Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "İzmir'in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini biliyorum. Bunların 19'u direkt dağ kadrolarıyla bağlantılı. Sadece bu örnek bile CHP ile PKK arasındaki ittifakı göstermesi açısından çok çarpıcıdır." açıklamasında bulundu. 'Trenden inenler bir daha binemez' sözüne de açıklık getiren Erdoğan, "AK Parti sizin gibi çürük, çarıkları partiye alacak değildir. Dava adamı davasına ihanet etmez. İhanet edenlerle de yürünmez." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Seçimden sonra Ayasofya'ya giriş ücretsiz olabilir. "Ayasofya'yı müze olarak değil, cami olarak ziyarete açabiliriz." ifadelerini kullandı.

2019.03.24 19:09 - Son Güncellenme: 2019.03.24 22:33 - Siyaset
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı
01:27 Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

İLGİLİ VİDEO

Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında soruları yanıtladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TGRT Haber-Beyaz TV'nin ortak yayınında "Cumhurbaşkanı ile Seçim Özel" programında gündeme soruları yanıtladı.

Cumhur İttifakı'nın Yenikapı Etkinlik Alanı'ndaki mitinginde yerel yönetime dair açıklamaları olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bu açıklamalar aynı zamanda belediye başkan adayımız Binali Yıldırım'ın da dokunacağı, bugüne kadar da dokunduğu ve açıklamış olduğu tabii yerel yönetimle ilgili yol haritasını da içeren bir konuşmaydı. Bugüne kadar yapılanlar, yapılmakta olanlar ve bundan sonra da yapılacak olanlar. Başkan adayımızın da yol haritasının içinde olan bilgiler de var. Bunları biz de bugün burada açıklamış olduk. Fakat 1 milyon 600 bin insanın hiç dağılmadan sonuna kadar alanda durması, biraz da gerçekten hava güneşliydi ama soğuktu. Deniz kenarı olması hasebiyle." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü tablonun umutları çok daha farklı bir şekilde yeşerttiğini anlatarak, alana gelenlerin heyecanının gayet iyi olduğunu söyledi.

BÜYÜKŞEHİR MİTİNGLERİ

Alana gelenlerin son bir haftayı nasıl değerlendireceklerine dair kesin hesapları olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Koşacağım, çalışacağım, gayret edeceğim, diyor. Bir diğer taraftan da önümüzdeki hafta pazar günü Cumhur İttifakı'nın zaferiyle de bunu taçlandıracağız. Bu İstanbul havası ki bu çok önemli. Aynı şekilde Ankara ve İzmir'i bu şekilde gördüm. Bu büyükşehirlerde Eskişehir aynı durumda, Gaziantep ve Diyarbakır da aynı durumda... Böyle farklı yerden bu örnekleri vermemin sebebi, anlaşılması lazım. Konya, Kayseri... Bütün buralar aynı şekildeydi. Büyükşehirlerde dolaştığım yerlerde bu havayı hep kokladım. Muğla, Antalya aynı durumdaydı. Adana aynı şekildeydi. Mersin de bu havayı gördüm. Çok farklı bir seçimin olacağını... Denizli, Manisa tüm buralarda bunları gördüm. Temennim odur ki, Tekirdağ Trakya'da miting yaptım. Keza öyle. Şu anda önümüzdeki hafta pazar gününün ortaya koyacağı tablo, yaptığımız çalışmalarla Karadeniz'de Trabzon'dan alın, Ordu, Samsun bütün bu büyükşehirlerde de o heyecanı, o coşkuyu gördüm. Hepsiyle birlikte temenni ediyorum ki, yerelde milletimin menfaatine olacak gerçekten bu işi bilen arkadaşları seçtik. Belirledik. Bütün bu aday arkadaşlarımıza baktığımızda hepsinin yerel yönetimde bir hassasiyeti var. Örneğin Kocaeli'de bir vali arkadaşımız. Daha önce Kocaeli Belediyesinde genel sekreterlik yapmış bir arkadaşımız. İşi biliyorlar. Kenardan köşeden getirilmiş birileri değil."

