Adana Özel Avrupa Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Operatör Doktor Serdinç Özdoğan, küçük delikler aracılığı ile ameliyat yapılmasını sağlayan laparoskopide, cerrahın deneyiminin yanı sıra yeterli donanımın bulunmadığında istenmeyen sonuçların ortaya çıkarabileceğini söyledi.
Laparoskopinin karın içinin gözlemlenmesi anlamına geldiğini belirten Op. Dr. Serdinç Özdoğan; "Kadın hastalıkları ve infertiliteye (kısırlığa) sebep olan problemlerin tanısı ve tedavisinde kullanılan çok küçük çaplı özel aletlerle ve ince bir kamera ile karın içi ve iç genital organların gözlemlenmesini sağlayan bir yöntemdir. Klasik cerrahi yöntemleri karın bölgesinde uzun kesiler yapılarak gerçekleştirilmekte ancak, laparoskopi uygulaması çapları sadece 5 mm veya 1 cm boyutuna sahip küçük kesiler kullanılarak gerçekleştirilmektedir." ifadelerini kullandı.
Laparoskopinin, birçok cerrahi branşta uygulanabilecek bir yöntem olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Serdinç Özdoğan şu ifadeleri kullandı; "Günümüzde laparoskopi tekniği o kadar gelişmiştir ki kanser ameliyatları dâhil jinekolojik ve infertilite (kısırlık) tanı ve tedavisinde sıkça uygulanmaktadır. Tedavi sırasında ve sonrasında kişiye en az zarar verebilecek yöntem olan laparoskopik yöntem seçilmelidir. Ayrıca karın bölgesinde yer alan kadınsal problemler olan kasık ağrısı, dış gebelik, endometriozis, myom (rahim uru) tanı ve tedavisi laparoskopik yöntemlerle yapılabilmektedir. Ayrıca histerektomi (rahim alınma operasyonu), kısırlaştırma, infertilite, polikistik over tedavi işlemleri yine laparoskopi ile yapılabilir."
Teşhis amaçlı ve tedavi amaçlı laparoskopilerin farklılık göstereceğine değinen Op. Dr.Özdoğan; "Teşhis amaçlı laparoskopilerde hastanın ameliyathane şartlarına hazırlanması, uyutulması ve uyandırılması yaklaşık 30 dakika sürer. Ancak tedavi amacıyla yapılan laparoskopik işlemler daha uzun sürebilirler. Tanısal amaçla yapılan laparoskopiden sonra klinikte muayene sonrası uygun koşullar sağlanmış ise birkaç saat içinde kişi hastaneden ayrılabilir. Tedavi amaçlı yapılan operasyonlarda ise yine hastanın klinik durumuna bağlı olarak aynı gün ve ya ertesi gün hastaneden ayrılması uygundur." diye konuştu.
İyileşme sürecinin çok uzun olmadığını ifade eden Op. Dr. Özdoğan; "Laparoskopi uygulamasının en önemli avantajları, operasyon sonrası daha az kanama olması, ameliyat sonrası daha az ağrı, daha az enfeksiyon riski, hastanede kalma süresinin kısa oluşu ve hızlı iyileşme sürecidir. Küçük kesi daha iyi kozmetik sonuç anlamı taşımaktadır. Operasyon sırasında diğer karın içi organlar, bağırsaklar ve damarlar yaralanabilir. Ancak bu yaralanmalara anında müdahale edilebilir veya operasyon gerektiğinde "açık" operasyona çevrilebilir. Bu nedenle iyileşme süresi uzayabilir ve komplikasyon ihtimali artabilir. Operasyon sonrası anestezi etkilerinin sona ermesi için ise hastalar, hasta odalarına alınmaktadır. Bulantı ve özellikle omuza vuran bir ağrı oluşabilir. Kesi yerlerinde ağrı, omuza ve sırta vuran ağrılar birkaç gün süresince devam edebilir." şeklinde konuştu.
DENEYİMLİ ELLERDE GÜVENİLİR BİR AMELİYAT ŞEKLİ
Laparoskopi uygulamaları deneyimli ellerde güvenilir bir ameliyat şekli olduğunu söyleyen Op. Dr Özdoğan; "Her cerrahi işlemde olduğu gibi laparoskopik ameliyatlarda da işlem ne kadar karmaşıksa, komplikasyon olma olasılığı da o kadar yüksektir. Karın içi organlar büyütülerek gözlemlendiği için operasyon sırasında hakimiyet daha iyidir. Dokulara ve organlara zarar verme riski azdır. Yani koruyucu bir cerrahi yöntemdir." dedi. Laparoskopinin önerilen bir yöntem olduğunu belirten Op. Dr Özdoğan; "Hastalarımıza önerdiğimiz; kadın hastalıkları konusunda yapılabilir olan tüm operasyonları laparoskopik yöntemle yapılmasıdır. Günümüzde en modern araç ve yöntemlerle hastanemizde bu işlemleri yapabilmekteyiz." ifadelerini kullandı
Kaynak: BURSADA BUGÜN
Sağlık, 2014.03.10 12:12
