Lozan Antlaşması'nın 95. yılı

Lozan Antlaşması'nın 95. yılı

Türkiye'nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması, etkilerini bugüne dek devam ettiriyor.

2018.07.24 15:58 - Son Güncellenme: 2018.07.24 15:59 - Yaşam
A
Lozan Antlaşması'nın 95. yılı

Türkiye'nin bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanınmasını sağlayan ve 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Barış Antlaşması'nın etkilerini günümüze kadar devam etti.

İsviçre'nin Lozan şehrinde 95 yıl önce imzalanan antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgesi kabul edildi.

Lozan Barış Antlaşması, 1. Dünya Savaşı sonucunda 24 Temmuz 1923'te İsviçre'nin Lozan şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) temsilcileriyle Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Leman Gölü kıyısındaki Beau-Rivage Palace'ta imzalandı.

Lozan'da TBMM'yi İsmet İnönü başkanlığında Dr. Rıza Nur Bey ve Hasan Saka'dan oluşan bir heyet temsil etmişti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk'ta, Lozan Barış Antlaşması'nı "Türk milleti aleyhine asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması'yla tamamlandığı zannedilmiş bir suikastın yıkılışını ifade eden bir belgedir" şeklinde tanımlamıştı.

Türkiye'nin sınırları Lozan'da belirlendi

Lozan Antlaşması'na giden süreçte görüşmeler 20 Kasım 1922'de başlamış, TBMM'nin, "kapitülasyonlar" ve "Ermeni devleti" konularında taviz vermesi istenmişti.

Görüşmeler, 4 Şubat 1923'te başta Boğazlar sorunu, kapitülasyonlar, Musul-Kerkük ve Osmanlı Devleti'nin borçları gibi nedenlerden dolayı kesilmişti.

23 Nisan 1923'te yeniden başlayan görüşmeler sonunda varılan anlaşmaya göre, Suriye sınırı 20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile belirlendiği şekilde kabul edildi.

Irak sınırının ileride İngiltere ve TBMM arasında yapılacak bir görüşme ile belirlenmesine karar verilirken, Yunanistan sınırı, Mudanya Antlaşması'nda olduğu gibi kabul edilmiş ancak savaş tazminatı olarak Yunanistan Karaağaç'ı Türkiye'ye bırakmıştı.

Antlaşmayla Sovyet sınırı, Gümrü, Moskova ve Kars Antlaşması ile belirlendiği gibi kaldı, Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulmasından vazgeçildi.

Kapitülasyonlar ise Lozan Antlaşması ile kesin olarak kaldırıldı. Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye, On İki Ada İtalyanlara, diğer adalar ise Yunanistan'a bırakıldı. Ancak 2. Dünya Savaşı'ndan sonra İtalya'nın On İki Ada'dan çekilmesiyle buralar Yunanistan'a bırakıldı.

Lozan'da üzerinde en çok durulan başlıklardan biri olan Boğazlar konusu da 20 Temmuz 1936'da imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile çözüme kavuşturuldu.

Lozan Antlaşması uyarınca Türk Devleti'nin sınırları içindeki yabancı okulların Türk kanunlarına uyması, okulların öğreniminin Türk Devleti tarafından düzenlenmesi kayıt altına alındı.

Fener Rum Patrikhanesi'nin yabancı kiliselerle ilişki kurmaması şartıyla Türkiye'de kalması kabul edilirken, azınlıklara verilen ayrıcalıklar kaldırılmış, tüm azınlıklar Türk vatandaşı kabul edilmişti.

Anlaşmayla İstanbul'daki Rumlar hariç diğer yerlerdeki Rumların Yunanistan'a, Batı Trakya hariç diğer illerdeki Türklerin ise Türkiye'ye gönderilmesi suretiyle iki ülke arasında nüfus mübadelesine karar verildi.

En uzun süreli barış antlaşmalarından biri

I. TBMM tarafından imzalanan, II. TBMM tarafından onaylanan antlaşmayla, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığı ve Misak-ı Milli, itilaf devletleri tarafından resmen tanındı ve kabul edildi, Sevr Antlaşması geçersiz hale geldi.

Türkiye, savaş tazminatı ödemekten kurtuldu, ülke sınırları Irak sınırı hariç belli oldu ve Türkiye açısından I. Dünya Savaşı sona erdi.

Milli Mücadele hareketi, bağımsızlık için uğraşan diğer dünya milletlerine örnek olurken Lozan Antlaşması dünyanın en uzun süreli barış antlaşmalarından biri olarak etkisini bugüne kadar sürdürmeye devam etti.

Antlaşmanın imzalandığı otel

Dünyaca ünlü saat markaları ve çikolatalarıyla ünlü İsviçre, pek çok tarihi diplomatik görüşmelere ev sahipliği yapan, arabulucu ülke olarak da biliniyor.

Türkiye'nin sınırlarının çizildiği Lozan Barış Antlaşması'nın imzalandığı Beau Rivage Palace Oteli aradan geçen yıllar içerisinde pek çok önemli uluslararası görüşmelere ev sahipliği yapmaya devam etti.

Otel, İran nükleer müzakereleri ve en son 2016 Ekim ayında Suriye konulu toplantı gibi birçok diplomatik görüşmeye şahit oldu.

Diğer Yaşam Haberleri için tıklayın


2018.07.24 15:58 - Son Güncellenme: 2018.07.24 15:59 - Gülcan Tekin
A