"BU DEMOKRASİ ZAFERİNİ YERELDE TAÇLANDIRALIM"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle büyükşehirlerde belirlenen adayların neyin, nerede, nasıl yapılacağını bildiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu adaylarla beraber ülkeyi inşallah yerel yöneticilikte uçuracağız. Bu hafta içinde örneğin Van var. İllerden yine gideceğimiz yerler var. Van'a mesela çok büyük yatırımlar yaptık. Hizmet verdik. 25 katrilyon bizim Van'a yaptığımız yatırım var. Yarın Ağrı ve Muş, buralara gideceğim. Büyükşehirlere giderken bunun yanı da diğer illeri ihmal etmiyoruz. Benim gidemediğim yerlere arkadaşlarım gidiyor. Böylece işi çok daha etraflıca kucaklayalım istedik. Demokrasi yerelde başlıyor. Bu demokrasi zaferini yerelde taçlandıralım. Çünkü bu seçimin bir özelliği var. Diyelim ki Tayyip Erdoğan 4,5 yılda daha Cumhurbaşkanı olarak bu ülkenin başında. Ama bizim partimizin Cumhur İttifakı'nın adaylarının seçimiyle burada bir şey olacak. Bir Cumhurbaşkanı ile kabinesinin yönetimindeki Türkiye'de, düşünün yerelle bütünleşmesi ve yerelle o dayanışmanın olması, hizmetlerin bu noktada dayanışma içinde bütünlük sağlamasının illerimize getireceği katkı, o illerdeki değişim çok farklı olacak."

ANKETLERİN GÜVENİRLİĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "En son yaptırdınız bir anket var mı? Bir de kampanya sürecinde en çok 'Anketlere güvenmiyorum.' cümleniz konuşuldu." şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:

"Anket çalışmalarını yaptırmıyoruz, dersek bu doğru olmaz. Anket çalışmalarını yaptırıyoruz. Takip de ediyoruz. Vatandaşımızın nabzını anketlerden çok daha meydanlarda tutuyorum. Halkımın sofralarına oturuyorum. Bunun yanında onlarla beraber ayakta karşılıklı elektrik alıp verme çok daha farklı... Onlarla çay içiyorum, sohbet ediyorum. 'Nasıl gidiyor?' diye sorduğumda aldığım cevaplar var. Bu cevaplarla beraber o ilin nabzını koklayabiliyorsunuz. Artık bazı kamuoyu araştırmaları maalesef sipariş üzerine yapılıyor. Şimdi değişik değişik anket çalışmaları çıktı. Sosyal medya üzerinden yapılanlar var. Telefonla yapılanlar var. Yüz yüze yapılan anketler var. Bunlara baktığınızda çok büyük çelişkiler görüyorsunuz. Oranların çok çok farklı olduğunu görüyorsunuz. Onlara takılıp kalırsanız seçim kampanyası yürütemezsiniz. Bu noktada eski seçim kampanyaların havası yok. Onun için en ideali meydanların dilidir. Meydanlara gittiğiniz de bu insanlar mecbur mu? Neden gelsin meydana? On binler geliyorsa meydanlara burada bir şey var. Ya size güveniyor, inanıyorlar, bunun için oraya geliyorlar. Ama şikayetleri de vardır, sıkıldığı yerler de vardır. Bu meydana 1 milyon 600 bin insan geliyorsa Cumhur İttifakı'nın liderlerini takdir ediyor. Seviyor. Buraya da geliyor. Biz de diyelim arkadaşlarımızla ekibimizle adaylarımızı belirlerken yüzde 100 isabet etmemiş de olabiliriz. Ben şimdi partimin genel başkanı olarak Sayın Bahçeli de partisinin genel başkanı olarak adaylarımızı belirlemede bugüne kadar yapılan yanlışlar zaten ortada, onları zaten bir kenara koymuşuz. Ama bundan sonraki süreçte de oralardan esinlenerek bu yanlışları minimize ederek çok daha vasıflı, kaliteli, bu işi götürebilecek arkadaşlarımızı artık adayımız olarak gösterdik ve bu seçime giriyoruz."

MANSUR YAVAŞ'IN ADAYLIĞI

CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın "10 puan fark attım." söylemini de değerlendiren Erdoğan, şunları kaydetti: 
"Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Bu arkadaş böyle birisi. Bu arkadaş, bir defa belediye başkanlığını Ankara gibi büyükşehirde yapacak kapasitede birisi değil. Belediye başkanlığı yapmış. Nerede? Beypazarı'nda. Beypazarı nere Ankara Büyükşehir nere. Burada bir ufuk gerekiyor. Burada böyle bir ufuk yok. İki seçimi kaybetmiş. Şimdi bunu tekrar CHP öne sürmüş. Neden öne sürüyor? Sebebi şu; Bay Kemal yerini kimseye kaptırmak istemiyor. Bunu da kaybedeceğini biliyor. 'Öyle bir aday koyayım ki yarın beni zora sokmasın.' diyerek bunu öne çıkarmış vaziyette. Burada bir de dörtlü mekanizmayı çalıştırıyorlar. Bu dörtlü mekanizmanın içerisinde başta CHP, çatı bu. Onun yanında HDP var. Malum İYİ Parti var. Bir de ne yazık ki Saadet Partisi var. Bu dörtlü mekanizmayla bu işi güçlendirme gayreti içerisindeler."

