Düşük asparajin meme kanserini yavaşlatabilir

Göğüs kanserinin yayılmasını önlemek için, evcil hayvan ve bitki kökenli birçok gıdada bulunan bir amino asidin kuşkonmazda da bulunan diyet asparajinin sınırlanması meme kanserinin yayılmasının önlenmesine yardımcı olabilir. Fakat asparajin vücutta sentezlenebileceğinden, diyet kısıtlamalarına ek olarak amino asit oluşturan metabolik yolları etkileyen ilaçlar da eşlik etmelidir.

Asparajin ile göğüs kanseri yayılımı arasındaki bağlantı, Kanser Araştırmaları Birleşik Krallık Cambridge Enstitüsü tarafından metastatik sürücüleri ortaya çıkarmak için üçlü negatif meme kanserinin in vitro ve in vivo modellerini kullanan çok merkezli bir çalışma ile araştırıldı. Bu çalışmada, bazı tümörlerin neden metastaza daha fazla eğilimli olduğunu açıklayan gen ifadeleri seviyelerinde farklılıkları gözlemleme üzerine odaklanıldı. Çalışmada değerlendirilen aday metastatik sürücüler arasında, birincil olan tümörde asparajin sentetaz ekspresyonu seviyesinin belirgin olduğu idi. Bu bulgu, fare modellerinden sonra meme kanseri hastalarının verileri incelenerek doğrulandı.

Ek ayrıntılar, 7 Şubat'ta saygin bilim dergilerinden Nature'da "Asparajin Biyoyararlanımı Bir Meme Kanseri Modelinde Metastazı Yönetiyor" başlığıyla yayımlandı. Çalışmada, meme kanseri olan laboratuvar farelerinde asparajinin sınırlandırılmasının, kanserin uzaktaki bölgelere seyahat etme kabiliyetini önemli ölçüde azalttığını gösterdi. Daha ileri araştırmalar bu bulguları insan hücrelerinde de doğrularsa, kanser hastalarının asparajin tüketimine ilişkin sınırlamalar mevcut tedavileri güçlendirebilir ve meme kanseri yayılımını önlemeye yardımcı olabilir.

BİR SONRAKİ ADIMDA KANSERLİ HASTALARDA UYGULANACAK

Çalışma ekibi, "Asparajin sentetazın yıkılması ile asparajinin sınırlandırılması, L-asparaginaz ile tedavi veya diyetle verilen asparajin kısıtlamasının metastazı azaltırken birincil tümörün büyümesini etkilemediğini; buna karşın artmış diyet asparajininin veya artmış asparajin sentetaz ifadesinin ise metastazı artırdığını" dikkat çekti.

Ayrıca çalışma ekibi "Asparajinin kullanılabilirliğini in vitro olarak değiştirmek ile invaziv potansiyelin güçlü bir şekilde etkilendiğini bunun da, epitelyal mezenkimal değişime yardımcı olan proteinler üzerindeki bir etkiyle ilişkili olduğunu' vurguladı.

Kanser Araştırmaları Birleşik Krallık Cambridge Enstitüsü, Cambridge Üniversitesi direktörü Prof. Dr. Gregory J. Hannon, çalışmanın sonuçlarının, diyetteki değişikliklerin bir kişinin birincil tedaviye nasıl tepki vereceğini ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde ölümcül hastalığın yayılmasını nasıl etkileyebileceğini gösterdiğine" dikkat çekti.

Araştırmacılar, sağlıklı katılımcıların katılımı ile düşük asparajin diyetini tüketebilecekleri bir erken dönem klinik araştırması yapmayı düşünüyor. Diyet asparajin düzeylerinde azalma ile sonuçlanırsa, bir sonraki bilimsel adım kanserli hastalarla yapılacak bir klinik araştırmayı içerecek. Bu denemede muhtemelen kemoterapi ve immünoterapinin yanı sıra diyet kısıtlamaları da kullanacak. Araştırmacılar, asparajinin etkilerini incelenmesi ile diğer kanser türlerine yönelik tedavilerin de değişebileceğini' belirttiler.

Çalışmanın yazarlarından Cedars-Sinai'deki Biyoinformatik ve Fonksiyonel Genomik Merkezi'nin eş direktörü Simon Knott, "Çalışmalarının diyetin hastalığın seyrini etkileyebileceğini gösteren artmış olan kanıtlara eklediğine" dikkat çekti.