TMMOB Bursa'dan iş kazaları ve iş cinayetlerine ilişkin açıklama

TMMOB Bursa'dan iş kazaları ve iş cinayetlerine ilişkin açıklama

TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından 2018 yılı iş kazaları ve iş cinayetlerine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi.

2019.01.10 13:45 - Son Güncellenme: 2019.01.10 13:45 - Bursa Bölge
A
TMMOB Bursa'dan iş kazaları ve iş cinayetlerine ilişkin açıklama

"Ülkemizde çalışma yaşamında yaşanan ölümler, uzun zamandan beri sistematik bir hal almıştır. Bu yüzden yaşanan ölümler kamuoyu tarafından kaza değil, cinayet olarak adlandırılmaktadır. Bu cinayetin failleri, kâr hırsını can güvenliğinin önünde tutanlardır. Bu durumu görmezden gelen, gerekli denetimleri yapmayan, sorumluları hak ettikleri biçimde cezalandırmayanlar da, iş cinayetlerinin müşterek failleridir" ifadelerinin kullanıldığı, TMMOB Bursa İKK Sekreteri Ferudun Tetik tarafından yapılan açıklama şöyle:

"05 Ocak 2019 tarihinde Bursa'nın merkez Nilüfer ilçesi Özlüce Mahallesi Batıkent Metro İstasyonu yakınlarında su tahliyesi için çalışma yapılan su boru hattında 6 işçi girdikleri 80 metrelik kuyu içerisinde benzinli su tahliye motorundan çıkan egzoz gazının su borusuna yayılması sonucu zehirlendikleri belirtildi. 6 işçiden Yasin Balandi (18) hastanede, Atilla Balandi (25) ise olay yerinde yaşamını yitirdi, 4 işçi ise tedavi altına alındı.

Acımasız sömürü koşulları, güvenliksiz çalışma ortamı, alınmayan önlemler, uyulmayan kurallar ve uygulanmayan denetimler nedeniyle iş başındayken hayatını kaybeden tüm emekçilerin ailelerine bir kez daha baş sağlığı diliyoruz.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2018 yılında en az 1923 işçinin can verdiğini bildirdi. "Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz?" denilen İSİG Meclisi raporunda, AKP iktidarı boyunca iş cinayetlerinde yaklaşık 22 bin 500 işçinin yaşamını yitirdiği bildirildi.

İş cinayetlerinin her yıl artması, ülkemizde insan hayatına verilen önemin giderek düştüğünü gösterdiği kadar, işçi sağlığı ve güvenliği alanına ilişkin yasal mevzuatın ve denetimlerin yetersizliğini de gözler önüne seriyor.

İş cinayetlerini önlemek için atılması gereken ilk adım, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna kamusal bir anlayışla yaklaşmaktır. Başta, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere bu alana ilişkin tüm yasalar, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

Her şeyden önce emekçilerin gelecek kaygısı hissetmeyeceği, güvenli bir çalışma ilişkisi yaratılmalıdır. Bunun için de İş Kanunu'nda yer alan "telafi çalışması", "denkleştirme", "çağrı üzerine çalışma", "kısmi süreli çalışma", "asıl işveren-alt işveren ilişkisi", "geçici iş ilişkisi" gibi esnek ve kuralsız çalışma hükümleri derhal kaldırılmalıdır.

Çalışma yaşamını esnekleştiren, iş güvencesini ortadan kaldıran, işverenin işçiye karşı sorumluluklarını hafifleten, işçi-işveren ilişkisini dolaylı hale getiren her türden yasal düzenleme iptal edilmelidir. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılması önündeki her türden yasal ve fiili engel kaldırılarak, işçilerin kendilerini örgütlü ve güvende hissetmesi sağlanmalıdır.

İşçi sağlığının korunması ve iş güvenliğinin sağlanması devletin ve işverenin sorumluluğundadır. Ne var ki, devlet kurumları da, işverenler de, konuya bu sorumlulukla yaklaşmamaktadır. 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'na rağmen iş cinayetlerinin her geçen yıl artması, Soma'da, Ermenek'te, Elbistan'da, Şirvan'da, Şırnak'ta, 3. Havalimanı'nda, Ankara tren kazasında birbiri ardına yaşanan iş facialarının nedeni devletin ve işverenin bu sorumsuz tutumudur.