Cumhurbaşkanı Erdoğan kendilerinin durumunun öyle olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"MHP ile AK Parti birlikte giriyoruz. Bizim adayımızın bir defa kimliği, kişiliği ve gücü onunla mukayese edilmez. Bizim adayımızın 5 dönem Kayseri gibi bir vilayette büyükşehir belediye başkanlığı var. Ondan sonra kendisini Ankara'ya çektim. Ankara'da milletvekilliği süreci başladı. Bu süreçte de biliyorsunuz devlette yönetimin tavan yaptığı yer neresidir? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Yerel yönetimle Çevre Şehircilik Bakanlığı iç içedir. Bakan yaptık. Daha sonra bu yeni yönetim sistemine geçince bu defa ben Mehmet Bey'i parlamentoda bir milletvekilinin eksik olmasını istemem. Genel başkan yardımcısı olarak yanıma aldım. Genel başkan yardımcısı olarak da kendisini yerel yönetimlerden sorumlu olma görevini verdim. Mehmet Bey'in bir özelliği var. Mehmet Bey, elif gibi dürüsttür dimdiktir. Öyle bunun gibi sahte senet yaz. Ondan sonra kalk çeşitli şeylerle yargıda her şeyle artık kesinleşmiş. Böyle bir durum var. Bu zatın zaten seçim öncesi ya da seçim sonrası ne olacağı belli değil. Ankara şu anda bir belirsizlik içinde olan bir durumda."

Yavaş'ın seçilmesi durumunda ne olacağı hususunda gelen soruyu da yanıtlayan Erdoğan, şunları aktardı:

"Şu anda yasal olarak duruma bakıldığı zaman seçimden sonra zaten yargı kararı da belli olduğuna göre gereken kararı... Bu kovalanacaktır. Bu şekilde devam etmez. Nitekim şu anda bu senetle ilgili adı geçen şahıs, 'Benim böyle bir şeyle yakından uzaktan alakam yok.' diyor. Günlerdir televizyonlarda her yerde... Üstelik bir de bu adam, Yavaş, vergi noktasında da vergi kaçakçısı. Bir de bu var. Şu anda Maliye Bakanlığı kayıtlarında bu durum da geçiyor. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Böyle bir insanın Ankara gibi bir yere belediye başkan adayı olması hazmedilemez. Düşünün 'Bizim sözümüz senet.' Böyle demekle bu işi savuşturamazsınız. Böyle siyaset de yapılmaz. Bir defa sözünün eri olacaksın. 'Sözümüz senet.' diyeceksin ama senedi sahte çıkan adamı da aday yapacaksın. Bu nasıl iş? Böyle bir şey olabilir mi? Şu anda bunun hesabını Bay Kemal veremez. Bay Kemal zaten akşam yalan sabah yalan. Hayatı bu. Şahsım ve ailemle alakalı Mann Adası hikayesi var. Şimdi yargı bununla ilgili kararını verdi. 2,5 milyona mahkum etti. Bu 2,5 milyona mahkum olan bu zattan üst mahkemeden de onayı aldıktan sonra, 2,5 milyonu tahsil edeceğiz. Bay Kemal bakıyor ki 'Nasılsa benim cebimden çıkmıyor.' Milletvekilleri bir yardım sandığı kurmuşlar. Oraya beşer bin lira ödüyor hepsi. Ondan sonra bu parayı orası ödeyecek. Biz de o parayı tahsil ettiğimizde adres belli. İnşallah biz de o parayı Mehmetçik Vakfı'na bağışlayacağız. CHP kendine yaraşır bir Ankara adayı bulmuş. Kendilerine hayırlı olsun."

Erdoğan, İstanbul ve Ankara'da sıkıntı olduğu yönündeki iddiaların yalan olduğunu belirterek, Ankara'daki mitinge 450 bin kişinin gelmesinin en büyük sinyal olduğunu söyledi.

