Öz kızına cinsel istismardan ceza alan iş adamı yurt dışına kaçtı

Öz kızına cinsel istismardan ceza alan iş adamı yurt dışına kaçtı

Öz kızına cinsel istismar suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan ve suçlamalar için kızının annesini yani ilk eşini suçlayan medya patronu Fatih Oflaz'ın, karar duruşması öncesi İspanya'ya kaçtığı ortaya çıktı. Oflaz'ın yakınlarına sağlık sorunlarını gerekçe göstererek "Tedavi olmaya gidiyorum" dediği öğrenildi.

2018.07.19 16:08 - Son Güncellenme: 2018.07.19 16:12 - Güncel - HABER MERKEZİ
A
Öz kızına cinsel istismardan ceza alan iş adamı yurt dışına kaçtı

MTV, Eurosport olmak üzere birçok eğlence ve tematik kanalın sahibi olan medya patronu Fatih Oflaz, öz kızına 7 yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 2 yıldır yargılandığı davada 22 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme Oflaz'ın sabıkasız olmasını dikkate alarak cezasını 18 yıl 9 aya indirdi.

İSPANYA'YA KAÇMIŞ!

Mahkeme Oflaz için yurt dışına çıkış yasağı koyup adli kontrol uygulama kararı aldı. Ancak karar duruşması öncesi Oflaz'ın İspanya'ya gittiği yani 'kaçtığı' anlaşıldı.

Sözcü'nün edindiği bilgiye göre; Fatih Oflaz'ın geçtiğimiz hafta yapılan karar duruşması öncesi, İspanyol asıllı eşi Monica ile birlikte İstanbul'dan Madrid'e uçtuğu ve yakınlarına da "Bazı sağlıksorunlarım var. Tedavi olmaya gidiyorum" dediği ortaya çıktı.

NE OLMUŞTU?

Medya patronu Fatih Oflaz, öz kızına cinsel istismar suçundan 2 yıl önce hakim karşısına çıkmış, mahkeme yargılama sonunda; ortaya çıkan tanık ifadeleri, Adli Tıp Kurumu'nun verdiği istismar raporuna göre, ruh sağlığının bozulduğuna ve sanık baba Fatih Oflaz'ın birden fazla kez çocuğunu istismar ettiğine karar vermişti. Buna göre mahkeme heyeti, Oflaz'ın kendi çocuğuna karşı kasıtlı işlediği suç nedeniyle 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar vermiş ve onun sabıkasız olmasını dikkate alarak da cezasının 18 yıl 9 ay hapis olarak uygulanmasına hükmetmişti. Karar duruşmasında Oflaz için yurt dışına çıkış yasağı konulup adli kontrol uygulama kararı da alınmıştı.

KIZI YAŞADIKLARINI ANLATMIŞTI

Mağdur kız mahkemede 7 yıl boyunca yaşadıklarını anlatmış "Babam her zaman despot bir insan oldu. Söylediği her şeyin yapılması gerekiyordu. 7,5 yaşımdan 15 yaşıma kadar sürekli istismara uğradım. Babamla annem ayrıldıktan sonra ben hep annemin zoruyla babamın evine gitmek zorunda kalıyordum. Yıllarca buna sesimi çıkarmadım. Çoğunlukla sanki bir şey olmamış gibi yaşamayı tercih ediyordum. O dönemden itibaren gece uykularım hiç rahat olmadı. Hep kabusla uyandım. Babamdan, beni babamın evine gönderen annemden, buna engel olmadığı için abimden ve karşı koymadığım için kendimden nefret ettim.

