Çocuk sahibi olmak isteyen obez kadınlar dikkat!

Çocuk sahibi olmak isteyen obez kadınlar dikkat!

Obezitenin kısırlığa neden olduğu bilimsel bir gerçek. Öyle ki fazla kilo günümüzde kısırlık nedeni olan hormonal faktörler kadar önemli. Obez kadınlar kilo vermeleri halinde hem tedaviye daha iyi yanıt veriyorlar hem de hamilelik şanslarını artırıyorlar

2018.10.05 09:15 - Son Güncellenme: 2018.10.05 09:16 - Sağlık
A
Çocuk sahibi olmak isteyen obez kadınlar dikkat!

Diyabetten, kansere pek çok hastalığa davetiye çıkaran obezite hastalığı çok sayıda olumsuz etkisinin yanında kısırlığa da neden oluyor. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre çocuk sahibi olmak için yapılması gerekenlerin ilk sırasında fazla kilo sorununun çözülmesi bulunuyor. Bunun nedeninin kiloluyken yardımcı üreme tekniklerine başvurmanın olumsuz sonuçları olduğu belirtiliyor. Obezite sorunu yaşayan kadınların diyet ve sporla kilo verememeleri durumunda ise kalıcı çözümün obezite cerrahisi olduğu belirtiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Obezite Tanı ve Tedavi Merkezi'nden Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Murat Çağ, obezite ve kısırlık ilişkisine dair önemli bilgiler veriyor.

HORMONAL NEDENLERİN BİLE ÖNÜNE GEÇTİ

Kısırlığa neden olan birçok faktör bulunsa da çocuk sahibi olamayan kişilerde özellikle iki ana faktörün varlığı dikkat çekiyor. Bunlar arasında ilk sırayı hormonal nedenler, ikinci sırayı obezite alıyor. Son dönemde obezite sorununun hormonal nedenlerin bile önüne geçtiği belirtiliyor. Yapılan araştırmalara göre obezitenin yol açtığı kadın hastalıkları arasında Polikistik Over Sendromu (PKOS) ve infertilite yani kısırlık ön plana çıkıyor. Bu nedenle çocuk sahibi olamayan kişilerde araştırılması gereken en önemli noktalardan birinin kişinin hastalık düzeyinde kilo fazlası olup olmadığı konusu olduğu belirtiliyor. 

AŞIRI YAĞ ÖSTROJEN DENGESİNİ BOZUYOR

Obezite varlığında vücutta bulunan fazla sayıdaki yağ hücresi yumurtalık dışı östrojen üreterek östrojen hormonu dengesini bozuyor. Yüksek miktarda salgılanan östrojen hormonu ise yumurtlamayı dolayısıyla da çocuk sahibi olmayı engelliyor. Bu durum yumurtlama oluşsa bile oluşan yumurtaların kalitesiz olmasıyla sonuçlanıyor.

OBEZİTE ADET KANAMALARINI YOK EDİYOR

Doğurganlık çağındaki kadınlarda, vücuttaki fazla yağa bağlı olarak aylık adet kanaması döneminde fiziksel yakınmalarla birlikte ruhsal belirtilerin eşlik ettiği "Premenstrüel Disforik Bozukluk" tablosu görülüyor. Bunun dışında obez kadınlarda aylık kanamaların olmaması sorunu da yaşanıyor. Obez kadınlarda hamilelik oluştuktan sonra düşük oranının daha yüksek çıktığına dikkat çekiliyor. Kilo kaybı başladıktan sonra kadınlarda adet kanamaları düzene giriyor ve oluşan yumurtalar kaliteli hale geliyor. Kalitesiz yumurta yanlışlıkla döllense bile rahim içinde olgunlaşacak kadar kalamıyor ve düşükler oluşuyor.

TÜP BEBEK TEDAVİSİNİN BAŞARISINI DÜŞÜRÜYOR

Bebek sahibi olmak isteyen vücut kitle endeksi yüksek bir kadının fazla kilolarından kurtulmadan tedaviye başlaması fazla östrojen hormonu etkisinde olması yüzünden tedavi başarısızlığına yol açıyor. Bu hastaların zayıflamaları halinde tedaviye çok daha iyi yanıt  verdiklerine ve tedavisiz hamile kalma olasılıklarını artırdıklarına dikkat çekiliyor. Bu açıdan bakıldığında hamile kalma şansını artırmada kilo verilmesi çok önemli görülüyor.

