Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: "Göze alabileceğine inanmıyorum "

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: "Göze alabileceğine inanmıyorum "

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Washington'da katıldığı etkinlikte, ABD'nin Türkiye konusunda yaptırım dilini kullanmasının geri tepeceğine işaret ederek, "ABD'nin dost ve müttefik olarak Türkiye'yi kaybetmeyi göze alabileceğine inanmıyorum." dedi.

2019.04.15 20:20 - Son Güncellenme: 2019.04.15 20:46 - Siyaset
A
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: "Göze alabileceğine inanmıyorum "

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD'nin başkenti Washington'da  Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan-Türk Konseyi (ATC) tarafından  düzenlenen 37'nci Ortak Yıllık Konferansa katıldı.

German-Marshall Fund (GMF) bünyesinde Türk-Amerikan ilişkileri üzerine  çalışan Joshua Walker'ın yönettiği özel mülakatta iki ülke ilişkilerini  değerlendiren Kalın, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği için ümitli olunması  gerektiğini belirtti.

"S-400 kararı bir gecede alınmadı"

Kalın, son dönemde iki ülke arasındaki en önemli mesele haline gelen  S-400 konusunda, "S-400 kararı bir gecede alınmadı. ABD tarafından bize sunulan  paket ise bizim ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılamıyordu. Biz bu süreçte S-400  sürecini gayet şeffaf bir şekilde yürüttük. Biz ABD'den Patriot sistemlerini  alabilmek için çok uğraştık. ABD'den veya bir NATO üyesinden hava savunma sistemi  almaya hazırız ancak bunun bizim koşullarımızı sağlıyor olması lazım."  değerlendirmesini yaptı.

"Yaptırım dili geri teper"

Sözcü Kalın şöyle devam etti:

"ABD'nin Türkiye konusunda yaptırım dilini kullanması geri tepecek bir  yaklaşımdır. Bizim ABD ile birçok alanda önemli iş birliklerimiz var. Bu tür bir  yaptırım dili ikili ilişkilerimize zarar vermektedir. Biz hem Astana hem de  Cenevre süreçlerinin parçasıyız. DEAŞ'a karşı verilen mücadelede çok önemli bir  rol oynadık, oynuyoruz. İdlib'de durumun kontrol altında olmasında kritik rolümüz  var. Bazı farklılıklarımız olsa da Suriye'deki siyasi çözüm konusunda ABD ile  aynı sayfadayız. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump da iki ülke arasında 75  milyar dolarlık bir ticaret hedefine ulaşılabileceğini söyledi. Fakat bu tehdit  ve yaptırım dilini sürdürürseniz bu amaçlara nasıl ulaşılabilir?"

"Cumhurbaşkanımız ABD ile iyi, güçlü ve verimli bir ilişkiye  inanıyor"

Kalın, "Tüm bunların yanında Cumhurbaşkanımız hala ABD ile iyi, güçlü  ve verimli bir ilişkiye inanıyor. Bu nedenle Başkan (Donald) Trump ile kişisel  ilişkilerimize değer veriyoruz. Washington'daki diğer karar vericiler ve  uygulayıcıların da buradaki büyük resmi görebileceklerine inanıyorum. ABD'nin  dost ve müttefik olarak Türkiye'yi kaybetmeyi göze alabileceğine inanmıyorum."  diye konuştu.

ABD ile Türkiye arasında geçmişte inişli çıkışlı dönemler yaşandığına  işaret eden Kalın, "Ancak şimdi, ilişkimize atfedilen tüm kaos ve umutsuzluk göz  önüne alındığında daha fazla pozitif değerlere dayalı bir ilişkiye ihtiyacımız  olduğuna inanıyorum." dedi.

"Türkiye-Rusya ilişkisi, üçüncü bir ülkeye tehdit değil"

Kalın, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin boyutuna dair,  "Türkiye-Rusya ilişkisi, üçüncü bir ülkeye hiçbir şekilde tehdit niyeti  taşımamaktadır. Rusya, bölgemizdeki önemli bir ortaktır ve birçok konuda bölgesel  iş birlikleri yapıyoruz. Fakat biz NATO müttefiki bir ülkeyiz ve ABD ile ve NATO  ile stratejik ortaklığımıza çok değer veriyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin hala toplam ticaret hacminin yarısının AB ülkeleriyle  olduğunu kaydeden Kalın, Türkiye'nin özellikle savunma alanında NATO ülkeleriyle  çok yakın iş birlikleri içinde olduğunu ve ABD'nin ilk sırada yer aldığını  belirtti.

