Bazı isimler vardır, icraatları ve farklı tarzlarıyla, ciğerden imza attıkları işlerle camialarda iz bırakır!

Yıllar geçse de, her zaman hasretle hatırlanır!..

Örneğin;

Bugün; Bursa'da spor medyasının sembol isimlerinden Mehmet Özman'ın 10. ölüm yıldönümü (12 Şubat 2009)...


 

2009'da aramızdan ayrılmıştı, henüz 55 yaşındayken usta kalem Özman...

Hem de şampiyonluk mutluluğunu yaşayamadan, o tarihi günü göremeden....

İşte bu yüzden, biz gazeteci dostları olarak, vefatının 2. yılı; 12 Şubat 2011'de şampiyonluk kupasını Emir Sultan'daki kabri başına götürmüştük Özman'ın...

O'nu dualarla ve anılarla anarak...

YENİ NESİLLERE HATIRLATMALIYIZ

Aslında O; İstanbul'da doğmuş, ancak müthiş bir Bursa ve Bursaspor sevdalısıydı.

Ben, Bursa Hakimiyet'te 1989-1995 yılları arasında çalışırken, beraber çok güzel günlerimiz geçti.

Başta Bursaspor olmak üzere Bursa'nın tüm branşlardaki lig takımlarını desteklerdi.

Tofaş'ın basketbolda; lig ve Avrupa maçlarını 1993 yılında Radyo S'ten canlı anlatırken, benim yorumculuğumu da yapardı.

Çok güzel anılar biriktirdik beraber, tam 22 sene boyunca...

"ŞAMPİYONLUK NEDEN OLMASIN?" DERDİ

İçeride en sert eleştiriyi yapsa da, şehir dışına çıkınca takımına ve kentine hiç toz kondurmazdı.

O'nun çıtası hep yüksekteydi...

Şampiyonluk da çok uzak değildi Özman'a göre...

Zaten vefatından sadece 15 ay sonra "16 Mayıs 2010 devrimi" yaşandı Atatürk Stadı'nda...

AKAN SULAR DURURDU

1997'de Tofaş'ın Koraç Kupası finali (Aris-Selanik) dahil olmak üzere, Avrupa'da birçok maçı beraber takip ettik.

Atatürk'ün Selanik'te doğduğu evi; Özman Abi ve merhum Aykan Uzoğuz Hocam'la ve gazeteci arkadaşlarımızla birlikte gezdik.

Bursaspor deyince, Özman Abimiz için akan sular dururdu!

Bursaspor'la birlikte, çoğu zaman cebinden de harcayıp, Anadolu'yu karış karış gezerdi.

Maçları radyodan canlı anlatırken, statların damlarında tepelerinde yerinde duramazdı. Çünkü, sevdasının peşindeydi...

Ne yazık ki, Manchester'da, Valencia'da, Glasgow'da Şampiyonlar Ligi maçlarında bizimle birlikte olamadı Mehmet Abimiz...

Yine de sanki ruhu hep bizimle beraberdi.

"SEN BURSASPOR'SUN, 3 ATACAKSIN, 5 ATACAKSIN"

Her zaman;

"Sen Bursaspor'sun, çıkacaksın 3 atacaksın, 5 atacaksın, kazanacaksın" şeklindeki o meşhur sözünü yazar ve söylerdi Özman...

Çoğu taraftarın kulağındadır, bu coşku dolu, ama bir o kadar da inanç yüklü slogan sözler...

Ne kadar da haklıymış!.:

Aslında bu söz; yeşil-beyazlı camianın vizyonunu, çıtasını en güzel şekilde özetleyen; içi dolu bir sözdür!

Pes etmeyi kabul etmeyen, gözünü zirveye diken, bayrağın hep en yükseğe dikilmesi gerektiğini vurgulayan bir slogan, bir motto!..

Gel gelelim;

Son dönemde, bu iddialı hedeflerin yerlerinde yeller esiyor!

Heyhat

Nereden nereye..?

SADECE 2 PUAN FARK KALDI

Son 3 sezondur, ligin 2. yarıları geldiğinde, Bursaspor, hızla irtifa kaybeden bir uçak gibi can derdine düşmüş vaziyette...

Düşme hattıyla aradaki puan farkı; Ankaragücü'nün dün kazanmasıyla 2'ye kadar düştü!

Bursaspor 24, ligde 16. sıradaki Rize ise 22 puanda...

Ateş kapıya dayandı!..

Malum, bu cumartesi Rizespor geliyor.

"Tam 6 puanlık maç" diyoruz, ama adeta "erken sezon finali" gibi bir mücadele...

Kazanamazsan ateşin içine düşersin!..

3 puana ulaşırsan, biraz olsun rahat nefes alırsın.

Bursa yine tarihi günlerinden biri daha yaşayacak.

Özman Abimiz, bu sıkıntı günleri görse ve yaşasa, ne derdi acaba?!