Sonunda durumu anlatıp gerçeklerle yüzleşmeye karar verdim ve şikayetçi oldum. Ne bu şikayet, ne de yargılamanın sonucu benim yaşadıklarımı değiştirmeyecek. Benim hayatım mahvoldu. Hiç kimse ile hiçbir düzeyde sağlıklı bir ilişki kuramıyorum. Kendimden nefret etmekten vazgeçemiyorum. Annemden ve babamdan nefret ediyorum. Bu da beni beni dünyada ailesiz, yalnız bir insan haline getiriyor. Benim hayatımı aslında ailem çaldı. Bu hastalığa beni ömür boyu mahkum ettiler. Bunun en büyük sorumlusu da babamdır." demişti.

"NAFAKA KESİLİNCE İFTİRA ATTILAR"

Fatih Oflaz ise yargılama sürecinde iddiaları reddetmiş, suçlamalar için kızının annesini ve kızını suçlamıştı. Oflaz'a göre Anne Aslı Kocaoğlu, kızı için ödediği nafaka kesilince, bu kez emlak aldırmak için kızını babasına karşı yönlendirmeye çalışmıştı. Oflaz, emlak almayı kabul etmeyince de anne-kızın bu yola başvurduklarını iddia ediyordu.

KARDEŞİ ESRA OFLAZ GÜVENKAYA'DAN AÇIKLAMA

"Bu Sabah Basında yer alan ağabeyim Fatih Oflaz ile ilgili haberlerin tarif edilemez üzüntüsünü yaşadığımı öncelikle sizlerle paylaşmak isterim .

Kendim  aile içi ruhsal ve fiziksel şiddete maruz kalmış travmatik bir çocukluk ve gençlik geçirdiğim için , Bu konuda çok hassas olmam sebebiyle yıllardır çocuklar ve gençlerle ilgi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyor veya yer alıyorum . Hep dediğim gibi malesef ailesini seçemiyor insan . Ve yıllardır yaptığım çalışmalarda ailemizin veya başımıza gelen kötü olayların kendi kimliğimizi belirlemesine  izin vermemiz gerektiğini  , travmalarımızı iyiliklere dönüştürmemiz ve kendi varoluşumuzdaki en iyi versiyonumuza ulaşmak için mihenk taşı olarak kullanmamız gerektiğini savunuyorum , ve o şekilde güçlenmeye çalışıyorum.

Bu nedenle, büyük bir hassasiyetle yaklaştığım bu konularda  ailemden birinin cinsel istismar ile suçlanması beni açıklanamaz şekilde sarstı . Ben bu konuyu son dava aşamasına gelene kadar maalesef bilmiyordum . Hatta yeğenim dava öncesi bir süre babasının şirketinde çalışmış ve her hangi bir sorun bizlere hisettirmemiş idi. Kızının ağabeyime dava açması ile bu konuyu  öğrendim . Ağabeyim kendisine yöneltilen bu suçlamayı şiddetle red etti ve yeğenimin ve eski eşinin kendisine parasal şantaj yaptığını belgeledi ve neticesinde çok büyük meblağdaki bu rakkamı vermediği için karalamak amaçlı bu suçlamanın yapıldığını söyledi. Ve mahkeme süreci bu şekilde başladı . Benim için öz kızının abime taciz davası açması bile korkunçtu ve üzüntümden Ocak ayında ciddi bir beyin kanaması geçirdim ,ancak tedavi sürecim sürüyor. Ağabeyim ile kızının arasındaki dava şu an temyiz sürecinde. Tüm kalben dileğim ve duam ağabeyimin bu affedilmez , kabul edilmez suçtan aklanması ve kızının inşallah böyle bir tacize uğramamış olması . Ancak denildiği gibi bu taciz  olayı gerçekse , bu durumda  en ağır cezayı çekmesi gerekir . Kalbim ne kadar dağlansa da bu suç kabul edilemez. Ve şayet bu en ağır ve affedilmez suçu işlediyse ağabeyim ile tüm bağlarımı koparacağımı  tüm kamuoyuna bildiririm."

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2018.07.19 16:08 - Son Güncellenme: 2018.07.19 16:12 - HABER MERKEZİ
A