"Türkiye'nin dışlanması tüm projeye zarar verir"

F-35 konusundaki sürece de temas eden Kalın, "Türkiye'nin F-35  projesinden dışlanması Türkiye'nin cezalandırılması değil, tüm projenin zarar  görmesi demektir." dedi.

Türk-Amerikan ilişkilerinde iniş-çıkışların her zaman olduğunu  kaydeden Kalın, mevcut sorunların ortak değerler ve güven etrafında samimiyetle  konuşularak halledilebileceğine inandığını belirtti.

"Obama yönetimi Patriot'ları geri çekmişti"

Kalın, "Suriye'deki savaş yayıldığında ve DEAŞ, YPG/PKK ve diğer terör  örgütleri tarafından en çok tehdit hissettiğimiz bir dönemde (Barack) Obama  yönetimi Patriotları geri çekmişti ve geri gelmedi. Daha sonra Almanlar da geri  çekti, o da geri gelmedi. Şu anda sadece İtalyan ve İspanyol Patriot sistemleri  var; bundan dolayı da kendilerine teşekkür ediyoruz. Bunu, Türkiye S-400 kararına  nasıl ulaştı onu daha net anlatabilmek için dile getiriyorum." diye konuştu.

Kalın, Türkiye ve ABD arasında uzun yıllardır devam eden dostluk ve  müttefikliğe rağmen önemli teknoloji ve altyapı paylaşımı hususlarında ABD'den  yeterli kararlılık ve desteği göremediklerini belirterek, Patriotlar ve S-400  krizlerinin buradan kaynaklandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump  arasında iyi bir kimya oluştuğunu, iki liderin birçok konuda açık bir dille  görüştüklerini ve bunun çok önemli olduğunu kaydeden Kalın, ikili ilişkilerdeki  sorunların çözümü için hem liderler arasındaki iletişimin hem de diğer diplomatik  seviyelerdeki iletişimin şu anda çok değerli olduğunu vurguladı.

"YPG'ye destek PKK'ya verilen destektir"

Türkiye-ABD ilişkilerinde en önemli sorunlardan birinin ABD'nin  Suriye'de YPG/PKK'ya verdiği destek olduğunu belirten ve bu konuyu Türkiye'nin  daha önce defalarca dile getirdiğini anlatan Kalın, "Türkiye topraklarında PKK'ya  karşı çok güçlü ve büyük oranda başarılı bir savaş verdiğimiz şu zamanda  Suriye'de YPG/PKK'ya verilen herhangi bir destek, doğrudan ya da dolaylı olarak  PKK'ya verilen bir destektir." değerlendirmesinde bulundu.

PKK'nın kendine Suriye'nin kuzeyinde bir devlet alanı oluşturmaya  çalıştığını ve Türkiye'nin buna karşı koymak için mücadele verdiğini anlatan  Kalın, "(Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti) Bu sadece Türkiye'nin milli  güvenliği için değil, Suriye'nin toplumsal ve toprak bütünlüğü için de bir  tehlike arz ediyor. Suriye'de tek bir etnik ya da belirli bir grup için istisna  yaparsanız, diğer grupların da benzer istekleri olur." uyarısında bulundu.

İki ülke ilişkilerin de bir diğer önemli konunun ise Fetullahçı Terör  Örgütü (FETÖ) meselesi olduğunu vurgulayan Kalın, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe  girişiminde 251 kişiyi şehit ettiğini, binlerce kişiyi yaraladığını ve   Türkiye'ye ele geçirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptığına dikkati çekti.

"FETÖ, ABD-Türkiye ilişkilerini zehirlemek için çalışıyor"

Kalın şunları kaydetti:

"FETÖ'cü teröristler şimdi de ABD-Türkiye ilişkilerini zehirlemek için  ellerinden geleni yapıyor. Şimdi biz burada konuşurken bile eminim, Türkiye-ABD  ilişkilerini zehirlemek için bizi izliyorlar ve tweet atıyorlar. Neden buna izin  verelim. Ne bizim ne de sizin bu insanlara ihtiyacınız var. Biz onların  işledikleri suçlar ve ABD'de suç teşkil eden davranışlarıyla ile ilgili kanıtları  ABD'ye sunduk. Ancak ne Barack Obama ne de Donald Trump yönetimleri, Türkiye'nin  isteklerini yerine getirecek ya da endişelerini dindirecek bir somut adım attı."

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2019.04.15 20:20 - Son Güncellenme: 2019.04.15 20:46 - Büşra Dikilitaş
A