Yavaş'ı 10 puan önce gösteren bir anket olmadığı hatırlatılan Erdoğan, "Mürebbiyesi Bay Kemal. Onun verdiği dersle çalışıyor. Her şey yalan üzerine. Bununla kimseyi aldatmak mümkün değil." dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

MHP İLE İŞBİRLİĞİ

Kanka deyince siz ne anlıyorsunuz. 'Kan-ka' Bu aslında kan kardeşliğinin kısaltılmışı. Güzel bir yaklaştırma. Bugün Binali Bey de kullandı. Ben de farklı bir versiyonunu kullanıyorum: Pazara kadar değil mezara kadar diyorum.

CHP İstiklal Marşına karşı olan birisiyle oluyor, Erdem Gül. Bunlar bizim bayrağımıza da karşı değil mi? Bunlar bizim bayrağımızı kongrelerinde asmayacak kadar milliyetçi. Bunlarla işbirliği yapıyorsun. İYİ Parti sözde milliyetçi. Saadet Partisi, neyle izah edeceksin? Bizim böyle bir sorunumuz yok.

Bizim MHP ile ittifakımızda tek millet, tek bayrak, tek vatan birlikteliğimiz var. Diğer 4'lü ittifakta bunları göremezsiniz.

HDP'nin 229 ismi diğer siyasi partilerin listelerinde meclis üyesi. YSK'nın bu işi çok daha farklı ele alması lazım. GBT sisteminin çok daha doğru çalışması lazım. Seçim sonrası 340 isimlerle ilgili başta benim partim olmak üzere, bunların hepsinin düşürülmesi için müraacatlarımızı yapacağız. CHP'nin Kandil adayları var. Kayyum olayı bizim zamanımızda çıkmış bir şey değil. Devlet için gelen paraları bunlar Kandil'e gönderdiler. İYİ Parti'nin temsilcisi 'Bu çukurların açılmasında Erdoğan'ın bilgisi var' dedi. Bu saygısızlıkdır ahlaksızlığın daniskasıdır.

"BİZ KULA KUL DEĞİLİZ, SEN KULA KULSUN"

(Ekrem Dumanlı için) Çok müptezel birisi. Karşımızda el pençe divan duran birisi. Senin kilon ne? Uşaksın, kulsun. Ama Allah'a değil FETÖ'ye. Aramızdaki fark bu. 15 Temmuzla bu işi bitireceğiz... Bitirebildiniz mi? Artık farklı bir Türkiye var. Biz kula kul değiliz, sen kula kulsun. Muhatabın değilsin. Yanındaki PKK'nın temsilcisi. O zaten malum. Her yönüyle bitmiş tükenmiş. Bunlar 13-14 yaşındaki kızları dağa kaçırıp taciz eden tipler. HDP'ye gönül veren kardeşlerim, Güneydoğulu kardeşlerim... Diyarbakır Belediyesi önünde çadır kurup ağlayan anneler... Bunların kızları dağlara kaçırıldı. O günleri hatırlayın ve bunların peşinden gitmeyin.

"EN GÜZEL CEVABI KÜRT KARDEŞLERİM VERECEKTİR"

(HDP'li Sezai Temelli için) Bu adam Kürt de değil biliyor musunuz? Kürt vatandaşımın üzerinden siyasi sermaya peşinde. 'Mansur Yavaş eğer Ankara'da seçim kazanacaksa bizimle kazanacak' diyor. Benim Kürt vatandaşlarıma da saygısızlık yapıyor. Bunların ifadeleri bunlar için bir saygısızlıktır. Güneydoğu'da Doğu'da birinci parti olduğumuz günler var. Onlara da Pazar günü sandıkta en güzel cevabı Kürt kardeşlerim verecektir.

"İZMİR'DE CHP'NİN PKK İLE İLİŞKİLİ 27 ADAYI VAR"

(CHP-HDP'nin gizli ittifak iddiası) CHP'nin seçimlerde en çok HDP'den medet umuyor. İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de neden HDP adayı yok? Manidar. CHP umudunu oraya bağlamış. Listelerde de HDP'lilere yer vermişler. İYİ Parti de öyle. Mersin'de iş karmakarışık oldu. Ankara'da da aynı şekilde. Adıyaman'da Saadet partisi giriyor, HDP girmiyor. Antalya'da da benzer durum var. HDP birçok yerse seçime girmiyor. AK Parti kazandırılmasın, AK Parti kazanırsa nelerin olabileceğini çok iyi görüyorlar.

İzmir'in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde terör örgütü PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini biliyorum. Bunların 19'u direkt dağ kadrolarıyla bağlantılı. Bundan daha güzeli olur mu ispat için? Sadece bu örnek bile CHP ile PKK arasındaki ittifakı göstermesi açısından çok çarpıcıdır.

