Orhan Sarıbal'dan Bursada Bugün'de Nilüfer Çayı'yla ilgili dikkat çeken açıklamalar

Bursa Bölge, 2025.02.01 11:50

Bursa son zamanlarda hava kirliliği ve çevre kirliliği konusunda çok kez gündeme geliyor. Bunların başında da Nilüfer Çayı yer alıyor.

Orhan Sarıbal'dan Bursada Bugün'de Nilüfer Çayı'yla ilgili dikkat çeken açıklamalar

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN 

Bursada Bugün ekranlarında yer alan, Sema Üstüntaş'ın hazırlayıp sunduğu 'Muhabirden' programının yayın konuğu olan CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Orhan Sarıbal, Nilüfer Çayı'na ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. 

İşte, Nilüfer Çayı'nda son durum...

"NİLÜFER ÇAYI BURSA'NIN YAZ KIŞ DENİZE AKAN TEK AKARSUYUDUR"

Bursa'nın çevre kirliliği hakkında konuşanCHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, "Depremler yalnızca binalarımızı değil, kentlerimizin dayanıklılığını ve çevresel sürdürülebilirliğini de test ediyor. Eğer gerçekten dirençli kentler inşa etmek istiyorsak, altyapı yatırımlarından çevre düzenlemelerine kadar her adımımızı bu bilinçle atmalıyız. Bu noktada Bursa özelinde çok net bir tablo var. Nilüfer çayının kirliliği, Marmara Denizi'nde karşı karşıya kaldığımız müsilaj sorunu, bize çevreyi göz ardı etmenin nasıl yıkıcı sonuçlar doğurduğunu açıkça gösteriyor! Bursa, sanayisi ve nüfus yoğunluğu ile dikkat çeken bir kent. Ama bu yoğunluk, beraberinde hava kirliliği gibi ciddi sorunları da getiriyor. Bursa'nın en önemli su kaynağı olan Nilüfer Çayı'nın yıllardır süregelen kirlenmesi artık yalnızca çevresel bir sorun olmanın ötesine geçmiş, halk sağlığını tehdit eden bir felakete dönüşmüştür. Temiz akması için uğruna kampanyalar başlatılan Nilüfer Çayı, Bursa'nın yaz kış denize akan tek akarsuyudur. Marmara Denizi'nde ortaya çıkan, son günlerde etkisini artıran müsilajın temel kaynaklarından biri de kirli akan Nilüfer Çayıdır. 

Uludağ'dan berrak ve içilebilir bir su kaynağı olarak çıkan Nilüfer Çayı, kent merkezinden geçtikten sonra adeta bir "atık kanalı"na dönüşmektedir. Çapraz Çay (Kocasu) ile birleştiği noktada suyun rengi siyaha yakın kahverengi bir hal almakta, çözünmüş oksijen seviyesi biyolojik yaşamı destekleyemeyecek düzeylere inmektedir" dedi.

"ACİL EYLEM PLANI OLUŞTURULMALI"

Nilüfer Çayı'nın 4. sınıf su kalitesine sahip olduğunu söyleyen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, "Bu da tarımsal sulama dahil hiçbir kullanım amacıyla uygun olmadığı anlamına gelmektedir. Kirliliğin temek nedenlerini sizlere aktarmak istiyorum. 1. Sanayi atıkları. Tekstil, boya ve kimya sanayi gibi sektörlerden kaynaklanan atıklar, çayın başlıca kirleticileridir. Bu atıklar ya yetersiz arıtılmakta ya da doğrudan çaya bırakılmaktadır. 2. kaçak deşarjlar. Bazı sanayi tesisleri, denetimlerden kaçınmak için gece saatlerinde arıtılmamış atıklarını çaya bırakmaktadır. 3. tarımsal atıklar. Tarlalardan gelen gübre ve tarım ilaçları kalıntıları da suyun kirlenmesine neden olmaktadır. 4. evsel atıklar. Resmi verilere göre evsel atıkların yüzde 95'i arıtılmakta olsa da, sanayi atıklarıyla kıyaslandığında bu sorun daha düşük bir etkiye sahiptir. Halk, bu kirli suyu içmek zorunda kalıyor, tarlalarına bu zehirli sularla sulama yapılıyor. Bugün Nilüfer Çayı'nın koyu siyah renkte akması, üzerine yayılan ağır kokular, çevreyi saran ölümcül etkiler her geçen gün artıyor. Sanayinin kontrolsüz saldığı kirli atıkları, arıtma tesisi eksiklikleri ve tüm bu felaketi engellemek için çaba gösterilmemiştir. 
Marmara'nın müsilaj sorunu, daha fazla erteleme hakkımız olmadığını göstermektedir. 
Nilüfer Çayı'na yapılan deşarjların daha etkin bir şekilde denetlenmesi, kirli atıkların deşarjına yönelik kısıtlamaların getirilmesi ve suyun geri kazanımını sağlayacak ileri teknolojiye dayalı üretim sistemlerine geçilmesi gerekmektedir. Yerel ve merkezi yönetimlerin birlikte hareket etmesi, bilim insanları ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde su kaynaklarının korunması için bir Acil Eylem Planı oluşturulması da büyük önem taşımaktadır. 

"2030 YILINDA TÜRKİYE SU FAKİRİ ÜLKELER ARASINA GİRECEK"

Bilinenin aksine Türkiye su zengini değil Falkenmark indeksine göre su stresi yaşayan ülkeler arasında yer almaktadır ve iklim krizinden de doğrudan etkilenmektedir. Önlem alınmadığı takdirde 2030 yılında Türkiye su fakiri ülkeler arasına girecektir. 

MÜSİLAJ SORUNU

Son zamanlarda tekrar gözle görülür bir şekilde yüzeye çıkan müsilaj problemi de, Türkiye'nin yüzde 8'lik yüzey alanında yüzde 30'luk nüfusunun yaşadığı Marmara Denizi'nin yine yeterince arıtılmayan ve kirli atık sularla fosseptik çukuru gibi kullanılmasından kaynaklanmaktadır. 

"ÇEVRE BİLİNCİ ARTIRILARAK BÖLGE HALKI BİLİNÇLENDİRİLMELİ"

Akarsu niteliğini kaybeden ve 4. Sınıf su kalitesine sahip Nilüfer çayının kirliğinin de etkisiyle Marmara denizinin fiziksel, kimyasal ve biyolojik olarak dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Ülkemizde suyun sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi ve planlanması büyük önem taşımaktadır, bölgesel ve yerel su politikaları oluşturulmalıdır. Nilüfer Çayı'na yapılan deşarjlarda denetim arttırılmalı ve kapasiteye göre deşarj kısıtlaması yapılmalıdır. Sanayi daha az su kullanan, sıfır sıvı deşarjı sistemleri gibi suyun geri kazanımını sağlayan ileri teknolojilere acilen geçmelidir. Çevre bilinci arttırılarak bölge halkı bilgilendirilmelidir" ifadelerini kullandı.

Bursa Bölge, 2025.02.01 11:50