Bursaspor'un, Dolmabahçe'de, bu oyunla; bırakın kazanmayı, 1 puan alması bile mucizeydi!

Nitekim öyle de oldu.

Artık çanlar Bursaspor için çalıyor!

Çünkü hücumda takımı ara ki bulasın!

***

Maç öncesine bakalım.

Aybaba, kadroyu değiştirmedi. Sakat Tunay yerine Saivet başladı sadece...

Umut Nayir, kiralandığı takımına karşı 11'de başladı.

Ligin en az gol yiyen (19) 2. takımı olan Bursaspor, ligin en çok gol aran (38) 3 takımından biri Beşiktaş önünde; oyuna önde basarak ve alan daraltarak iştahlı başladı.

Vodafone Park'taki seyirci baskısına rağmen, soğukkanlı oynayan ve ani atak arayan Timsah, ilk 20 dakika dengeli oynadı.

Ancak, bu bölümden sonra Beşiktaş etkili ataklar geliştirip, oyunun kontrolünü eline geçirdi.

Ortada takım oyunu falan kalmadı!

Bursaspor savunması, rakibin ceza sahasına sızmalarında sıkıntılı anlar yaşadı.

Özellikle Ljajiç ve Lens'in etkili pozisyonları üst üste gelince, gol de "geliyorum" sinyalleri vermeye başladı.

Lens'in şutunu kaleci Muhammed'in ayaklarıyla çıkardığı maçta; 3 net pozisyonun ardından Burak'ın golüne engel olamadı yeşil-beyazlılar...

Ceza sahasının sol köşesinde kendisini unutturan Burak, göğsüyle indirip, soluyla uzak köşeye direk dibine vurdu.

Bu gole, Muhammed'in yapabileceği bir şey yoktu. Çünkü Burak bomboştu! Sağ bek Barış oraya yetişemedi zaten!

İLK YARIDA YOKLARI OYNADI

Timsah, ilk devrede oynamaktan çok, oynatmamaya çalışan bir takım görüntüsündeydi!

Üretkenlik ve organize hücuma çıkma gibi bir görüntü yoktu ilk 45'te...

Bu devrede; Bursaspor, Yusuf'un tek isabetsiz vuruşuyla 1'de 0 şut ve 3'te 0 orta oranıyla tam anlamıyla "yokları" oynadı.

İsabetli şutun yok!

İsabetli ortan yok!

Kornerin yok!

SEN NE İŞ YAPARSIN SAIVET?

Henry Saivet desen; yine "sevimsiz hayalet" gibi gezindi durdu!..

Ne hücum organizasyonu, ne de olumlu bir hareket!

Resmen kara kayıp!

Beşiktaş, ilk devrede ceza sahamızda 12 kez topla buluşmuş. Yani bizim 18'de cirit attı adamlar.

Sen ne yaptın?

Rakip ceza sahasında topla buluşman bile yok!

Nitekim, Aybaba, 54'te sahaya kemendi atıp, Bay Hayalet'i kenara aldı ve Shehu'yu 8 numaraya gönderdi.

Bu arada 2. yarıya Lato yerine Lima hamlesini yapan Bursaspor, Yusuf'u da sol kanada çekti.

Ancak fazla değişen bir şey olmadı!

NE YAPTIN VERGİNİ?

Peki, Vergini'ni bombasına ne demeli?

Arjantinli stoper, 62'de topu öyle acemice kaptırdı ki Burak Yılmaz'a, evlere şenlik!

Sonra peşinden koşsa da yakalayamadı zaten Yılmaz'ı. Burak da ceza sahasına dalıp kalecinin en soluna, köşeye gönderdi topu.

Vergini de golleri 2'leyen Burak'ın taraftarıyla barışmasına katkıda bulundu!

Samet Hocam, Vergini nereden bilecek İstanbul'daki ortamı, Burak'ın nasıl bir golcü olduğunu bilmez! Chedjou varken, bu "ağır stoper" tercihini çok net eleştiriyorum. Hocam, hiç kusura bakma!..

Timsah'ın püsküllü belası Burak da yine gelip bize patladı!

İLK İSABETLİ ŞUT 64'TE

Zaten Timsah, tabela 2-0 olduktan sonra, maçtaki ilk isabetli şutunu 64. dakikada Yusuf atabildi.

Aybaba, 2 farkın ardından 74'te Aytaç'ın yerine Kubilay'la çift forvete; 4-4-2'ye döndü!

Fakat saman alevi gibi ataklar skoru değiştirmeye yetmedi.

Bir kere 22 yaşındaki kaleci Muhammed Şengezer'i yürekten kutluyorum. 2 golde de hatası yoktu.

İspanyol Real Sociedad'ın statta özel olarak izlediği Vakıfköylü kaleci, tam net 4 golü kurtardı!

Nazar değmesin maşallah.

Sonuçta;

Etkili hücum edemediğin, kaleyw sadece 1 isabetli şut attığın bir maçı zaten kazanamazsın.

Beraberlik dersen;

Bu kadar baskı altında topla çıkamazsan, duvar tenisi gibi meşin yuvarlak yine kalene döner ve 1 puan da hayal olur!

Biliyorum, arada müthiş bir kadro kalitesi ve beceri farkı var!

Ama bu kadar mahkum oynarsan; sahadaki Mete Kalkavan da, VAR'daki Hüseyin Göçek de seni sallamaz!

Son dakikalardaki penaltı beklentilerinde bile oralı olmaz!

Timsah, 21. maçında 5. yenilgisini alırken, deplasmanda 3. kez mağlup oldu!

Erzurum ve Rize'nin 1'er puan aldığı haftada, ateş hattıyla aradaki fark da hızla eriyor!

Tam 7 haftadır kazanamıyorsun.

5 haftalık beraberlik serisi de bitti.

Yani cepteki puan kredisi de tükenmek üzere.

Gelen komşu düğünü değil, ateşli günler!

Böyle gidersen, uçakta paraşüt bile bulamayabilirsin!

Kendinize gelin beyler, ALOOO!..

Artık bu işin şakası falan yok!

Bu maçı unutup bir an önce aklınızı başınıza devşirin!

Senin artık, asıl rakiplerini yenmeye bakman lazım.

İşte, cumartesi evinde Rize'yi geçemezsen o zaman düşme hattına inmen işten bile değil!

Onun için önce evinde kazanacaksın, sonra da dışarıdan ne getirsen kârdır!

BAŞKA ÇAREN YOK!

Hele hele evinde Rize, Sivas, Akhisar, Göztepe gibi maçları mutlaka alacaksın!

Dışarıda da Ankaragücü, Alanya, Erzurum, Malatya gibi maçlardan da en az 1'er puan getireceksin!

Kâbus görmemek için başka çaren yok!

Bu arada futbolcularını da en kısa sürede memnun etmeyi unutmayacaksın!