Bugün medyada biliyorsunuz CHP-HDP-İP-Saadet Partisi ile ilişkisini resmeden kayıtlar ortaya kondu. Olay ortada. Seçim stratejilerini birlikte belirliyorlar. 

"HİÇBİR YERİNİN MİLLİ OLMASI MÜMKÜN DEĞİL"

(Kılıçdaroğlu'nun 'ülkücüyüm' demesi) Bay Kemal her şeyi söyler. Çok takla atar. Onun akşam yatarken, sabah kalkarken söylediği yalanları takip etmekte zorlanıyoruz. Hiçbir yerinin milli olması mümkün değil. Vatansever olması da mümkün değil. Bununki 'omurgasız' siyasettir. İstedikleri yere eğilirler. Siyasette her yeri acemi. Hayatı siyasetle geçmedi. 40 yıldır siyasetin içinden geldiysek birçok şeyi halkımızla yoğurarak geldik. 15 Temmuz'da tankların arasından kaçarak sen belediyene gittin kahveni yudumladın. Tankların önünde niye durmadın?

Ülkücüleri dar ağacına asanlarla yan yana kendisi. Sadece işaret yapmakla ülkücü olunmaz. Ülkücülük bir Türkiye sevdasıdır. Bugün Adalar'da gördük. İstiklal Marşı okumayan adamla yanyana duruyorsun. Taksim'deki olayda İstanbul İl Başkanı kadın onlarla birlikte orada. Onu savunmadı mı Bay Kemal, savundu. 'Taksim'de o düdükler polise karşıydı' dediler. Siz kimi kandırıyorsunuz?

"BOĞAZ'IN ÜSTÜNE 3. GERDANLIĞI TAKTIK"

(17 yılda ne yaptınız sorusu) Cevabı sadece gözlerine çok rahat sokabileceğim şekilde, Boğaz'ın üstüne 3. gerdanlığı taktık. Altta Marmaray var, onu göremeyebilir alttan geçtiği için. Raylı sistemi, lastikliyi anlamaz. Avrasya Tüneli'ni koyduk. Üç tane bunlar var Bay Kemal. İstanbul-İzmir otoyolunu yapıyoruz. Osmangazi Köprüsü'nden geçmeni tavsiye ediyorum. Bursa'ya doğru gitmeni tavsiye ederim. Bu yıl sonuna kadar bunu bitiriyoruz. Sabuncubeli Tüneli var, onu da herhalde görmüştür diye düşünüyorum. İstanbul-İzmir arasını 3 buçuk saate indirmiş oluyoruz. 81 ilin tamamında üniversiteler var. Sağlıkta bütün il ve ilçelerde hastaneler var. Şimdi biz şehir hastanelerine başladık.

"YASSIADA 1-2 AY İÇERİSİNDE AÇILACAK"

Tabi burası yaşananlar nedeniyle Yaslıada öncelikle. Bu ada demokrasi ve özgürlükler adası olarak değişecek. Proje çok çok güzel. Karşısındaki Sivriada'ya bunu entegre edeceğiz. Bu adada uluslararası bir çok barışa yönelik toplantılar yapılacak. Böyle güzel bir adayı biz yaptık, 1-2 aya son rutüşları yapılıp açılacak. 

YENİ ZELANDA SALDIRISI

Bu bireysel bir terör eylemi değil, örgütlü terör eylemidir. Arkasında kim var bunlar ortaya çıkarılacak. Sayın başbakanın yaptığı açıklamalar her yönüyle takdire şayandır. Kendisi bu acıyı bizzat yaşamıştır.

Avusturyalı senatör gibi Kemal Kılıçdaroğlu çıktı dedi ki 'İslam kaynaklı' terör. Senin kendinle şüphe etmen lazım o zaman. Buna 'İslam kaynaklı terör' diyemezsin haddini bil. Önce sen haddini bil. Bu terörist hristiyan şimdi biz Hıristiyanlığa terör dini mi diyeceğiz? Öyle bir haddimiz ve hakkımız var mı? CHP'nin geçmişi de camileri kapatanlarla yan yana. Kemal Kılıçdaroğlu utanmadan başörtüsü 'meselesini de biz çözdük' diyor.