SAĞLIK HARCAMALARINI ARTIRIYOR

Normal kilolu bir yetişkine kıyasla, obez bireyin kişi başına düşen sağlık harcamaları daha yüksek oluyor. Obezitenin doğrudan sağlık harcamaları yanında, işe gidememe, sık izin kullanma gibi nedenlerle üretime katılamama sonucu oluşan işgünü kaybı gibi dolaylı etkileri bulunuyor. Bunun yanına kadınlarda kısırlık ve bağlantılı hastalıkların tedavileri de eklendiğinde obezite hastalığının ekonomiye maliyeti çok yükseliyor. 30 yaş ve üzerinde çocuk sahibi olamayan kadınlarda öncelikle fazla kiloların verilmesi, obezite varlığında ise bu sorunun tedavi edilmesi gerekiyor. 

CERRAHİ ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER

Kadınlarda obezite cerrahisi kararının obezitenin neden kaynaklandığının araştırıldıktan sonra verilmesi gerekiyor. Obezite cerrahisi tercih edilmeden önce kişinin öncelikle psikiyatri uzmanı, dahiliye uzmanı, endokrinoloji uzmanı ile beslenme ve diyet uzmanı açısından değerlendirilmesi gerekiyor. Bu alanlara dair bir problemin tespit edilmesi halinde öncelikle bu sorunların çözülmesi öneriliyor. Tüm doğru adımlara rağmen kilo verme gerçekleşmiyorsa obezite cerrahisi gibi kalıcı bir seçeneğin gündeme alınması gerekiyor.

YÖNTEM KİŞİYE ÖZEL BELİRLENİYOR

Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlara, tüp mide ya da mide by-pass ameliyatları uygulanıyor. Tüp mide ameliyatı obezite hastalarında midenin büyük kısmının çıkarılması ile hormonal yükün azaltılarak zayıflamanın sağlandığı ameliyat yöntemi olarak tanımlanıyor. Operasyon, kalan mide tüp şeklinde olduğu için tüp mide adını alıyor. Mide by-pass ameliyatında ise midenin küçültülmesine ek olarak; ince bağırsağın en az 1 metrelik en üstte olan ve mideye yakın kısmının cerrahi yöntemle devre dışı bırakılması söz konusu oluyor. Bu sayede mide küçültmenin gıda alımını kısıtlayıcı etkisine ek olarak, alınan gıdaların emiliminde azalma sağlanması kişide kilo verdirici etki yaratıyor.

AMELİYATTAN 18 AY SONRA HAMİLELİK 

Obezite ameliyatı sonrasında çocuk isteyenlerin en merak ettiği konulardan biri de ameliyattan sonra hamile kalmanın güvenli olup olmadığı sorusu oluyor. Cerrahiden sonra hamilelik için ne kadar beklenilmesi gerektiği, doğumun sağlıklı gerçekleşmesi açısından çok önemli görülüyor. Obezite cerrahisi sonrasında hamile kalmak için ameliyatı yapan hekimin öngördüğü sürenin beklenmesi öneriliyor. Hastaların mide by-pass ameliyatı sonrası hamile kalmalarının gözden kaçmasının bebek için tehlikeli olabileceği belirtiliyor. Bu ameliyatı geçiren kişiler yeni bir beslenme düzenine geçtikleri için anne adaylarının bu beslenme düzenine alışıp gerekli vitamin alımını gerçekleştirmelerinin iyileşme sürecine büyük etkisi oluyor. Bu nedenle gebe kalmak için 18-24 aylık bekleme süresinin ideal olduğu belirtiliyor. 

 DOĞUMDAN HEMEN SONRA YAPILMAMALI

Hamilelik dönemiyle birlikte başlayıp doğum sonrasına kadar devam eden süreçte kilo alımı belli sınırlar içinde normal görülüyor. Yeni bebek sahibi olan anneler kilo vermek için pek çok yöntemi deneyip bunu başaramadıklarında obezite cerrahisine başvuruyor ya da yönlendiriliyorlar. Bu noktada obezite cerrahisinin doğumdan belli süre sonra gerçekleştirilmesi gerektiğini unutmamak gerekiyor. Bu hem anne - bebek arasındaki bağın kurulması hem de bebeğin bağışıklık sisteminin sağlıklı gelişebilmesi açısından önem taşıyor. Bunun için bebeklerin 2 yaşa kadar emzirilmeleri gerekiyor. Emzirme dönemi ve sonrasında farklı yöntemlerle kilo verilememesi halinde obezite cerrahisine başvurulması daha doğru görülüyor.

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2018.10.05 09:15 - Son Güncellenme: 2018.10.05 09:16 - Gülcan Tekin
A