Başkan Aydın'dan kentsel dönüşüm açıklaması: Bürokratik engeller var

Bursa Bölge, 2025.05.01 12:20

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa'nın önemli kültürel merkezlerinden biri olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi'nde gerçekleştirilen Dijital Platform programında önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Aydın'dan kentsel dönüşüm açıklaması: Bürokratik engeller var

Dijital Platform programına konuk olan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi'de dirençli konutlar oluşturmanın büyük önem taşıdığını, kentsel dönüşüm çalışmalarında bürokratik engellerden dolayı yavaş kaldıklarını söyledi. "Kenarda 1 milyar dolar para hazır bile olsa hükümetin desteği olmadan dönüşüm yapmak kolay değil" diyen Aydın, Fikirtepe'deki binaları örnek göstererek, "Şiddetli bir deprem olsa bırakın araç girmeyi, oraya insan bile giremez" ifadesini kullandı.

 

 

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa'nın önemli kültürel merkezlerinden biri olan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi'nde gerçekleştirilen Dijital Platform programında önemli açıklamalarda bulundu.

"OSMANGAZİ 10-20 MİLYAR DOLARLA BÜYÜK ORANDA DİRENÇLİ HALE GETİRİLEBİLİR"

Silivri açıklarında olan Bursa'nın da hissettiği 6.2 büyüklüğündeki depremi hatırlatarak dirençli kentlerin oluşturmak zorunda olduğunun altını çizen Başkan Erkan Aydın, "Bir kez daha gördük ki deprem ansız geliyor. Kahramanmaraş depremlerinden örnek vermek gerekirse; o dönem milletvekiliydim ve depremin ertesi günü Elbistan ilçesine gittim. Orada 21 gün kaldım. Dehşet tablolarla karşılaştım. İnsanlar donarak öldü. Geceleri hava -20 dereceleri buldu. Deprem, Naci Görür hocamızın da defalarca uyardığı bir bölgede gerçekleşti. Uyarmak önemli ama maalesef Türk milleti olarak bilgiyi gereği gibi kullanmıyoruz. Bilimin bize gösterdiklerini sadece deprem olunca hatırlıyoruz. Birkaç ay sonra da her şeyi unutuyoruz. Kadercilik yapıyoruz. Deprem olmadan önce Kahramanmaraş ve civarındaki binalar 10 milyar dolar parayla dirençli hale getirilebilirdi. Güçsüz olanlar binalar güçlendirilebilirdi. Yıkılacak olanlar yıkılabilir ve daha planlı, fay hatlarından uzaklaştırılarak yeni yerleşim yerleri oluşturulabilirdi. Maalesef yapılmadı. Bugün 100 milyar dolar para harcayıp, 10 milyar dolar harcanacakken sağlanan güvenliğe gelemiyorlar. Üzerine de resmi kayıtlı 50 bin yurttaşımızı kaybetmiş durumdayız. Benzer durum Bursa'da da aynı. Bugün Bursa'da ve Osmangazi'de belki 10-20 milyar dolar para ile konutlar büyük oranda dirençli hale getirilebilir. Deprem öldürmüyor. Yapı stoku, riskli bina öldürüyor. Kahramanmaraş'ta 200 bine yakın konut 2-3 yılda yapıldı ama aynı fay hatları üzerine yapıldı. Yani 'ben kurtardım belki benim torunum da bunu yaşamayacak ama torunumun torunu yine ölecek' Bu binalar neden aynı yere yapıldı? Ölüm riskini kaldırmıyoruz, yeni kuşaklara aktarıyoruz. Bursa da aynı şekilde fay hattının belli olduğu yerlerde yeni imalatı engelleyecek düzenlemeler yapmıyoruz. Türkiye'deki yüksek enflasyon ve inşaat maliyetinin bu kadar arttığı dönemde bir konutun arsa maliyeti hariç 4-5 milyonları buluyor. Bir o kadar da arsa maliyeti eklendiğinde 100 metrekare daireye erişim fiyatı 10 milyon oluyor. Dolayısıyla insanların alım gücü bu konutlara erişmeye mümkün kılmıyor ama bir de gerçek var" şeklinde konuştu.

