İçişleri Bakanı Soylu'dan kaçak sigara uyarısı

İçişleri Bakanı Soylu'dan kaçak sigara uyarısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotim Temel Eğitim Sertifika Töreni'ne katıldı. Bakan Soylu, 'Alınan tek bir dal kaçak sigara bile terör örgütünün değirmenine su taşımaktadır. Kimse kusura bakmasın' dedi.

2018.08.16 10:45 - Son Güncellenme: 2018.08.16 12:09 - Siyaset
A
İçişleri Bakanı Soylu'dan kaçak sigara uyarısı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu meselesinde  organize suç örgütlerinin artık doğrudan terör örgütleriyle ilişki kurduğunu  hatta şirket birleşmeleri gibi terör örgütlerinin çatısı altında faaliyetlerini  sürdürdüklerini belirterek, "Yani tıpkı iki şeritli bir yolun ileride tek şeride  düşmesi gibi bu iki suç sahası, yani terör ve uyuşturucu, giderek yakınlaşıyor ve  birleşiyor." dedi. 

Bakan Soylu, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Narkotim Temel Eğitim  Sertifika Töreni'ne katıldı.

Burada konuşan Soylu, İçişleri Bakanlığı görev alanında Türkiye'nin en  önemli sorunlarının "terör",  "uyuşturucu", "asayiş ve trafik" olduğunu söyledi.

Trafiğin tamamen kendileriyle ilgili bir mesele olduğunu aktaran  Soylu, "Ama terör ve uyuşturucu, küresel ve birbirini besleyen meselelerdir.  Uyuşturucu terörü finanse ediyor, terör de uyuşturucuya kanal açıyor, kullanıyor,  dağıtımını gerçekleştiriyor. Uyuşturucu meselesinde organize suç örgütleri, artık  doğrudan terör örgütleriyle ilişki kuruyor. Hatta bazen şirket birleşmeleri gibi  terör örgütlerinin çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Yani tıpkı iki  şeritli bir yolun ileride tek şeride düşmesi gibi bu iki suç sahası, yani terör  ve uyuşturucu, giderek yakınlaşıyor ve birleşiyor." diye konuştu.

Soylu, Türkiye'nin uyuşturucu ve terör ticaretinin doğrudan merkezinde  olan bir coğrafi konumda bulunmasının talihsizlik olduğunun altını çizerek,  sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle uzun yıllardır ülkemizde faaliyet gösteren PKK'nın  uyuşturucu ticaretinden elde ettiği yıllık gelirin 1,5 milyar dolar olarak tahmin  edildiğini çeşitli vesilelerle ifade etmiştim. Sadece uyuşturucu ticaretini  düşünmeyin, aynı zamanda ülkemize giren kaçak sigaraların da PKK'nın elinden  geçtiğini en önemli veri olarak elimizde tutmak durumundayız. Türkiye'den alınan  kaçak bir dal sigara direkt terör örgütlerinin finansmanına ve onların  değirmenine ciddi bir şekilde katkı sağlamaktadır. Doğumuzda Afganistan var ki  dünyanın afyon tarlası... Yıllık 9000 bin ton afyon üretiyor, bunun yarısı eroine  dönüştürülebiliyor ve Afganistan'da sadece 425 tonu eroine dönüşüyor. Geri kalanı  dışarıya gidiyor. Türkiye bu afyon ve eroinin Avrupa'ya sevk güzergahının tam  ortasında ve bunun ciddi bir kısmı, Türkiye'de kalmaktadır."

Orta Doğu kaynaklı göç meselesinin kendi içinde "uyuşturucu iletim  kanalı" açtığını vurgulayan Soylu, düzensiz göçmenlerin uyuşturucuyu  yolculuklarını finanse etmek için taşıdıklarını belirtti.

"Uyuşturucuyu sadece karada kovalamıyoruz"

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, düzensiz göçmenlerin her konakladığı  yerde uyuşturucu satarak yolu bitirmeye çalıştıklarını kaydederek, "Bu tablo,  bize bir kontrol sahası daha üretiyor, o da deniz... Uyuşturucuyu sadece karada  kovalamıyoruz. İşin bir de deniz boyutu var. Doğu Akdeniz'de aldığımız tedbirler  kapsamında, Sahil Güvenlik Komutanlığımız eliyle uyuşturucu kaçakçılığına  müdahale edebilmek için halihazırda bin 100 personel, 21 gemi/bot, 3  helikopter/uçak, 2 mobil radar ve 1 insanlı keşif uçağı kullanılmaktadır." diye  konuştu.

