna rağmen çağrılmışlarsa savcıdır, çağırır, buna bir şey diyemem. KCK soruşturmasıyla ilgili olduğu söyleniyor. Katalog suçlar veya terörle mücadele,özel yetkili savcılar, böyle bir işlem yaptılarsa bir şey diyemiyorum.
AKLIMLA İZAH EDEMİYORUM
Emre Taner zamanında, ben o zaman Meclis Başkanıydım. Askeri Savcılık tarafından ifadeye çağrıldığını, bundan çok üzüntü duyduğunu ve böyle bir şeyin kanunen mümkün olamayacağını, bunu da o zamanın Genelkurmay Başkanı'na sert bir şekilde duyurduğunu, onların da özür dilediğini ifade etmişti. Emre Taner Bey bunu bizzat söylemişti. 'Ne hakla beni çağırıyorsunuz, beni bir savcının karşısına nasıl çıkarabilirsiniz' diye. Ama o zaman görevdeydi. Ona dayanarak söylemiş olabilir. Ben ancak tanıklıklarına başvurulabilir diye düşünüyorum. Olsa olsa MİT'in bilgisine müracaat edeceklerdir veya bu konuda tanzim edilmiş eski raporlar, bilgi notları vesaire varsa belki onları bizzat hazırlayanlara sorulmasına karar verilmiş olabilir. Şüpheli sıfatıyla KCK içerisinde bu 3 kişi nasıl yer alır, aklımla izah edemiyorum. Olsa olsa tanıklıklarına başvurulabilecek bir nokta olur diye aklıma geliyor.
ENSONHABER
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Bursa Bölge, 2012.02.08 13:26