Suriyeli aile ilk çocuklarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ismini verdiler

Güncel, 2024.12.29 15:53

Suriye'deki iç savaşta Esad rejimine karşı Suriye Milli Ordusu'na (SMO) katılan Ahmed Tresi (30), rejimle birlikte PKK/YPG ve DEAŞ'a karşı savaştı. Annesinin hastalanması sonrası ordudan ayrılan Tresi, eşi Rahaf Tresi (29) ile evlenerek Aralık 2013'te Türkiye'ye sığındı. Ankara'ya yerleşen ve burada 3 çocuğu dünyaya gelen çift, ilk çocuklarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini verdi.

Suriyeli aile ilk çocuklarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ismini verdiler

İdlib'e bağlı Maarat Al-Numan ilçesinin eski belediye başkanı Bedrettin Tresi'nin oğlu Ahmed Tresi ve ailesi, 2010 yılının sonunda Suriye'de başlayan iç savaş nedeniyle zor günler yaşadı.

Ahmet Tresi, 16 yaşında Esad rejimine karşı eylemlere katıldığı için tutuklanarak 1 yıl cezaevinde kaldı. Burada çeşitli işkencelere maruz kalan Tresi, 2011 yılında cezaevinden çıktıktan sonra eğitim alarak SMO'ya katıldı.

Suriye'de rejimin yanı sıra PKK/YPG ve DEAŞ'a karşı savaşan Tresi, annesinin hastalanması sonrası ordudan ayrılarak Rahaf Tresi (29) ile evlendi ve tüm ailesiyle Aralık 2013'te Türkiye'ye sığındı.

Ankara'nın Pursaklar ilçesine yerleşen ve burada 3 çocuğu dünyaya gelen çift, ilk çocuklarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ismini verdi. Çift, çocukları Recep Tayyip (10), Zeynep (7) ve Muhammed Aslan (4,5) ile Ankara'da yeni bir yuva kurdu.

'İDAM EDİLECEKTİM, HAPİSTEN KAÇTIM' 

Klima tesisatçısı Ahmet Tresi, 61 yıllık Esad rejiminin çökmesini mutlulukla karşıladıklarını söyleyerek, "2010 yılının sonunda ülkemizde iç savaş başladı. Bizim elimizde hiç silah yokken karşımıza askerler çıkıyordu; çoluk çocuk demeden bizi öldürmeye başladılar.

Vatan sevdasından dolayı sokağa çıkılması gerektiğini düşündük. Bu sefer sadece asker değil, artık uçakla, roketle saldırmaya başladılar. Esad rejimine karşı eylemlere katıldığım için 1 yıl cezaevinde kaldım. Teröristlere destek olduğumu iddia ettiler. Halbuki ben öyle bir şey yapmadım. Bana korkunç işkenceler çektirdiler. Beni tavandan asıp kum torbası muamelesi yapıyorlardı. Çırılçıplak döverlerdi. Küllük yoktu; beni yere yatırıp küllük olarak kullanıp sigarayı sırtımda söndürüyorlardı. İdam edilecektim ama sonra tanıdık bir albay sayesinde hapisten kaçabildim" dedi.

'ERDOĞAN, MAZLUMUN YANINDA DURDU' 

Ardından annesinin hastalandığını ve Türkiye'ye sığındıklarını anlatan Tresi, "Kültürü ve dili bilmediğim için ilk süreç biraz zor oldu. Ama insanların yaklaşımı çok güzeldi, şaşırdım ben.

Gerçekten insanlar beni kardeşleri gibi, oğulları gibi görüp bana yardım etmeye çalıştılar. Bu süreçte Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan mazlumun yanında duran bir insandı. Aslında biz daha önce de seviyorduk. Türklerle ilişkimiz çok kuvvetliydi. Recep Tayyip Erdoğan sevdamız o zamanlardan beri vardı. Türkiye için yaptıklarını görüyorduk. Babam bana; 'Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasetini, insanlığını seviyorum.

Eğer sen de öyle düşünüyorsan ilk çocuğuna 'Recep Tayyip ismini koy' dedi. Tabii ki sevdiğim için oğluma 'Recep Tayyip' ismini koymak istedim" diye konuştu. 10 yaşındaki Recep Tayyip Tresi ise "Recep Tayyip Erdoğan'ı çok seviyorum. Ben onun adını taşıyorum. O bize kapılarını açtı. Onu bir kere görsem bana yeter" dedi.

Kaynak: DHA

Güncel, 2024.12.29 15:53