Avrupa'nın ürettiği bilim ve teknolojinin yanı sıra bir de "ölüm  kimyası" ürettiğine dikkati çeken Soylu, sözlerine şöyle devam etti:

"2017 Avrupa uyuşturucu raporuna göre, Avrupa Birliği erken uyarı  sistemi tarafından tespit edilen yeni uyuşturucu maddelerin yüzde 70'i son 5  yılda üretilmiş maddelerdir. Ayrıca Avrupa, eroinin olmazsa olmazı ara  kimyasalları da üretiyor ve aynı zamanda bu kimyasalları nihai ürüne  dönüştürebilmek için Asya'ya pazarlıyor, bunun denetimini yapmıyor. Sadece biz  2018 yılında 34 ton ara kimyasal yakaladık. Bu, 17 ton eroin demektir. Bütün  bunların anlamı şudur, geç kaldığımız her gün, listeye yeni bir zehir ekliyorlar.  Adamların beyinleri var ama maalesef kalpleri yok. Zehiri gelişmiş  laboratuvarlarda üretiyorlar ve özellikle dünyanın doğusuna salıyorlar. Bunun da  doğal güzergahı yine bizim güzel ülkemizden geçiyor. Geçerken önemli bir kısmı da  maalesef burada kalıyor. Kato'da ele geçirdiğimiz terörist mağaralarında  varillerle captagon, extacy buluyoruz. Aynı hapları, İstanbul'da torbacılarda da  yakalıyoruz. Noktaları birleştirmek ve fotoğrafı görmek elbette zor değildir.

Daha da acıklısı, Avrupa'da yasal hassasiyet de zayıf. Laboratuvarları  gelişmiş ama kanunları bu konuda geri kalmış. Uyuşturucuyu, özgürlük normları  içine sıkıştırmaya çalışıyorlar. Birçok konuda birlik olan Avrupa, ilginçtir, bu  konuda birlik olamıyor. Cezalar ve uygulamalar farklı farklı. Bir kilo eroin arzı  için beklenen hapis süresi Hollanda'da bir yıl, Yunanistan'ta 20 yıl. Bir kilo  esrar arzı için Yunanistan'da ceza 10 yıl, Hollanda, Fransa, Polonya, Lüksemburg  ve diğer birkaç Avrupa Birliği üyesi ülkede ise hapis cezası öngörülmüyor. Bizde  cezalar onlara göre daha ağır. Üstelik satılan veya verilen kişinin çocuk olması  durumunda ceza alt sınırı 15 yıla kadar yükselebiliyor. Uyuşturucunun türüne  göre, okul, yurt, kışla, ibadethane gibi toplu bulunan yerlerde ele geçirilmesine  göre de cezalar artabiliyor."

"Uyuşturucu meselesinde hiç sesleri çıkmaz"

Bakan Soylu, uyuşturucu ile mücadelede ayrıca yasal mevzuat desteği  sağlanması açısından 25 Ağustos 2017'de yayımlanan 694 sayılı KHK ile önemli  düzenlemeler yapıldığına işaret ederek, bununla hem mücadelenin elinin  güçlendiğini hem de bazı cezaların artırıldığını kaydetti.

Avrupa ve Amerika'nın yıllardır Türkiye'ye birçok konuda uluslararası  raporlarda akıl verip her işe karışmaya çalıştığına değinen Soylu, "Hükümet  sistemimizden yaptığımız reformlara kadar her konuda atıp tutarlar ama nedense  uyuşturucu meselesinde hiç sesleri çıkmaz. Hatta size çarpıcı bir örnek vereyim,  az önce Afganistan'dan bahsettik. ABD'nin Afganistan'a müdahale ettiği 2002  yılında Afganistan'daki haşhaş üretim alanı 17 bin hektardır. 2017'de ise üretim  alanı 328 bin hektara çıkmıştır. Güya barış götürüyorlardı, terörden  arındırıyorlardı, asıl niyetleri, bu verilerde açıkça görülmektedir." ifadelerini  kullandı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, uyuşturucu meselesinin dünyanın  üzerine bir çığ gibi geldiğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Ama dünya hala, havaya bakıp ıslık çalmaktadır. 2015 yılı dünya  extacy yakalamalarında biz birinci sıradayız. Küresel eroin yakalamalarının yüzde  16'sını biz gerçekleştiriyoruz. Avrupa eroin yakalamalarının da iki katını  gerçekleştiriyoruz. Beni bağışlasınlar, teşbihte hata olmaz, biz olmasak  Avrupa'da neredeyse ayık gezebilen genç kalmayacak. Uyuşturucu konusunda bir  başka tehlike, darknet üzerinden yapılan satışlardır. Darknet denilen internet  ağı üzerinde kripto paralarla yapılan satışların 3'te 2'si uyuşturucu ile  ilgilidir. küresel uyuşturucu arzı içinde belki henüz çok büyük bir yer tutmuyor  olabilir ama dağıtım noktasında dünya sağlığını tehdit edebilecek boyutta bir  tedarik sunduğunu da gözden kaçırmamak ve şimdiden tedbir almak gerekir."

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2018.08.16 10:45 - Son Güncellenme: 2018.08.16 12:09 - Ali Yaşar
A