"KENTSEL DÖNÜŞÜMDE BÜROKRATİK ENGELLERLE KARŞILAŞIYORUZ"

Osmangazi'de 550 bin bağımsız bölümün 400 bininin depreme dayanıksız olduğunun altını çizen Başkan Erkan Aydın, "Nilüfer yeni yapılaşma diyorlar ama en çok depremin hissedildiği yer Nilüfer. Çünkü zemin kötü. Sazlık ve su bölgesi. Sanayinin olduğu taraflarda su aşağı çekmez, durur. Göl gibi kalan yerlerde bugün 10 -15 katlı binalar var. Bunlar Osmangazi ve Yıldırım'da da var. Mühendislik hizmeti almamış, deprem yönetmeliğine uygun olmayan birçok yurttaşımıza mezar olacak yerlerle dolu. Kentsel dönüşümü yapalım diyorlar. Hazır olan birkaç yerimize dahil bir türlü başlayamadık. 3 kez bakanla görüştüm ama yol alamıyoruz. Bürokratik engeller var. Depremin ne siyaseti ne sağcısı ne solcusu var. Hızlıca çalışmalara başlamamız gerekiyor" dedi.

"136 MAHALLEYE DEPREM KONTEYNIRI, 436 DEPREM TOPLANMA ALANI"

Kentsel dönüşümle ilgili çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Aydın, "Afet Koordinasyon Merkezi projemiz var. Onda yurt dışından hibe ile ilgili biraz vakit kaybettik ama beklemeden çalışmalarımıza başlıyoruz. 3 tane arama kurtarma köpeğimiz var, dronemiz var. Bu Afet Koordinasyon Merkezi'nde bir üretim planlıyoruz. 136 mahallemize deprem konteyneri koyduk. 200 olan deprem toplanma alanını 436'ya çıkarttık. Deprem anında ilk 72 saat çok önemli. Kurtulan hayatların yüzde 90'ı bu sürede kurtarılıyor. Onlarla ilgili acil müdahale ekipleri malzemesini her mahalleye koymak ve muhtarlığın hemen dibinde olarak kolay ulaşımda ilk müdahaleyi yapacak organizasyon üzerine çalışıyoruz. Bayağı yol aldık ve bunun yanında da tabii ki dirençli hale getirmek için kentsel dönüşümü de hızlandırmak istiyoruz" ifadesini kullandı.

"BURSASPOR HEDEFİNİN ÜÇTE BİRİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ"

Bursaspor'un şampiyonluğunu tebrik eden Başkan Erkan Aydın, "Bursaspor'un hedefi Süper Lig. Şu anda hedefin üçte biri gerçekleştirilmiş oldu. İnşallah Bursaspor, asıl hak ettiği yer olan Süper Lig'e 3 sene içerisinde gelmesini arzu ediyoruz. Bursaspor, Bursa halkı için önemli bir değer, önemli bir marka. Bursaspor Başkanı ve yönetimi bizim ziyaretimize geldi. 40 bin kombine hedefine ulaşacaklarını söyledi. Daha 5 buçuk ay süre varken şu anda 25 bin kombine satılmış durumda. Yani 45 bin kişilik bir stadyumda 40 binin kombine ile oynanması Türkiye'de bir rekor olacak gibi duruyor. Bursaspor taraftarı, Bursa'nın siyasetçisi, yerel yöneticisi, STK'ları, esnafı... Herkes Bursaspor ile kendini buluyor ve marka değeri hak ettiği yere doğru geliyor. Biz de bu dönem olduğu gibi elimizden gelen desteği sunmaya devam edeceğiz. Çocuklar bizim için çok önemli. Biz genelde dağ ve ova köylerimizden stadyuma hiç gitmeyen, Bursaspor maçını hiç izlememiş 3 bine yakın çocuğumuzu 2 haftada bir stadyuma getirdik. 'Siyasette sizi en çok mutlu eden şey nedir?' diye sorarsanız çocukların stattaki heyecanıdır" şeklinde konuştu.

