Yalıncakoğlu Bursada Bugün'e konuştu: Kadınlar koruma kararlarına rağmen öldürüldü
Bursa Bölge, 2025.01.06 16:58Türkiye'de her yıl yüzlerce kadın; eşi, akrabası, sevgilisi hatta tanımadığı insanlar tarafından şiddete uğrayarak yaşamını yitiriyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Şirin Yalıncakoğlu, kadın cinayetleri ve alınması gereken önlemler hakkında Bursada Bugün'e değerlendirmelerde bulundu.
MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN
Dernek ve örgütlerin verilerine göre 2024 yılı, kadın cinayetlerinin ve şüpheli ölümlerin en yüksek olduğu yıl olarak acı gerçeği gözler önüne serdi. Pek çok kadın, 2024 yılında da eşi, eski sevgilisi, sevgilisi, akrabaları ve tanımadıkları insanlar tarafından katledildi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre geçtiğimiz sene, şüpheli kadın ölümlerinin en fazla olduğu sene olarak kayıtlara geçerken, 19 kız çocuğunun ise babaları tarafından öldürüldüğünü verilerle açıkladı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Şirin Yalıncakoğlu, Bursada Bugün'e yaptığı açıklamada, "Uzaklaştırma kararını ihmal eden şiddet faillerine yaptırım bile uygulanmadı. Kadınlar koruma kararlarına rağmen öldürüldü" dedi.
"KADINLAR, ŞİDDETE MEYİLLİ ERKEKLERLE AYNI EVDE YAŞAMAK ZORUNDA BIRAKILDI"
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Şirin Yalıncakoğlu, İstanbul Sözleşmesi'nin feshinden sonra 6284 sayılı kanunun uygulanmasında eksiklikler oluştuğunu dile getirerek, "Uzaklaştırma süreleri kısaldı, şiddet nedeniyle adli rapor alınmamış olması gerekçe gösterilerek veya darp yoktur denilerek uzaklaştırma verilmedi .
Ölüm tehdidi alan, basit yaralama diye tabir edilen hallerde ise kısa süreli koruma kararı verildi. Şiddet görmüş kadınlar kolluğa başvurduğunda ise 'artık İstanbul Sözleşmesi yoktur biz bir şey yapamıyoruz' denilerek bir çok kadının vazgeçirilmeye çalışıldığını biliyoruz. Boşanmak isteyen kadınların boşanma süreleri uzatıldı ve şiddete meyilli erkekler ile aynı evde yaşamak zorunda bırakıldı. Aynı zamanda uzaklaştırmayı ihlalden defalarca ihbar edilmesine rağmen şiddet failine herhangi bir yaptırım uygulanmadı.
Şiddet ve uzaklaştırmayı ihlalden zorlama hapis cezası bile failden yana itiraza açık hale geldi. Özellikle çocuk istismarı ve kadına yönelik cinsel saldırıda somut delil yok denilerek birçok dosya kapatıldı" açıklamalarında bulundu.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ, MAĞDURİYET OLUŞMADAN FAİLİN UZAKLAŞMASINI SAĞLAR"
Yalıncakoğlu, "İstanbul Sözleşmesi; kovuşturma, soruşturma ve yargılama aşamaların da 6284'ün maddelerine göre etkin çalışma yapılmasını varsa bir mağduriyet hemen giderilmesini , şiddet ve istismar olgusu veya tehdidi varsa mağduriyet oluşmadan koruma altına alınması ve tehdit kimden nereden gelmesine bakılmaksızın failin uzaklaştırılmasını tavsiye eder.
Aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilköğretimden başlayarak eğitim müfredatına eklenmesi, kadın -erkek eşitliğini tüm topluma anlatacak ve uygulayacak çalışmalar yapılmasını da zorunlu kılar. Bütün bu politikaların uygulanması sözleşmeyi imzalayan devletler tarafından yükümlülük altına alınmıştır" açıklamalarıyla İstanbul Sözleşmesi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
"KADINLAR KORUMA KARARLARINA RAĞMEN ÖLDÜRÜLDÜLER"
Yalıncakoğlu, "İstanbul Sözleşmesi'nin iptali sonrasında görüyoruz ki hem kolluk hem savcılık hem de yargılama aşamalarında büyük hak kaybına uğrayan kadınlar ve çocuklar olmuştur. Özellikle 2023-2024 yılında hem hükümetin hem de siyasi partilerin bazı temsilcileri kadınların istihdam, özel yaşam, ne ve nasıl giyineceğini, medeni hali ,boşanmış çocuklu kadınların nafaka hakkı, soyadı hakkı , kaç çocuk doğuracağı hakkında konuşmuş bazen de aşağılayan cümleler kurmuşlardır.
Bu tür eylemler ve davranışlar gelişmemiş, toplumsal cinsiyet eşitliğine inanmayan kadına yönelik şiddeti hak gören şiddet meyillisi erkekler tarafından uygulanmış olması tesadüf değildir. Bunun sebebi ise Aile bakanlığının başlattığı kutsal aile odaklı politikalardır. Şimdide Cumhurbaşkanlığı kararıyla aileyi koruma ve nüfus planlamaları şuraları kuruyorlar. CB 6284'ün çelikten bir zırh olduğunu söyledi. Oysaki kadınlar koruma kararlarına rağmen öldürüldüler. Adalet Bakanı kadınları öldüren erkekler hakkında değil, kadınlar kapıyı açtılar o yüzden öldürüldüler diyebildi" değerlendirmelerinde bulundu.
Bursa Bölge, 2025.01.06 16:58