Eksiklikleriyle yasalaşan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, zaman içinde yapılan değişikliklerle tamamen işlevsiz hale getirilmiştir. Kanun, TMMOB ve TTB başta olmak üzere meslek örgütlerinin katkı ve önerileriyle, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir.

Bu düzenlemeyle birlikte;

İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalı, işçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kâr alanı olmaktan çıkartılmalıdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB'den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.

İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenilmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir.

Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, insan yaşamının her şeyden önce geldiğini vurgulamaya devam edeceğiz. İşverenin kar hırsının, siyasi iktidarın politik önceliklerinin emekçilerin hayatlarını çalmasına izin vermeyeceğiz. Bu anlayışla, devlet ve işvereni işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda sorumlu davranmaya, tüm kamuoyunu da iş cinayetlerine karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz."

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2018 yılı iş kazaları ve iş cinayeti raporuna göre hazırlanan bilgi notu da aşağıda paylaşılmıştır.

BİLGİ NOTU:

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2018 yılı iş cinayeti raporuna göre 2018 yılında Türkiye'nin 81 ilinde 119'u kadın, 1804'ü erkek olmak üzere 1923 işçi yaşamını yitirdi. 14 yaş ve altı 23, 15-17 yaş arası 44 olmak üzere 67 çocuk işçi yaşamını yitirdi.

Meslek hastalığı nedeniyle 10 iş cinayeti (6 çiftçi Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, 1 kot kumlama işçisi silikozis, 1 maden işçisi silikozis, 1 inşaat işçisi sıtma ve 1 tarım işçisi kuduz) yaşanırken, "Bu durum Türkiye'de meslek hastalıklarının görünmez kılındığının bir kanıtıdır da. Oysa ILO (Dünya Çalışma Örgütü) ve WHO (Dünya Sağlık Örgütü) verilerine göre 1 iş kazası sonucu ölüm karşılığında yaklaşık 6 meslek hastalığı sonucu ölüm olmaktadır" denildi.

Aylara Göre Dağılım

2018 yılında iş cinayetlerinin aylara göre ülke genelinde en az sayıdaki dağılımı şöyle:

Ocak ayında en az 144 işçi, Şubat ayında en az 128 işçi, Mart ayında en az 130 işçi, Nisan ayında en az 189 işçi, Mayıs ayında en az 169 işçi, Haziran ayında en az 151 işçi, Temmuz ayında en az 201 işçi, Ağustos ayında en az 185 işçi, Eylül ayında en az 167 işçi, Ekim ayında en az 179 işçi, Kasım ayında en az 155 işçi, Aralık ayında en az 126 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

İşkoluna Göre Dağılım

Ölümlerin işkoluna göre dağılımı ise şöyle:

Tarım-orman işkolunda 457 emekçi;

İnşaat-yol işkolunda 438 işçi;

Taşımacılık işkolunda 233 işçi;

Ticaret, büro, eğitim, sinema işkolunda 118 emekçi;

Metal işkolunda 114 işçi;

Belediye, genel işler işkolunda 88 işçi;

Madencilik işkolunda 66 işçi;

Enerji işkolunda 63 işçi;

Konaklama, eğlence işkolunda 47 işçi;

Gıda, şeker işkolunda 44 işçi;

Savunma, güvenlik işkolunda 42 işçi;

Petro-kimya, lastik işkolunda 36 işçi;

Sağlık, sosyal hizmetler işkolunda 29 işçi;

Tekstil, deri işkolunda 28 işçi;

Çimento, toprak, cam işkolunda 21 işçi;

Ağaç, kağıt işkolunda 17 işçi;

Gemi, tersane, deniz, liman işkolunda 16 işçi;

İletişim işkolunda 6 işçi;

Banka, finans, sigorta işkolunda 3 işçi;

Basın, gazetecilik işkolunda 4 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.