"1 YILDA BORCU ÖDEDİK, TASARRUF TEDBİRLERİNE UYDUK, HİZMETLERİ DE YAPTIK"

Osmangazi'ye daha iyi hizmet edebilmek için göreve geldiklerini ifade eden Aydın, "Belediyenin borç durumunu da gelir durumunu da daha seçilmeden önce biliyorduk. Dersimize çalışarak geldik. Hep aynı şeyi söyledim; pankart edebiyatı, borç edebiyatı, yandık, battık edebiyatı yapmak için aday olmadım. Bunun için de seçilmedik. Biz daha iyi hizmet etmek için, anlayışı değiştirmek için, bahane yerine, çözüm üretmek için aday olduk. Borçsuz belediye olması mümkün değil. Bizim de borcumuz vardı, şu anda da var ama birinci mesele emekçilerin, çalışanların maaşını gününde yatırmak. Bununla ilgili bir sıkıntı yaşamadık. İkincisi; bunları yaparken hizmetleri devam ettirmek. Çünkü hem tasarruf tedbirleri var hem genel merkezi Hükûmetten her alanda baskı var. Bunları yaparken bir taraftan da Bursalıya hizmet etmek zorundayız. Yeni projeler üretmek zorundayız ki memnuniyet artsın. Biz, bir yıl içerisinde borcumuzu ve maaşlarımızı ödedik. Tasarruf tedbirlerine uyduk. Bunun yanında da 17 tane açılış yapıp 8 tane temel attık" açıklamasında bulundu.

"RUTİN İŞLER BİLE ÇOK CİDDİ BİR MALİYET GEREKTİRİYOR"

"Rutin işler bile çok ciddi bir maliyet ve organizasyon gerektiriyor" diyen Erkan Aydın, "77 bin hektarlık bir alana hitap ediyoruz. 1 milyona yakın nüfus var. 136 mahalle var. Sadece Osmangazi'nin sokaklarının uzunluğu 1725 km. Bizim müteahhit alacaklıları ve belediyeden alacaklılar en geride olan 2-3 aydır. Birçok belediyede 1 yılı buluyor. İcralık olanlar var. Mesela 200'e yakın çalışanımız 2025'e geçerken emekli oldu. Onların 100 milyona yakın tazminatlarını biz ocak ayında ödedik. Birçok belediye bunları da ödeyemedi. Davalar başladı" ifadesini kullandı.

"KENT LOKANTASI, GENÇ KAFELER, KÜTÜPHANELER..."

"Gençler ve dar gelirliler açısından Türkiye'nin her yerinde karşılığını en çok gördüğümüz hem de önemli bir ihtiyacı kapatma açısından değerli projelerimiz.
Kent lokantası, genç kafeler ve kütüphaneler..." diyen Aydın, sözlerine şu şekilde devam etti; "Bu üç konu 'tam isabet' diyebileceğimiz projeler oldu. Kent lokantamızı haziran ayında açtık ve şu ana kadar 200 bin yurttaşımız bundan yararlanmış oldu. 3 tane genç kafe var. Biri Osmangazi Meydanı'nda biri Soğanlı'da diğeri ise Soğukkuyu'da. Oralarda da 110 bine yakın yurttaşımızı ağırladık. Yine kütüphaneler günün her saatinde dolu. Çünkü bir öğrenci yemek yemek istediği zaman gidip 80 TL'ye yemeğini yiyebiliyor. 16:00 ile 17:00 arasında ücretsiz çorba ikramı yapıyoruz. Ücretsiz Wİ-Fİ hizmeti sunuyoruz ve fiziki koşulları çok güzel. Ulaşımı kolay. 600-700 bin kişiye yürüme mesafesinde hizmet ediyoruz. Bir öğrenci bütün günün burada geçirebiliyor. Çayı, kahveyi de uygun fiyatla içip dersini çalışıp, sosyalleşebiliyor. Geri dönüşümleri çok iyi. Güzel şeyler duyunca motivasyonumuz da artıyor."

"KREŞ SAYIMIZI 6'YA ÇIKARACAĞIZ"

İlçedeki açılan kreşlerle ilgili bilgi veren Aydın, "İlk kreşimizin temelini geçen sene mayıs ayında attık ve ekim ayında da açılışını yaptık. Şu anda 80 çocuğumuz orada eğitim görüyor. 5 tane daha kreşimiz bitmek üzere. Hüdavendigar'daki kreşi ikinci kattan birinci kata aldık. Daha da büyüttük ve yarım günden tam güne çevirdik. Kapasiteyi arttırdık ve giriş katında bahçeli bir alana aldık. Eylül ayına kadar hizmet eden kreş sayımız 6'ya çıkacak. 500'e yakın çocuğumuza hizmet verecek bir hale geleceğiz" dedi.