YENİ PARTİ İDDİALARI

Bu ülkede siyasetin acemileri var. Yolda giderken siyasete bulaşmış olanları var. Ama çekirdekten gelmek başka bir şey. Biz makam ve koltuk aşkıyla bu yola çıkmadık. Sevdası millet olmayanların çabası beyhudedir. Bazı denemeler oldu sonuçları ortadadır. Parti kurdular sonra ne oldu? Sıfırlandılar. Davamıza baş koyan arkadaşlarımız halkımıza hizmet derdinde. Bu anlayışa sahip çıkmayanlarla yolda yürüyemeyiz. Bizimle yola çıkıp da CHP içinde olanlar var. Onlarla yol yürüyenler var. Akademik çalışma yapacağım deyip istikametini kaybedenler var. Siyasetin son 20 yılına baktığımızda Türkiye'nin badireler atlattığını görüyoruz. Yeni bir siyasi oluşumdan ziyade güçlü bir birlikteliğe ihtiyacımız var. Şunu bilecek bir defa... Seçimden sonra 'Ben tekrar AK Parti saflarında yerimi alırım' Kusura bakma. AK Parti sizin gibi çürük, çarıkları partiye alacak değildir. Dava adamı davasına ihanet etmez. İhanet edenlerle de yürünmez. Böyle bir şeyi yapacak olursak milletimiz bizi affetmez.

AYASOFYA AÇIKLAMASI: ÜCRETSİZ OLABİLİR, CAMİ OLABİLİR

(Ayasofya'nın ücretsiz olması) O anormal bir teklif değil, olabilir niye olmasın. Rahatlıkla olabilir. Hatta üzerinde bunun öyle dururuz ki, 'müze' ifadesi ile değil, 'Ayasofya Cami' olarak koyarız. Nasıl Sultanahmet Cami'ne turistler geliyorlar, ödeme yapmıyorlar, Süleymaniye aynı şekilde, Fatih Cami'nde aynı şekilde. Aynı şeyi Ayasofya'da da yapılabilir. Müze statüsünden çıkar. Zaten biliyorsunuz daha sonradan böyle bir statü buraya verildi. Bu da CHP zihniyetinin adımıdır, bu CHP zihniyetinin attığı bu adımı değiştiririz.

TRUMP'IN GOLAN TEPELERİ AÇIKLAMASI

BM'nin kesin kararı var bu konu hakkında. Fransa'nın da duruşu ayrı. Trump ile görüşmem olacak ona da söyleyeceğim. Burada çok büyük bir yanlış var Trump 'Golan Tepeleri'ni Netanyahu'ya seçim hediyesi olarak altın tepside sunmak istiyor. Netanyahu'nun yolsuzlukları da ayrıca deşifre oldu. Ne yazık ki Netanyahu'nun seçim çalışmalarını ABD yürütüyor. Bu birliktelik dünya barışını tehdit ediyor. 'Golan Tepesi' olayını BM'ye taşıyoruz. BM Genel Kurulu'nda da bu konunun onaylanıp geçmesi mümkün değil. 

F-35 VE S-400

F-35 için 1 milyar 200 milyon dolar verdik. Bu konuda bir sıkıntı söz konusu değil ki... Ülkemizin savunma sistemi noktasında adımlarımızı neden atmayalım? S-400'le ilgili de geri adım söz konusu değil. Ayrıca ABD'ye 'Patriot'lar için şartları hazırlayın' dedik.

3600 EK GÖSTERGE

Bu kapsama girebilecek kim varsa hepsini 3600'dan yararlandıracağız.

EYT AÇIKLAMASI

EYT'de Demirel bir yanlışın içine düştü. Emeklilik meselesini eleştirmek için muhalefet teşvik ediyor. Erken yaşta emekliliğe karşıyız.

"GÖZLERİNİN YAŞINA BAKMAYACAĞIZ"

Dövizle oynayanların gözlerinin yaşına bakmayacağız. BDDK ve SPK'nın müdahalerini gerçekleştirdi. Dövizde manipülatif dayatmalar var ve bunların arkalarında bazı bankalar var. Seçim sonrası bunların üzerine sert bir şekilde gideceğiz. BDDK'nın attığı adım bunun bir örneğidir. Uluslararası düzeyde de bunlara darbeyi indireceğiz. Dövizle oynayanların üzerine gideceğiz.

İşsizlik şuan mevsimsel. İşsizliği aşabilecek güç ve kabiliyetteyiz. Yatırımları teşviğe devam edeceğiz. TOBB'dan hamle bekliyorum. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nu tehdit edenlerden de hesap soracağız.

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2019.03.24 19:09 - Son Güncellenme: 2019.03.24 22:33 - Yasin Yüksel
A