Raporda işkolu bilinmeyen 50 işçinin de yaşamını yitirdiği belirtildi.

Nedenlerİne Göre Dağılım

2018 yılında iş cinayetlerinin nedenlerine göre dağılımı şöyle:

Trafik, servis kazası nedeniyle 408 işçi; Ezilme, göçük nedeniyle 379 işçi; Yüksekten düşme nedeniyle 325 işçi; Kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 200 işçi; Elektrik çarpması nedeniyle 113 işçi; Şiddet nedeniyle 112 işçi; Zehirlenme, boğulma nedeniyle 82 işçi; İntihar nedeniyle 73 işçi; Patlama, yanma nedeniyle 50 işçi; Nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 40 işçi; Kesilme, kopma nedeniyle 24 işçi; Diğer nedenlerden dolayı 117 işçi yaşamını yitirdi.

Yaşa Göre Dağılım

2018 yılında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle:

14 yaş ve altı 23 çocuk işçi, 15-17 yaş arası 44 çocuk/genç işçi, 18-27 yaş arası 285 işçi, 28-50 yaş arası 944 işçi, 51-64 yaş arası 371 işçi, 65 yaş ve üstü 98 işçi, yaşı bilinemeyen 158 işçi.

2018 yılında 110 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi.

2018 yılında iş cinayetlerinde ölenlerin 48'i (yüzde 2.49) sendikalı işçi olurken 1875'i ise (yüzde 97.51) sendikasız. Sendikalı işçiler tarım, gıda, madencilik, kimya, tekstil, metal, enerji, taşımacılık, güvenlik ve belediye işkollarında çalışıyordu.

İllere Göre İş Cinayetleri

2018 yılında Türkiye'nin 81 şehrinde iş cinayeti gerçekleşti

226 ölüm İstanbul'da; 81 ölüm Kocaeli'nde; 70 ölüm Manisa'da; 69 ölüm Bursa'da; 68 ölüm Antalya'da; 66 ölüm İzmir'de; 56'şar ölüm Ankara ve Aydın'da; 50 ölüm Gaziantep'te; 48 ölüm Adana'da; 45 ölüm Denizli'de; 43'er ölüm Konya ve Şanlıurfa'da; 39 ölüm Samsun'da; 35'er ölüm Mersin ve Sakarya'da; 33'er ölüm Balıkesir ve Tekirdağ'da; 31 ölüm Zonguldak'ta; 29'ar ölüm Hatay ve Muğla'da; 27 ölüm Çorum'da; 25'er ölüm Kütahya ve Trabzon'da; 23'er ölüm Adıyaman, Elazığ ve Sivas'ta; 22'şer ölüm Bolu ve Kastamonu'da; 21 ölüm Kahramanmaraş'ta; 20'şer ölüm Karabük ve Mardin'de; 19'ar ölüm Diyarbakır ve Kayseri'de; 18'er ölüm Eskişehir ve Osmaniye'de; 17 ölüm Ordu'da; 16'şar ölüm Çanakkale, Düzce ve Malatya'da; 15 ölüm Isparta'da; 14'er ölüm Burdur, Niğde ve Şırnak'ta; 13 ölüm Aksaray'da; 11'er ölüm Afyon, Artvin, Bartın, Giresun ve Rize'de; 10 ölüm Bitlis'te; 9'ar ölüm Erzincan, Erzurum, Hakkari, Kars, Siirt, Uşak, Tokat ve Van'da; 8'er ölüm Edirne ve Kırşehir'de; 7'şer ölüm Bilecik, Iğdır, Kırıkkale ve Kırklareli'de; 6'şar ölüm Amasya, Ardahan, Karaman ve Sinop'ta; 5'er ölüm Batman, Gümüşhane ve Nevşehir'de; 4'er ölüm Yalova ve Yozgat'ta; 3'er ölüm Ağrı, Bingöl, Çankırı, Muş ve Tunceli'de; 1'er ölüm Bayburt ve Kilis'te gerçekleşti.

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2019.01.10 13:45 - Son Güncellenme: 2019.01.10 13:45 - Ali Yaşar
A