"FETHİN 700. YILINI BURSA'YA LAYIKIYLA YAŞATMAK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ"

Bursa'nın fetih şenlikleriyle ilgili konuşan Aydın, konuşmasına şöyle devam etti; "Osmangazi'nin kendisine nasip olmadı, oğlu Orhangazi'ye nasip oldu. 23 yıl kuşatma sonucunda Bursa fethedildi ve hepimize yurt olarak şu an barış ve huzur içerisinde yaşamamızı sağlıyor. Orhangazi, Osmangazi burayı savaşarak, orada insanları öldürerek ve zulmederek fethetmedi. Bekledi ve sabretti. Orayı fethettiğinde insanlara istenildiğinde orada kalıp yaşayabilecekleri bir imkan sundu. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiğinde olduğu gibi...Barış içerisinde bir fetih oldu. İsteyen kaldı istemeyen de göç etti. Bu hem adalet açısından hem hukuk açısından hem de adil olmak açısından önemli. Bu sene törenlerin 20.'si düzenleniyor. DAĞDER başkanı iken Soğukpınar'daki törenlere katılmıştık. Geleneklerin yeni nesillere aktarılması ile ilgili önemli. Bu şenlikler ilk başlarken de vardı bugün de devam ettiriyoruz. Soğukpınar ve Çaybaşı Köyü'nde bunun ne kadar doğru bir iş olduğunu katılanlardan duyuyoruz. Senede 1 defa olsun yaşatıyoruz. 700. yılı ulusal ve uluslararası boyuta taşıma hedefimiz var. Tabii bu bakanlıklar nezdinde olabiliyor. Ertuğrul Gazi'yi Anma Şenliklerine DAĞDER başkanı iken de çok gittik. Oraya gittiğimizde Urfa'dan Karakeçili Yörüklerinin, Diyarbakır'dan Akkeçili Yörüklerinin, Karadeniz'den de Çepni Yörüklerinin geldiğini gördük. Hepsi Söğüt'te buluşur. Devlet törenidir. Kültür Bakanlığı organize eder, Cumhurbaşkanlığı nezdinde de katılımlar olurdu. Biz o törenlerin aynısını Osmangazi'de de olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu çalışmalarımıza başlayacağız. 700. yılı daha kapsamlı ve görkemli kutlamak istiyoruz. Umarız başarılı olur ve sonuç alırız."

"HÜKÜMETİN İŞ BİRLİĞİ OLMADAN DÖNÜŞÜM YAPMAMIZ KOLAY DEĞİL"

Olası büyük bir depremde Osmangazi'de nelerin olacağını anlatan Aydın, "Bursa Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi ve akademik odalarla bir protokol imzaladık. Aslında bu çalışma bizden önce de Bursa Büyükşehir olarak başlamıştı. Bu bölge (Ankara-İzmir yolu, Altıparmak, Eski Stadyum, Arap Şükrü, Fomara, Çarşamba) totalde 800 bin metrekare bir alan. Yapı stokunun çok fazla ve dayanıksız olduğu bir yer. Bu maddi güç gerektiriyor. Sadece yerelde belediyelerin kendi imkanlarıyla yapabilmesi kolay değil. Kenarda 1 milyar dolar para hazır bile olsa hükümetin desteği olmadan bazı şeyleri yapmanız kolay değil. Çünkü mevzuat giriyor. Yoğunluğu ayarlamak gerekiyor Modern Şehir Planlama İlkelerine göre yeşil alanı, sağlık alanı, yolları, parkları planlamanız gerekiyor. Bunu planlarken orada mesela 50 bin kişi yaşıyorsa 30'a düşürmek gerekiyor. Fikirtepe buna örnek. Kimse oradan memnun değil. 20 yıl içinden çıkılamadı. Sonuçta 50-60 katlık güneşin görülmeyeceği bir yer haline döndü. Buna dönmemek için mutlaka bir kaynak lazım. Orada 6 üzeri, 7 civarlarında bir deprem olsa dayanmayacak bir yapı stoku var. Bırakın araç girmeyi, oraya insan bile giremez. Çok dar yerler, eski binalar ve bitişik nizamı var. O yüzden hızlı olması gerekiyor ama bürokratik işlemlere çok takılıyoruz. Destek alamıyoruz. Bakanlıklara ulaşabiliyorum ama yeterli olmuyor. Hızlı yürümemiz gerekiyor ama 1 yıl geçmesine rağmen hazır olan yerlere bile başlayamadık. Umarım orada da bu bürokratik engeller ve kaynak sıkıntıları kalkar ve bir an önce sonuca yönelik işlemlere başlarız." şeklinde konuştu.

