Balkan Göçmeni Yenimahalle Muhtarı Zekeriya Kılıç, yıllar önce üç çocuğu ve yaşlı annesiyle göç ettiği Bursa'da verdiği yaşam mücadelesini anlattı: "Türkiye'ye uyum sağlamak kolay olmadı ama ana vatanımıza sahip çıktık."
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN
Beş kuruşsuz ailesiyle Türkiye'ye göç ettiğini belirten Balkan Göçmeni Yenimahalle Muhtarı Zekeriya Kılıç, "26 yaşında zorunlu göçle beraber Türkiye'ye gelmek zorunda kaldık. 1989 yılında Bulgaristan Kırcaali Cebel Alfakı köyünden 3 çocuğumla beraber göç ettim. Yaşlı annem de vardı. O günün şartlarıyla devlet bize gerekli desteği verdi. Buraya geldiğimizde barınma ve iş sıkıntısı çektik. İlk olarak bir fabrikaya işçi olarak girdim. Çeşitli işlerde de çalıştım. Fabrika işinin haricinde ekstra işlere de gittim. Oradan buraya sıfırdan gelip, mücadele ettik. Zorunlu göçte çok zorlandık. Türkiye'de bizim bir ana vatanımız. Dolayısıyla burada boş durmadık, çalışıp çabaladık. Gelenek göreneklerimiz Türkiye ile aynı. Ana dilimiz orada Türkçe, burada da Türkçe. Dil konusunda aile içinde zorlanmadık. Her ne kadar otoriter rejim kalksada, oradaki varlıklara sahip olmakta güçlük çekiyoruz. Geçmişte her ne kadar kötülükler yaşansada birbirimizle en iyi şekilde yaşamayı temenni ediyoruz. Kötülükleri geride bırakıp iyiliklerin önümüzde kılınmasını istiyoruz" dedi.
"BURSA GÖÇMEN KENTİ"
O dönemde göç ederken neden Bursa'yı seçtiğini de söyleyen Zekeriya Kılıç, "Akrabalarımızın çoğu Bursa'ya göç etmişlerdi. Öte yandan Bursa göçmen kenti olduğu için bizde buraya geldik. Bursa göçmenler konusunda en yoğun kentlerden biri. Bursa'nın her yerinde göçmen var. Yoğunluklu olarak ise Yeşilyayla, Mesken, Yeşilova mevkilerinde daha çok var" ifadelerini kullandı.
Bursa Bölge, 2025.07.30 10:31