"ROMANGAL FABRİKASI, OSMANGAZİ'NİN KÜLTÜR-SANAT TURİZM EKSİĞİNİ KAPAYACAK"

Romangal Fabrikasıyla ilgili bilgiler veren Başkan Aydın, sözlerine şöyle devam etti; Bursalılar orasını Kolsuz Faik Fabrikası olarak bilirler. İlk sahibi de Fransız Romangal olduğu için öyle de anılıyor. 1860 yıllarında ipek üretimine başlamış, Kurtuluş Savaşı'nda Kolsuz Faik de iki kolunu birden kaybettikten sonra buraya gelip çalışmaya başladıktan sonra da 1930'lu yıllarda Faik Yılmazipek'e devredilmiş. Biz de Turgut Yılmazipek'in kızlarından alarak orayı kamulaştırdık. 10 dönümlük bir alan. İçerisinde ipekçiliğin Bursa'daki üretimi, oradaki kültürün çok önemli bir yeri olan yapı. İçerisinde bir dönem Fransız konsolosluğu olarak kullanılan bir bina var. Biz bunu kültür etkinliklerinde, müze ve sanat etkinliklerinde, gastronomide, butik otel, restoran ve kafeterya gibi alanlarda kullanıp burayı yerli ve yabancı turiste açmak istiyoruz. Altından Cilimboz Deresi geçiyor. Benim çok ilgilimi çekmişti. Yüksek maliyeti var. Biz oraya Türkiye'den büyük yatırımcıları da getirdik. 20 milyon dolar gibi bir yatırım gerektiren bir yer. Dönüşüm de ticari olarak çok zor. Biraz sosyal sorumluluk projesine, biraz da tarihe,kültüre, sanata yatırım olan bir proje olmasını hedefliyoruz. Bir çalıştay yaptık. 70'e yakın akademisyen, mimarlık fakültesi dekanları, konuyla ilgili İstanbul'da önemli çalışma yapmış iş insanları da katıldılar. Yol alıyoruz ama yatırım maliyeti yüksek olduğu için biraz zaman alacak. Onu da hayata geçirdiğimizde bizim tarihi ipek yolu aksı dediğimiz Hisar bölgesinde önemli bir nokta olarak hedefliyoruz. Bu yaz arkeoparkı da hizmete açmayı hedefliyoruz. Orada iki tane daha restorasyon yaptığımız kendi binamız var. Onları da hayata geçirerek insanların Bursa'ya geldiğine 'Old City' tarihi şehirde birkaç gün geçirebilmelerini istiyoruz. Kültürünü, lezzetlerini, Osmanlı evlerini, Bursa'nın kalbi dediğimiz Osmangazi'yi yaşatmak istiyoruz."

GÖREVE GELİR GELMEZ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ İLE PROTOKOL İMZALADIK"

Osmangazi'de bazı sokak hayvanlarının katledildiği ve Hamitler çöplüğüne atıldığına dair birtakım görüntü ve haberler yayıldığı ile ilgili açıklama yapan Aydın, sözlerini şu şekilde sonlandırdı; "Bizim en önem verdiğimiz ve vizyon olarak baktığımız projelerden bir tanesi; gelir gelmez Türkiye'de ilk olarak Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesiyle protokol imzaladık. Orada 4. 5.sınıf öğrencisi gelir. Bizim barınakta çeşitli ameliyatlar, tedaviler, kısırlaştırmalar yapıyorlar. Ardından Veteriner Hekimleri Odası ile bir protokol imzaladık. Sokak hayvanlarını sahiplendirmeyle ilgili bir protokol. İnsanlar bir hayvanı sahiplendiğinde aşı, kısırlaştırma ve mama destekleri veriyoruz. Kendi resmi açıklamamızı gönderdik. Buradaki olay daha önce işten ayrılmış bir vatandaşın bir intikam hırsıyla kendi başına yapmaya çalıştığı bir durum. İdari soruşturmayı başlattık. Bizim böyle şeylere müsaade etmemiz mümkün değil. Makamımızda bile şu an 2 tane kedimiz var. Kendi evimde 20 yıldır hem kedim hem köpeğim var. O yüzden bizim haberimiz olduğu anda bu tür şeylere hemen soruşturmamızı açıyoruz."

Kaynak: BURSADA BUGÜN

Bursa Bölge, 2025.05.01 12:20